Danıştay Kararı 15. Daire 2013/13087 E. 2016/3940 K. 31.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/13087 E.  ,  2016/3940 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/13087
Karar No : 2016/3940

Davacı :
Vekilleri :
Davalı :
Vekili :
Davanın Özeti : 20.09.2011 tarih ve (2011/KUGM-15/YOLCU) 14694 sayılı Denizyolu+Karayolu Kombine Yolcu Taşımaları konulu Genelge’nin; 1/(a), 4/(a) ve 5/(a) maddelerinin; İstanbul sınırları içerisinde 5216 sayılı Kanun’un 7. maddesinin (f) bendinde bahsedilen işler ile ilgili karar alma yetkisinin münhasıran İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğu, 3348 sayılı Kanun’un 10. maddesinde Bakanlığa yetki verilen hususta belediye sınırları içindeki yolların kapsam dışında bırakıldığı, kendilerinin vesayete tabi kılındıkları, vesayet yetkisinin ancak kanunla konulabileceği, davalı idarenin belediye sınırları içerisinde yapılacak taşımacılıkla ilgili düzenlemeler yapma yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 3348 sayılı Kanun’un 2. ve 10. maddelerinde verilen yetkinin kullanıldığı, dava konusu düzenlemelerin vesayet yetkisine ilişkin olmadığı, mevzuat uyarınca Bakanlığa verilen karayolu taşımacılığında kamu ve özel sektör tarafından yürütülen faaliyetlerin kamu yararı ve piyasa ihtiyaçlarına göre gelişmesini sağlayıcı tedbirleri almak, ulaştırma hizmetlerinin birbirini tamamlayıcı şekilde yürütülmesinin sağlayacak esasları tespit etmek ve bunların uygulanmasını takip etmek yetkisi dahilinde ve bu amaçla konulduğu, faaliyeti engeller nitelikte olmadığı; iki farklı taşıma modunun kullanılacağı bu taşıma şeklinde belirsizliklerin olmaması amacıyla kamu yararı ve piyasa ihtiyaçları gözetilerek bilet fiyatlarında bir üst sınır konulduğu, gerektiğinde taban ve tavan fiyatlarını tespit etmek yetkisinin bulunduğu, ayrıca 5216 sayılı Kanunda belediyelere tavan ve taban fiyat belirleme konusunda yetki verilmediği, belediye sınırları dışından gelip belediye sınırları içerisindeki belirli noktalara veya bunun aksi yönünde bağlantılı olarak sunulan hizmetin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde sağlanıp sağlanmadığının kontrol edilmesinin amaçlandığı, Genelge maddelerinde sadece belediye sınırları ile içerisindeki karayolunda yapılacak taşımalarda yetkinin öncelikli olarak 5216 ve 5393 sayılı Kanun çerçevesinde büyükşehir belediyeleri ile belediyelere işaret edildiği, düzenlemelerin belediyeler lehine olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği hükümleri uyarınca düzenlenen dava konusu Genelge maddeleri hukuka uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava; Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğünün 20.09.2011 tarih ve 2011/KUGM-15/YOLCU sayılı Denizyolu+Karayolu Kombine Yolcu Taşımaları konulu Genelgesinin 1. maddesinin (a) bendinin, 4. maddesinin (a) bendinin ve 5. maddesinin (a) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun “Ulaştırma Bakanlığının görevleri” başlıklı 2. maddesinin (a) bendinde; ulaştırma ve haberleşme iş ve hizmetlerinin, karayolu yapımı ve teçhizatı ile ilgili hususlar hariç ve Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükümleri saklı kalmak üzere teknik, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlara, kamu yararına ve milli güvenlik amaçlarına uygun olarak kurulmasını, geliştirilmesini ve bu hizmetlerin birbirini tamamlayıcı şekilde yürütülmesini sağlayacak esasları tespit etmek Ulaştırma Bakanlığının görevleri arasında sayılmış olup, Kanunun “Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü” başlıklı 10. maddesinin (a) bendinde; demiryolu taşımaları ile belediye sınırları dışındaki karayolları üzerinde yapılan karayolu taşımalarının ekonomik, teknik, sosyal ve milli güvenlik ihtiyaç ve amaçlarına uygun olarak yapılmasının ve bu hizmetlerin diğer ulaştırma hizmetlerine intibakını sağlayıcı tedbirleri almanın Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğünün görevleri arasında olduğu, 35. maddesinde ise; Bakanlığın, kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle görevli ve yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 1. maddesinde; Kanunun, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerinin, haklarının ve sorumluluklarının saptanması, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla çıkarıldığı düzenlemesine yer verilmiş; Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 2. maddesinde; bu Yönetmeliğin, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını kapsadığı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir.
Genelgenin 1. maddesinin (a) bendinde, büyükşehir belediyesi veya belediye sınırları ile bunların mücavir alanları içinde kalan marina, iskele ve limanlar ile aynı sınırlar içinde kalan yerleşim yerlerine veya bu yerleşim yerlerinden marina, iskele ve limanlara tespit edilmiş bir güzergahta, belli bir zaman ve şehiriçi toplu taşıma genel ücret tarifesine göre otobüsle yapılacak olan tarifeli yolcu taşımalarının, öncelikle büyükşehir belediyeleri/belediyeler tarafından yapılacağı veya ilgili büyükşehir belediyesi/belediye mevzuatı çerçevesinde yaptırılacağı; bu kapsamda yapılacak tarifeli otobüs seferlerinin Bakanlığa bildirim yapıldıktan sonra faaliyete geçeceği; 4. maddesinin (a) bendinde, 1. maddenin (a) bendi kapsamında belediyelerce yapılacak taşımalarda, ilgili belediyelerin, isterlerse genel toplu taşıma ücretinin iki katı tutarında ücret belirleyebilecekleri; 5. maddesinin (a) bendinde de, bu Genelge kapsamında yapılan
taşımalarda kullanılan güzergah, zaman ve ücret tarifelerinin, “uygundur” şerhi alınmak üzere Bakanlığa sunulacağı düzenlenmiştir.
Dava dilekçesinde esasen, davalı idarenin belediyelerin görev ve yetkisi kapsamında kalan taşımacılık faaliyeti alanlarına müdahale edecek şekilde yaptığı düzenlemede yetkili olmadığı ileri sürülmektedir.
Bir bölümü dava konusu edilen Genelge incelendiğinde; davalı İdarenin, Kanunla kendisine verilen, taşımacılık hizmetlerinin birbiriyle uyumlu ve tamamlayıcı şekilde işlemesini sağlama görevinin gereği olarak, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi amacıyla, denizyolu ve karayolu taşımacılığını birlikte içeren taşıma türlerini düzenlemek üzere, ülke içerisindeki tüm liman ve iskelelere ilişkin düzenlemeler getirdiği; nitekim, Genelgede de belediye sınırları içindeki marina, iskele ve limanlar ile yine belediye sınırları içinde kalan yerleşim yerleri arasında denizaracı+otobüsle yapılacak tarifeli kombine yolcu taşımalarının belediyeler tarafından yapılacağı veya yaptırılacağı belirtilmiş olmakla, belediyelere getirilen, bu faaliyetleri ile ilgili olarak Bakanlığa bildirim ve taşımalarda kullanılan güzergah, zaman ve ücret tarifelerine, “uygundur” şerhi alınması yükümlülüğünün, belediyenin faaliyet ve yetki alanına müdahale niteliği taşımadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğünün 20.09.2011 tarih ve 2011/KUGM-15/YOLCU sayılı Denizyolu+Karayolu Kombine Yolcu Taşımaları konulu Genelgesinin 1. maddesinin (a) bendinin, 4. maddesinin (a) bendinin ve 5. maddesinin (a) bendinde yer alan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü’nün Denizyolu+Karayolu Kombine Yolcu Taşımaları konulu 20/09/2011 tarih ve 14694 sayılı (2011/KUGM- 15/YOLCU) Genelgesi’nin 1/(a), 4/(a) ve 5/(a) maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Ulaştırma Bakanlığının görevleri” başlıklı 2. maddesinin (a) bendinde; ulaştırma ve haberleşme iş ve hizmetlerinin, karayolu yapımı ve teçhizatı ile ilgili hususlar hariç ve Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükümleri saklı kalmak üzere teknik, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlara, kamu yararına ve milli güvenlik amaçlarına uygun olarak kurulmasını, geliştirilmesini ve bu hizmetlerin birbirini tamamlayıcı şekilde yürütülmesini sağlayacak esasları tespit etmek, Telekomünikasyon Kurumunun görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla ve uygulanmasını takip etmek ve denetlemek; (b) bendinde de, ulaştırma ve haberleşme talep ve ihtiyaçlarını tespit etmek ve planlamak…” hükümlerine yer verilmiş olup, aynı Kanunun “Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü” başlıklı 10. maddesinin (a) bendinde ise, demiryolu taşımaları ile belediye sınırları dışındaki karayolları üzerinde yapılan karayolu taşımalarının ekonomik, teknik, sosyal ve milli güvenlik ihtiyaç ve amaçlarına uygun olarak yapılmasının ve bu hizmetlerin diğer ulaştırma hizmetlerine intibakını sağlayıcı tedbirleri almanın Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğünün görevleri arasında olduğu hükme bağlanmıştır.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 1. maddesinde bu Kanunun amacının; karayolu taşımalarını ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek, taşımada düzeni ve güvenliği sağlamak, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarını belirlemek, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamak, karayolu taşımalarının, diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet vermesini ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasını sağlamak olduğu; 2. maddesinin 3. fıkrasında il sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesinin, il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun uyarınca çıkarılan ve 11/06/2009 günlü, 27255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Karayolu Taşıma Yönetmeliği”nin 2. maddesinde, Yönetmelik kapsamında olan karayolu taşıma faaliyetleri belirtilmiş maddenin 4. fıkrasında, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7. maddesinin (f) bendinde, büyükşehir ulaşım ana planınını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak, ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini planlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarının belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek” büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır. Büyükşehir olmayan belediyeler yönünden benzer nitelikte düzenlemeye, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 10/f ve 10/p maddelerinde yer verilmiştir.
5216 sayılı Kanun’un 9. maddesinde de büyükşehir belediyesi içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılacağı ulaşım koordinasyon merkezi kurulacağı bu Kanun ile büyükşehir belediyelerine verilen trafik hizmetlerinin planlama, koordinasyon ve güzergah belirlenmesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespit edilmesine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkilerinin ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılacağı, ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararların, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla, ilgililer için bağlayıcı olduğu, büyükşehir belediyelerine bu Kanun ile verilen görev ve yetkilerin uygulanmasında, 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu’nun bu Kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Dava konusu Genelge’nin;
– 1/(a) maddesinde; Yerleşim Yerleri Arasında Denizaracı + Otobüsle Yapılacak Tarifeli Kombine Yolcu Taşımalarının belediye sınırları içerisindeki karayolu kısmı; Büyükşehir Belediyesi veya Belediye sınırları ile bunların mücavir alanı içinde kalan Marina, iskele ve limanlar ile aynı sınırlar içinde kalan yerleşim yerlerine veya bu yerleşim yerlerinden marina, iskele ve limanlara tespit edilmiş bir güzergâhta, belirli bir zaman ve şehiriçi toplu taşıma genel ücret tarifesine göre otobüsle yapılacak olan tarifeli yolcu taşımaları; öncelikle ilgili büyükşehir belediyeleri/belediyeler tarafından yapılacağı veya ilgili büyükşehir belediyesi/belediye tarafından belediye mevzuatı çerçevesinde yaptırılacağı, bu kapsamda yapılacak tarifeli otobüs seferleri Bakanlığa bildirim yapıldıktan sonra faaliyete geçeceği,
– ‘Ortak ve Diğer Hükümler’ başlıklı 4/(a) maddesinde; 1. maddenin (a) bendi kapsamında, Belediyelerce yapılacak taşımalarda, ilgili Belediyelerin isterlerse genel toplu taşıma ücretinin iki katı tutarında (çift bilet ücreti) ücret belirleyebileceği,
– ‘Başvuru ve İzin Prosedürü’ başlıklı 5/(a) maddesinde; bu Genelge kapsamında yapılan taşımalarda kullanılan güzergâh, zaman ve ücret tarifelerinin “UYGUNDUR” şerhi alınmak üzere Bakanlığa sunulacağı, hususlarının düzenlendiği görülmektedir.
Dava konusu Genelge’nin 1/(a) maddesinde; belediye sınırları içerisinde deniz aracı + otobüs ile yapılacak kombine yolcu taşımacılığının belediyeler tarafından yaptırılacağının düzenlendiği, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi amacıyla denizyolu ve karayolu taşımacılığını birlikte içeren taşıma türlerini düzenlemek amacıyla, ülke içerisindeki tüm liman ve iskelelere ilişkin düzenlemeler getirildiği, bu anlamda idare tarafından belediyelerin yetki alanına müdahale eder nitelikte olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Davacı tarafından dava konusu düzenleme ile vesayete tabi kılındıkları ileri sürülmüş ise de söz konusu düzenlemelerin belediyelerin yetkilerine müdahale niteliğinde olmadığı, aksine yolcu taşımacılık faaliyetlerini ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek, taşımacılık faaliyetlerinde düzeni ve güvenliği sağlamak ile görevli; ekonomik, teknik, sosyal ve milli güvenlik ihtiyaç ve amaçlarına uygun olarak tedbirler almakla yetkili idare tarafından taşıma işlerine ilişkin esasların belirlendiği görülmektedir.
