Danıştay Kararı 15. Daire 2013/1240 E. 2017/2021 K. 26.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/1240 E.  ,  2017/2021 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1240
Karar No : 2017/2021

Temyiz Eden (Davalılar) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti : Davacı şirkete ait …. plakalı aracın, araçla (S) plakası olmaksızın müşteri servis taşımacılığı yapıldığı gerekçesiyle 2918 sayılı Kanunun Ek 2/1. maddesi uyarınca on beş gün süreyle trafikten men edilmesine ilişkin 16.01.2010 tarih ve 92870 sayılı işlemin ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin 09.04.2008 tarih ve 2008/112 sayılı kararı ile kabul edilen İzmir Büyükşehir Belediyesi Servis Araçları Yönergesinin 7., 8. ve 9. maddelerinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda,…. İdare Mahkemesi’nce; Yönergenin 7. ve 8. maddeleri yönünden, davacı şirketin faaliyetinden dolayı menfaatini etkileyen hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığı gerekçesiyle, Yönergenin 9. maddesinin üçüncü fıkrası yönünden ise üst hukuk normlarına uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddi; 16.01.2010 tarih ve 92870 sayılı bireysel işlem ile Yönergenin 9. maddesinin birinci ve ikinci fıkrası yönünden ise, uyuşmazlık konusu düzenlemeler ile İzmir İli’ne şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan firmaların yolcularının terminalden şehir içinde gidecekleri yerlere olan ulaşımını sağlayan ücretsiz şehir içi servis araçlarının firmanın özmal aracı olması durumu istisna tutulmak üzere tahditli (S) plakalı olma zorunluluğunun getirildiği, aynı şekilde havaalanı ve yerleşim yerleri arasındaki ücretsiz yolcu taşımacılığı faaliyeti için de benzer düzenlemenin getirildiği, konu ile ilgili mevzuat incelendiğinde, 2918 sayılı Kanunun 3. maddesinde umum servis araçlarının okul taşıtları ve personel servis araçlarının birlikte değerlendirilmesi şeklinde tanımlandığı, … kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişilere ait araçların kendi personelini veya yolcusunu taşıma işinin ise personel servis aracının tanımı kapsamında olmadığının düzenlendiği, bu durumda ücretsiz yolcu taşımacılığı işinin umum servis araçlarına yönelik belirlenen kurallara dahil edilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından, şehirler arası otobüs işletmeciliği yapan firmaların yolcularına verdiği taşıma hizmetinin devamı niteliğinde olan şehir içi taşıma hizmetinin ticari kapsamda bir taşımacılık olarak değerlendirilmesine ve bu servis araçlarının, umum servis araçlarına yönelik olarak belirlenen kurallara dahil edilmesine olanak bulunmaması karşısında söz konusu Yönerge hükümlerinde ve bu Yönerge hükümleri uyarınca aracın on beş gün süreyle trafikten men edilmesine ilişkin 16.01.2010 tarih ve 92870 sayılı işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen kararın, iptale ilişkin kısmının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Onbeşinci ve Sekizinci Dairesi’nden oluşturulan Müşterek Kurulca, işin gereği görüşüldü: :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:….; K:…. sayılı kararının iptale ilişkin kısmının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde;
“Umum servis aracı: Okul taşıtları ile personel servis araçlarının birlikte değerlendirilmesidir.
Personel servis aracı: Herhangi bir kamu kurum ve kuruluşu veya özel veya tüzel kişilerin personelini bir akit karşılığı taşıyan şahıs veya şirketlere ait minibüs ve otobüs türündeki ticari araçlardır. Kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişilere ait araçların kendi personelini veya yolcusunu taşıma işi bu tanımın kapsamına girmez” hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan hükümlerin değerlendirilmesinden; herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunun özmal aracıyla kendi personeli veya yolcusunu taşıma işinin personel/umum servis aracı tanımına dahil olmadığı, ancak özmal olmayan araçla akit karşılığı yolcu taşıma işinin bu tanıma dahil olduğu ve umum/personel servis araçlarına ilişkin mevzuatla getirilen kurallara tabi olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Dava konusu Yönerge hükümleriyle, İzmir İli otogarı ve havaalanından ilgili şehirler arası ve havayolu firmalarının yolcularının şehir içi servis taşımacılığının yapılması amacıyla akit karşılığı olarak özmal olmayan araçlarla yapılan müşteri servis taşımacılığında kullanılan araçların diğer umum/personel servis araçlarında olduğu gibi tahditli (S) plakalı olmalarının düzenlendiği görülmüş olup; özmal olmayan araçla akit karşılığı yapılan yolcu taşıma işi personel servis aracının tanımına dahil olduğundan, üst hukuk normlarına uygun olarak düzenlenen Yönerge hükümlerinde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle; temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.