Danıştay Kararı 15. Daire 2013/12197 E. 2016/947 K. 16.02.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/12197 E.  ,  2016/947 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/12197
Karar No : 2016/947

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : …1. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacı tarafından Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 40. maddesi kapsamında …İli, …İlçesi, …Belediye Başkanlığı’na satışı yapılan 1993 model …marka kamyonetin satış tarihi itibariyle alıcı Belediye adına tescil edilmesine ilişkin başvurunun reddine ilişkin …İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 15.06.2012 tarih ve 2283 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
…1. İdare Mahkemesince; Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 40. maddesine göre; ekonomik ömrünü doldurduğundan ya da tahsis edildiği hizmet konusunun kalmamasından dolayı satışı öngörülen resmi taşıtların satışı yapılmadan önce taşıtın maliki olan kurum tarafından trafikten çekme işlemi yapılacağı, satış gerçekleştikten sonra başvuru üzerine satış tarihi itibariyle tescilinin yapılacağının düzenlendiği, olayda ise trafikten çekme işleminin alıcı Belediye tarafından araç satın alındıktan sonra tescil başvurusu sırasında yapıldığı, bu durumda trafikten çekme işlemi yapılmadan satışı yapılan aracın satış tarihi itibariyle tescil işlemlerinin yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dayalı olarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Satış ve Devirler” başlıklı 36. maddesinin 1. fıkrasında; Resmi araçların satış veya devirlerinin ait oldukları kurum veya kuruluşların tabi oldukları mevzuata göre yapılacağı kurala bağlanmış olup, bu bağlamda hizmet dışı kaldığından kullanılmayan veya ihtiyaç fazlası olan resmi araçlarla ilgili olarak 4916 sayılı Kanun’un 37. maddesinde; “Katma bütçeli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait, hizmet dışı kaldığından kullanılmayan veya ihtiyaç fazlası olan iş makinesi, makine ve teçhizat, demirbaş, araç, gereç ve malzemeleri belediyelere, il özel idarelerine, tarımsal kalkınma kooperatiflerine, sulama kooperatiflerine, sulama birliklerine ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına karşılıklı anlaşma suretiyle satmaya, kiralamaya, satış ve kira bedellerini taksitlendirmeye ilgili kurumlar yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yönetmeliğin “Hurdaya çıkarılan, satılan veya devredilen resmi taşıtlar” başlıklı 40. maddesinde ise; “Ekonomik ömrünü doldurma ya da tahsis edildiği hizmet konusunun kalmaması nedenleriyle, gerek kamu kurum veya kuruluşları gerekse Maliye Bakanlığınca satışı yapılacak olan resmi taşıtların satışı yapılmadan önce, taşıtın maliki olan kurum tarafından trafik tescil şube veya bürolarında trafikten çekme veya hurdaya ayırma işlemi yaptırılması zorunludur.
Trafikten çekme veya hurdaya ayırma işlemi için; 237 sayılı Taşıt Kanununun 13 üncü maddesi gereğince düzenlenen, taşıtın hizmet dışı bırakıldığını gösteren raporun eklendiği bir yazı ile trafik tescil şube veya bürolarına müracaat edilir.
Rapordaki kayıtlara ve talebe göre;
a) Tescil belgesine “hurdaya çıkarılmıştır” kaydı konulur ve bu durum bilgisayar kayıtlarına işlenir. Hurdaya ayrılmış olan taşıtlar tamir edilmiş olsalar dahi yeniden tescil edilemezler.
b)Ekonomik ömrünü doldurduğundan ya da tahsis edildiği hizmet konusunun kalmamasından dolayı satışı öngörülen taşıtlar için trafikten çekme işlemi yapılır. Bu taşıtlar; muayenesi yaptırılmak ve tescil için gerekli diğer belgeler de istenilmek suretiyle, satış işlemini yapan kurum veya kuruluş tarafından düzenlenmiş olan satışa ilişkin belge esas alınarak, alıcısı adına tescil edilir. Trafikten çekilmiş taşıtları satın alanlar, bir ay içinde trafik tescil şube veya bürolarında adlarına tescil ettirmek zorundadırlar. Bu şekilde tescil edilen araçlara mevcut plaka numaralarının kullanılmasının mümkün olmadığı durumlarda yeni bir plaka numarası tahsis edilir.
c) Alıcıların bir ay içinde trafik tescil şube veya bürolarına müracaat etmemeleri halinde, aracın önceki maliki olan kurum veya kuruluşun müracaatı üzerine satış tarihi itibariyle alıcısı adına mevcut plakası üzerinden resen tescil işlemi yapılır” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı TEDAŞ Genel Müdürlüğü tarafından ihtiyaç fazlası olarak belirlenen …plakalı aracın 30.06.2011 tarihinde 113860 sayılı fatura ile …İli, …İlçesi, …Belediye Başkanlığı’na satıldığı, Belediye Başkanlığı tarafından söz konusu aracın tescili amacıyla 29.12.2011 tarihinde başvuru yapıldığı ve bu tarih itibariyle araç hakkında öncelikle trafikten çekme uygulaması yapılarak alıcı Belediye Başkanlığı adına … plaka sayısıyla tescil edildiği, davacı tarafından tescil kaydının satış tarihi itibariyle değil de başvuru tarihi itibariyle yapıldığının öğrenilmesi üzerine tescilin satış tarihi itibariyle yapılması istemiyle idareye başvuru yapıldığı, anılan başvurunun dava konusu 15.06.2012 tarih ve 2283 sayılı işlemle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 40. maddesinin incelenmesinden; ekonomik ömrünü doldurduğundan ya da tahsis edildiği hizmet konusunun kalmamasından dolayı satışı öngörülen taşıtlar için öncelikle trafikten çekme işlemi uygulanacağı, alıcının başvurusu üzerine tescili düzenleyen (b) bendinde, satış işlemini yapan kurum veya kuruluş tarafından düzenlenmiş olan satışa ilişkin belge esas alınarak tescilinin yapılacağı, önceki malikin başvurusu üzerine resen tescili düzenleyen (c) bendinde ise, alıcının tescil için başvuru yapmaması halinde önceki malikin başvurusu üzerine satış tarihi itibariyle tescilin yapılacağı öngörülmüş olup; her ne kadar farklı kavramlarla ifade edilmiş olsa da esas aldığı araç satışı aynı olduğundan, her iki tescil talebinde de satışa ilişkin belge esas alınarak satış tarihi itibariyle tescil işleminin yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bununla birlikte; olaydaki araç satışı trafikten çekme işlemi gerçekleştirilmeden yapılmış olsa da, işlemin esasına etkisi olmayan bu eksiklik alıcı Belediye Başkanlığı tarafından tescil başvurusu sırasında tamamlandığından; bu durumun, dava konusu işlemin Yönetmeliğin 40. maddesi çerçevesinde esasa ilişkin olarak incelenmesi gerekliliğini ortadan kaldırmadığı açıktır.
Bu durumda, davacı tarafından …Belediye Başkanlığı’na satışı yapılan aracın, alıcı tarafından yapılan tescil talebinde de başvuru tarihi değil de satış tarihi olan 30.06.2011 itibariyle tescilinin yapılması gerekmekte olup, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk ve bu işlemin iptali amacıyla açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile …1. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.