Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2013/1338 E. , 2017/1574 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1338
Karar No : 2017/1574
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacı tarafından 20.08.2009 tarihinde…. isimli kişiden ikinci el olarak satın alınıp Konya Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nde adına tescil edilen ve 02.09.2009 tarihinde … Turizm Sanayi Limited Şirketi’ne satılan 2009 model …marka …. plakalı aracın, Almanya’dan çalıntı olduğu ve ilk tescilinin sahte belgelerle yapıldığının tespit edilmesi nedeniyle aracı sattığı şirketin kullanımındayken Mahkeme kararıyla müsadere edilerek el konulması üzerine şirkete karşı ödemek zorunda kaldığı araç bedeli olan 200.000,00 TL’nin, araca el konulmasına gerekçe olarak gösterilen ilk tescilinin sahte belgelerle gerçekleştirilmesinde idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesi’nce; davacı tarafından aracın noter satış sözleşmesi ile satın alınmasının üzerinden uzun süre geçmeden yapılan soruşturma sonucunda anılan aracın sahte fatura düzenlenmek suretiyle ilk tescilinin yapıldığı hususunun ortaya çıkarıldığı ve Mahkeme kararıyla müsadere edildiği, davacının zararının üçüncü kişilerin eylemlerinden kaynaklı olduğu, olayla ilgili gerekli özen ve yükümlülüğün yerine getirilmesinde idareye herhangi bir hizmet kusuru izafe edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Motorlu araçların trafiğe tescilinden amaçlanan, bu araçlar üzerinde tasarruf güvenliğinin sağlanmasıdır. İdarenin bu hizmeti yerine getirirken, kayıtların düzenli tutulması, taşıtların model, motor ve şasi numaraları ile tescili istenen aracın karşılaştırılması ve bunun yanında sunulan belgelerin doğruluğunun araştırılması önem taşımaktadır.
Bu itibarla; çalıntı olan ve sahte belgelerle ilk tescili yapılan araca Mahkeme kararı ile el konulması nedeniyle meydana gelen zararın doğumunda, davalı idarenin, aracın -sahte belgeler kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen- ilk tescili aşamasında gerekli özen ve yükümlülüğü yerine getirmemesi nedeniyle hizmet kusurunun bulunduğu ve bu zararın idarece tazmini gerektiği açık olmakla birlikte; davacı tarafından zararının tazmini için, idarenin hizmet kusurundan kaynaklı tazminat sorumluluğu ilkelerine istinaden idari yargıda dava açılabileceği gibi, aracı kendisine satan kişiye karşı özel hukuktan (zapta karşı tekeffül) kaynaklı sorumluluk ilkeleri kapsamında adli yargıda da dava açılabilmesi mümkündür. Ancak yarışan bu sorumluluk hükümlerinden her ikisinde birden zararın tazmini yoluna gidilmesi halinde davacı yönünden sebepsiz zenginleşme oluşacağı tabiidir.
Bu kapsamda yapılan araştırmada; davacı tarafından, Konya 11. Noterliği’nin 20.08.2009 tarih ve 10990 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile söz konusu aracı kendisine satan ….isimli kişiye zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde araç satış bedelinin tazmini için dava açıldığı ve Mahkemece verilen …1 tarih ve E:…; K:… sayılı kararla talebin tam kabulüne karar verildiği görülmüştür. Anılan davada da temyiz incelemesi yapılan dava dosyasıyla eş olarak araç satış bedelinin tazmininin istendiği ve bu bedelin özel hukuk sorumluluk hükümleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen karar kapsamında karşılandığı görüldüğünden, bakılan davada idarenin hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle araç satış bedeli olarak gösterilen zararın -davacı yönünden sebepsiz zenginleşmeye yol açacak şekilde- tekrar tazmini yoluna gidilmesine gerek görülmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin….tarih ve E:….; K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.