Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2013/1211 E. , 2017/386 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1211
Karar No : 2017/386
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu Mahkeme kararının; davacı adına kayıtlı …. plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla kasko sigortacısı olan …. Sigorta Anonim Şirketi adına tescil edilmesi istemi yönünden verilen davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının onanmasına, aracın trafik tescil kaydının silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 13.05.2010 tarih ve 196552 sayılı işlem yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava; davacı adına kayıtlı …. plakalı aracın 23.04.2006 tarihinde meydana gelen kaza sonucu pert olması nedeniyle geçmişe dönük olarak trafik tescil kaydının silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 13.05.2010 tarih ve 196552 sayılı işlemin iptali ile aracın kaza tarihi itibarıyla kasko sigortacısı olan … Sigorta Anonim Şirketi adına tescil edilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; aracın trafik tescil kaydının silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem yönünden, Karayolları Trafik Yönetmeliği’ne göre araçların trafikten kaydının terkin edilebilmesi için, trafik tescil şubesine müracaat edilerek ilgili vergi dairesinden alınmış motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası, trafik idari para cezası ile 5539 sayılı Kanunun 21. maddesine göre verilen idari para cezaları ile geçiş ücreti borcu bulunmadığına dair ilişik kesme belgesinin ilgili şubeye ibrazının gerektiği, davacı tarafından anılan belgeler ibraz edilmeksizin yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine, aracın kaza tarihi itibarıyla kasko sigortacısı olan …. Sigorta Anonim Şirketi adına tescil edilmesi istemi yönünden ise; davacı tarafından bu istemle davalı idareye başvurulup idarece herhangi bir işlem tesis edilmediğinden ve ayrıca idari yargı yerlerince idari işlem ve eylem niteliğinde karar verilemeyeceğinden bu istem yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından anılan Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, davacı adına kayıtlı …. plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla kasko sigortacısı olan …. Sigorta Anonim Şirketi adına tescil edilmesi istemi yönünden verilen davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmında 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davacının bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, davacı adına kayıtlı …. plakalı aracın trafik tescil kaydının silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 13.05.2010 tarih ve 196552 sayılı işlem yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmına gelince;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 20. maddesinin (d) fıkrasında; tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olduğu, satış ve devir işleminin, siciline işlenmek üzere üç işgünü içerisinde ilgili trafik tescil kuruluşu ile vergi dairesine bildirileceği, bu bildirimle birlikte alıcı adına trafik tescil işlemi gerçekleşmiş sayılacağı, satış ve devir tarihi itibariyle, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca eski malikin vergi mükellefiyetinin sona ereceği, yeni malikin vergi mükellefiyetinin başlayacağı hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıya ait …. plakalı aracın …. Sigorta Anonim Şirketi tarafından kasko poliçesi ile sigortalandığı, 23.04.2006 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza sonucunda aracın ağır hasara uğraması ve sigorta şirketi tarafından pert kaydı düşülmesi üzerine araç hurdasının sigorta şirketinin isteği üzerine 22.05.2006 tarihinde …. Nakil Araçları Turizm Ticaret Limited Şirketi temsilcisine bırakıldığı, davacı tarafından 10.05.2010 tarihli başvuru ile aracın sigorta şirketine teslim edilmesine rağmen trafik sicilinde üzerine kayıtlı görünmesi sebebiyle vergi borçlarının kendi adına düzenlendiğinden bahisle geçmişe dönük olarak trafik tescil kaydının silinmesinin talep edildiği, idarece anılan başvurunun aracın sicilden terkin edilebilmesi için mevzuatta sayılan belgelerle (ilişik kesme belgesinin ve hurdaya ayrılmasında sakınca bulunmadığına dair belge …) başvuru yapılması gerektiği gerekçesiyle 13.05.2010 tarih ve 196552 sayılı işlemle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; aracın kasko sigortası bedelinin ödenmesi ile ilgili uyuşmazlık kapsamında …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada … tarih ve E:…; K:… sayılı karar ile; ” … aracın pert hale gelecek şekilde kaza yaptığı, … araç hurdasının 22.05.2006 tarihinde sigorta şirketinin isteği ve kontrolü altında teslim alındığı, dolayısıyla davacıda olmadığından davacının gerçek zararı olan 26.500,00 TL bedelin davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine …” karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, aracın kaza sonucunda ağır hasara uğradığı ve araç hurdasının sigorta şirketinin isteği ve kontrolü altında 22.05.2006 tarihinde şirkete teslim edildiği, aracın sigorta bedelinin de yukarıda anılan Mahkeme kararı sonucunda tahsil edildiği hususları göz önüne alındığında; davacının 2006 yılından bu yana zilyetliğinde bulunmayan ve tasarruf hakkı sigorta şirketine ait olan araç nedeniyle vergi ve benzeri mali yükümlülüklerle muhatap olmasının hukuk devletinde vatandaşın korunmaması sonucunu doğuracağından; aracın davacı adına kayıtlı görünen trafik tescil kaydının silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 13.05.2010 tarih ve 196552 sayılı işlemde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen reddi ile … İdare Mahkemesi’nin… tarih ve E:….; K:…. sayılı kararının davacı adına kayıtlı …. plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla kasko sigortacısı olan … Sigorta Anonim Şirketi adına tescil edilmesi istemi yönünden verilen davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, temyiz isteminin kısmen kabulü ile aracın trafik tescil kaydının silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 13.05.2010 tarih ve 196552 sayılı işlem yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.