Danıştay Kararı 15. Daire 2013/13742 E. – K. 12.12.2013 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/13742 E.  ,  / K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/13742
Karar No : 2015/8826

Davacı :
Davalı :
Vekili :
Davanın Özeti : Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün 10.10.2013 günlü, (2013/KDGM-14/YOLCU) 14823 sayılı Genelgesi’nin (2) numaralı bendinin; D2 yetki belgelerinin bulunduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda otomobil ve otobüs tanımlarının değişmesi nedeniyle çıkartılan Genelge’nin mağduriyete sebep olduğu, söz konusu Genelge’nin yayınlanma tarihinden sonraki tescil işlemlerinin düzenlenmesi gerektiği, 02.07.2013-02.09.2013 tarihleri ile sınırlı geçiş süreci öngörülmesinin 02.09.2013’ten sonra araç alan yetki belgesi sahiplerini mağdur ettiği, örneğin; 02.08.2013 tarihinde yapılacak bir ihale için, 2 – 3 ay öncesinden taşıt alımı yapılması gerektiği, ihalede bazı araçların özmal olması gerektiği ve bazı belgelere sahip olma zorunluluğu getirildiği, ihaleyi kazanma ihtimaline bağlı olarak bazı araçların temini için diğer şirketlerle alt yüklenicilik sözleşmeleri yapıldığı ya da araç satış bayileriyle anlaşmalar yapıldığı, TÜBİTAK tarafından yapılan bir ihalede alt yüklenici olduğundan, ihaleyi kazanan şirketle yapılan sözleşme gereği araç satın aldığı ve 02.09.2013 tarihinden önce tescil ettirmediği için mağdur olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 18.09.2013 tarihli önceki Genelge ile 18.09.2013 tarihinden itibaren yeni düzenlemeye uymayan araçların yetki belgelerine kaydedilmemesi kararlaştırılmışken, sektörden gelen itirazlar dikkate alınarak söz konusu geçiş döneminin getirildiği, 2918 sayılı Kanunda yapılan değişiklik nedeniyle uyum sürecinin sağlanmasına ve mağduriyetlerin önlenmesine yönelik olarak yapılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi:
Düşüncesi : Dava konusu Genelge maddesinde, 02.09.2013 tarihi ile Genelge’nin yayım tarihi olan 10.10.2013 tarihi arasında yapılacak tescil işlemlerinin dikkate alınmadığı, yetki belgesi sahipleri tarafından söz konusu Genelge’nin ne zaman çıkarılacağının bilinmesi mümkün olamayacağından, araçların yetki belgesine kayıtları hususunda, anılan tarihler arasındaki belirsizlik nedeniyle hukuka uyarlık görülmediğinden iptali gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Karayolları Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün 10.10.2013 günlü, 2013/KDGM-14/YOLCU sayılı Genelgesinin 2.bendinin iptali istenilmektedir.
2.8.2013 tarih 28726 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanun’un 13.maddesiyle; 13.10.1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3 üncü maddesinde yer alan “otomobil” ve “otobüs” tanımlarında değişiklik yapılmış, bu değişiklik nedeniyle, Karayolu Taşıma Yönetmeliği hükümlerine göre söz konusu değişiklik öncesi yetki belgesi almış olanların bu değişikliğe uyumlarının sağlanabilmesi için önce 18.9.2013 günlü 2013/KDGM-13/YOLCU sayılı Genelge yayımlanmış, yetki belgesi sahiplerinin talepleri üzerine 2.7.2013-2.9.2013 tarihleri arasında trafik tesciline kaydı yapılan ancak bu Genelgenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar herhangi bir nedenle yetki belgelerine kayıt ettirilemeyen şöförü dahil en fazla 9 adet oturma yeri olan taşıtların taşıt belgelerine taşıt kartı bitim tarihi en son 31.12.2016 olacak şekilde kaydedilmeleri gerektiği belirtilmiş, 2.7.2013-2.9.2013 tarihleri aralığında bir geçiş süreci öngörülmüştür.
Bu durumda Kanunda yapılan değişiklik nedeniyle mağduriyetlerin önlenmesine yönelik olarak bir uyum süreci belirlenmesine ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, duruşma için taraflara önceden bildirilen 16.12.2015 tarihinde davacının gelmediği, davalı idareyi temsilen Av. in geldiği, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Gelen tarafa usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra gelen tarafa son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün 10.10.2013 tarih ve (2013/KDGM-14/YOLCU) 14823 sayılı Genelgesi’nin (2) numaralı bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anılan bentte; “6495 sayılı Kanunun Resmi Gazete’de yayımlandığı 02.08.2013 tarihi göz önüne alınarak; 02.07.2013-02.09.2013 tarihleri arasında trafik tesciline kaydı yapılan ancak bu Genelgenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar herhangi bir nedenle yetki belgelerine kayıt ettirilemeyen şoförü dahil en fazla 9 adet oturma yeri olan taşıtların taşıt belgelerine taşıt kartı bitim tarihi en son 31.12.2016 olacak şekilde kaydedilmeleri; 02.07.2013-02.09.2013 tarih aralığı dışında trafik tesciline kaydı yapılan taşıtların ise taşıt belgelerine kaydedilmemeleri” kuralına yer verilmiştir.
