Danıştay Kararı 15. Daire 2013/13085 E. 2017/7451 K. 12.12.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/13085 E.  ,  2017/7451 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/13085
Karar No : 2017/7451

Davacı :
Davalı :
Vekili :

Davanın Özeti : 31.10.2011 tarih ve 2011/KUGM-16/YOLCU sayılı Genelge’nin 1. maddesinin (b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 2. maddesinin (d) bendinin; Y yetki belgesi ile taşımacılık faaliyetinde bulundukları, bu belgenin D4 yetki belgesine dönüştürülmesi taleplerinin …’nin belediye sınırı ile il sınırının aynı olduğundan bahisle reddedildiği, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde D4 yetki belgesinin tanımlandığı ve D4 yetki belgesi almanın şartlarına yer verildiği, dava konusu düzenlemeler ile Yönetmelikte belirtilmeyen ve öngörülemeyen şekilde şartların zorlaştırıldığı, düzenlemelerin Yönetmeliğe aykırı olduğu, bu düzenlemeler nedeniyle ülkemizdeki komşu iller arasında tarifeli/tarifesiz taşımacılık yapılamayacağı, yüz kilometre sınırı ile bağlı olmayan şehirlerarası taşımacılık yapan otobüs firmaları lehine düzenleme yapıldığı, yerel taşımacıların aleyhine sonuç doğurduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davada süreaşımı bulunduğu, davacının dava açmakta menfaatinin bulunmadığı, D4 yetki belgesi ile belediye mücavir alanı içerisinde bir noktadan başka bir noktaya taşımacılık yapılmasının mümkün olmadığı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereğince büyükşehir sınırları içerisinde yapılacak tüm taşımalarla ilgili düzenleme yapma yetkisinin ilgili büyükşehir belediyesinin uhdesinde bulunduğu, davacıların Y yetki belgelerinin D4 ile değiştirilmesi halinde 5216 sayılı Kanuna aykırı hareket edileceği, mevcut yetki belgesinin sınırsız hak vermedği, kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği, bu güzergahta D1 yetki belgesi ile de taşımacılık yapılabileceği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Dava konusu Genelge maddelerinin 18.12.2012 tarihli Genelge ile yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 4.fıkrasının (ç) bendine göre, D4 yetki belgesi ile tarifeli ve tarifesiz olarak 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası ve taşıma mesafesine bakılmaksızın iliçi, yani bir ilin sınırlarını aşmayan ticari yolcu taşımacılığı yapılması olanaklı olup, dava konusu Genelge kurallarıyla, başlama noktası il sınırı ile belediye sınırı çakışık olan bir ilden, güzergah uzunluğu 100 kilometreyi aşmayan, il sınırı ve belediye sınırı çakışık diğer bir ildeki varış noktasına yolcu taşımacılığının veya başlama noktası il sınırı ile belediye sınırı çakışık olan bir ilden, güzergah uzunluğu 100 kilometreyi aşmayan, il sınırı ve belediye sınırı çakışık olmayan diğer bir ildeki varış noktasına yolcu taşımacılığının D4 yetki belgesinin kapsamı dışında tutulması; bunun için merkezi adresi il sınırı ile belediye sınırı çakışık olan bir ilde bulunan taşımacılar adına D4 yetki belgesi düzenlenmesinin ve bu ilin plakasına kayıtlı aracın D4 yetki belgesine kaydının yasaklanmasının 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasası ve sözü edilen Yönetmelik kurallarına aykırı olduğu anlaşıldığından dava konusu düzenlemelerin iptali gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:
Dava, 31.10.2011 tarih ve 2011/KUGM-16/YOLCU sayılı Genelge’nin 1. maddesinin (b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 2. maddesinin (d) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu Genelge’nin dava açıldıktan sonra, 18.12.2012 tarih ve 2013/KDGM-07/YOLCU sayılı Genelge ile yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
İptal davasına konu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki durumları itibariyle hukuksal değerlendirmeye tabi tutulacakları, İdare Hukukunun ve İdari Yargılama Usulünün bilinen ilkelerinden olmakla birlikte, dava aşamasında iken idari işlemin usulüne uygun olarak geri alındığı veya yürürlükten kaldırıldığı durumlarda, iptal hükmüne konu olabilecek idari işlemin varlığından söz etmek olanaklı değilse de özellikle belli süreyle de olsa uygulama işlemlerine dayanak alınan düzenleyici işlemler yönünden hukuka uygunluk denetiminin yapılması, iptal davasının “Hukuk Düzeni”nin korunması yolundaki gerçek amacına uygun olandır.
Ancak, dava konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılması ve bu karara bağlı olarak tesis edilen herhangi bir bireysel işlemin dava konusu edilmemesi karşısında, dava konusu idari işlemin yürürlükte bulunduğu süre içinde davacı yönünden gerçekleşmiş bir menfaat ihlalinden söz edilemeyeceği, davacının bu maddeler uyarınca menfaatinin ihlaline yol açan bir bireysel işlemin tesisi halinde, ilgilinin bireysel işlemi ile birlikte iş bu dava konusunu oluşturan düzenlemelerin iptalini isteyebileceği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, davanın açılmasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, aşağıda dökümü gösterilen …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.