Nitekim dava konusu Genelgenin 1. maddesinde de özellikle davacıyı ilgilendiren belediye sınırları içerisindeki tarifeli taşımacılık tamamıyla belediyelere bırakılmış, bu taşımaların belediye mevzuatı çerçevesinde yaptırılacağı açık olarak belirtilmiş olup belediyelerin görevine girecek alanda herhangi bir düzenleme içermemektedir.
Bu durumda gerek denizyolunu kullanan yolcular gerekse karayolu ile taşımacılık yapmak üzere yetkilendirilmiş taşımacılar açısından önem arz eden, marina, iskele ve limanlar ile yerleşim merkezleri arasındaki yolcu taşımacılığının kolaylaştırılması ve bu taşımaların serbest rekabet ortamında daha seri, hızlı, güvenli, konforlu, ekonomik ve kuralları önceden belirlenmiş denizyolu ve karayolunun birlikte kullanıldığı bütüncül bir sistem içerisinde gerçekleştirilmesi amacıyla yapıldığı anlaşılan dava konusu düzenlemelerde kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; DAVANIN REDDİNE, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ….-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 31/05/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:

Dava konusu, Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü’nce çıkarılan, marina, iskele ve limanlar ile yerleşim merkezleri arasında yolcu taşımacılığının kolaylaştırılması ve bu taşımaların daha seri, hızlı, güvenli, konforlu, ekonomik bir sistem içerisinde gerçekleştirilmesi için denizyolu + karayolu’ karayolu + denizyolu şeklinde yapılacak kombine taşımacılık faaliyetlerinin esaslarını düzenlemek amacıyla düzenlenen genelgenin 1(a), 4(a), 5(a) maddelerinin Büyükşehir Belediyesi’nce iptaline, dairdir.
İhtilaf konusu vakıa (olay) şumulünde (kapsamında); 3348 sayılı Kanun + 4925 sayılı Kanun ile 5216 sayılı Kanun + 5393 sayılı Kanun tanzim ettiği konular itibarıyla mukayese edildiğinde; 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığı’nın teşkilat ve görevleri hakkında kanun ile 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu umumi (genel) kanunlardır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunları ise hususi (özel) kanunlardır.
Nitekim 4925 sayılı Kanun uyarınca adı geçen davalı bakanlıkça çıkarılan Yönetmeliğin 2. maddesinin 4. fıkrası; “5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanun hükümlerinin saklı olduğunu” açıkça belirtmiştir. Diğer bir deyişle bu kanunlarda var olan hükümlerin öncelikle tatbik edileceği, Bakanlığın tanzim ettiği yönetmelikte, hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, 5216 sayılı Kanun’un 9. maddesinde; “Büyükşehir içinde kara ve deniz üzerinde her türlü taşımacılık hizmetleriyle ilgili toplu taşıma konusunda, UKOME’ce alınan kararların, bütün kamu kurum ve kuruluşlarını bağladığı” açıkça düzenlenmiş, bu kanunla istisna edilmemiştir…
Hal böyle olunca, Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumluluklarını düzenleyen 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinin (f) bendinde;
“Büyükşehir ulaşım ana planını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini planlamak ve koordinasyosun sağlamak, kara, deniz…üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçlarını…bilet, ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek….kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlenmesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek” Büyükşehir Belediyelerini vazife ve selahiyetleri arasındadır.
Yine 5216 sayılı Kanun’un 9. maddesinde; “Büyükşehir içindeki kara, deniz….üzerinde hertürlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla ….. ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşımayla ilgili alınan kararlar, bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır.” hükmü açıkça düzenlenmiştir.
Bakanlık yetkisi olmadığı halde, 5216 ve 5393 sayılı Kanunlara aykırı şekilde çıkarttığı dava konusu genelgeyle; denizyolu ve karayolu taşımacılığı ile ilgili “güzergah” + “zamanlama”, “tarifeli otobüs” seferleri konusunda (Genelge 1-a ile), Bakanlığa bildirim şartını getirmesi ve bunu Büyükşehir Belediyesi’nden istemesi, çift bilet ücreti belirlemeyi (Genelge 4-a ile) öngörmesi, “güzergah”, “zaman” ve “ücret tarifelerinde” uygundur şerhinin Bakanlıktan alınmasını talep etmesi (Genelge 5-a ile), yukarıda zikredilen özel kanunlara aykırı bir durum olduğu kanaatiyle, çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.