655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2.maddesinin (a) fıkrasında, ulaştırma, denizcilik, haberleşme ve posta iş ve hizmetlerinin geliştirilmesi, kurulması, kurdurulması, işletilmesi, işlettirilmesi hususlarında, ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyon içerisinde, milli politika, strateji ve hedefleri belirlemek ve uygulamak, gerektiğinde güncellemek Bakanlığın görevleri arasında sayılmış; 7. maddesinde, Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün görevleri düzenlenmiş ve (a) fıkrasında, karayolu ulaştırması faaliyetlerinin ticari, ekonomik, sosyal ihtiyaçlara ve teknik gelişmelere bağlı olarak ekonomik, seri, elverişli, güvenli, kaliteli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılmasını ve faaliyetlerin diğer ulaştırma türleriyle birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesini sağlamak, Genel Müdürlüğün görevi olarak sayılmış; 34’üncü maddesinde ise; Bakanlığın, görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve kanunla belirlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabileceği belirlenmiştir.
02.08.2013 tarihinden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3.maddesinde; otomobil; yapısı itibariyle, sürücüsünden başka en çok yedi oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıt, minibüs; yapısı itibariyle sürücüsünden başka sekiz ila ondört oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıt, otobüs ise yapısı itibariyle sürücüsünden başka en az onbeş oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıt olarak tanımlanmaktayken 02.08.2013 tarih ve 28726 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile söz konusu maddede değişiklik yapılmış ve otomobil; yapısı itibarıyla, sürücüsü dahil en fazla dokuz oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıt, otobüs; yolcu taşımacılığında kullanılan, sürücüsü dahil dokuzdan fazla oturma yeri olan motorlu taşıt, sürücüsü dahil oturma yeri on yediyi aşmayan otobüsler ise minibüs olarak tanımlanmıştır.
Dolayısıyla, 02.08.2013 tarihinden önce dokuz oturma yeri olan araçlar minibüs sınıfında iken anılan tarihten sonra yapılan tanımda otomobil sınıfında olacağı düzenlenmiştir.
Davalı idare tarafından 18.09.2013 tarihinde 2013/KDGM – 13/YOLCU Genelge’si düzenlenmiş, söz konusu Genelge’nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren şoförü dahil en fazla dokuz oturma yeri olan taşıtların B2, D2 ve D4 yetki belgelerine kaydedilmemeleri belirtilmiş iken sektörden gelen itirazlar üzerine dava konusu Genelge değişikliği yapılmıştır.
Dava konusu Genelge’de 6495 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Kanunda “Otomobil” ve “Otobüs” tanımlarında yapılan değişiklik sonucu, Karayolu Taşıma Yönetmeliğine göre söz konusu değişiklik öncesi B2, B3, D2, D3 ve D4 yetki belgesi sahiplerinin bu değişikliğe uyumlarının daha kolay ve mağduriyetlerini önleyecek şekilde sağlanabilmesini teminen yayımlandığı belirtilerek B2, B3, D2, D3 ve D4 yetki belgeleriyle ilgili olarak (2) numaralı bentte dava konusu geçiş süreci öngörülmüştür.
Dava konusu düzenlemede, 6495 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2013 tarihinden bir ay öncesi(02.07.2013) ve bir ay sonrası(02.09.2013) dikkate alınarak aradaki süreçte trafik tesciline kaydı yapılan araçların yetki belgesine kaydedilmeleri imkanı getirilmiş ancak 02.09.2013 tarihi ile anılan Genelge’nin yayımlandığı 10.10.2013 tarihi arasında trafik tesciline kaydı yapılan araçlara ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Genelge’nin yayım tarihinin ve bu şekilde bir düzenleme yapılacağının yetki belgesi sahipleri tarafından öngörülemeyeceği açıktır.
Her ne kadar davalı idare, mevzuata uyumun sağlanabilmesi için düzenlemeler yapma yetkisini haiz ise de idarenin işlem tesis ederken öncelikle kamu yararının dikkate alınması ve hizmet gereklerinin göz önünde bulundurması gerekmektedir. Zira varlık amacı kamu hizmetini gerçekleştirmek olan idare, nihai amacı olan kamu yararı için kişilerin hukuki durumları üzerinde etki eden düzenleyici işlemler tesis eder; kişilere yükümlülükler getirir veya dava konusu düzenlemede olduğu gibi yararlandırıcı birtakım düzenlemeler yaparken öngörülebilir olmak durumundadır. Başka bir ifadeyle kişilerin bu düzenlemelerden yararlanabilmesi için kazanılmış haklarının korunması, belirsizliğe mahal vermeyecek derecede şartların açık olması ve hukuki güvenliği zedelememesi gerektiği kuşkusuzdur.
Bu nedenle 02.09.2013 – 10.10.2013 tarihleri arasında trafik tesciline kaydı yapılan araçlar için yetki belgesine kayıt yaptırma imkanı bulunmayan, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmayan dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Genelge’nin (2) numaralı bendinin İPTALİNE, aşağıda dökümü gösterilen yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen … TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi