Danıştay Kararı 15. Daire 2013/10824 E. 2016/3944 K. 31.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/10824 E.  ,  2016/3944 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/10824
Karar No : 2016/3944

Davacı :
Davalı :
Vekili :
Davanın Özeti : 29.05.2013 tarih ve 28661 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nin 4. maddesinin (ç) bendinin; simülatörün bilgisayar sistemi olduğu, trafiğe çıkacak sürücülerin bu araçla pratik kazanamayacağı, mevzuatta öngörüldüğünden fiyatlarının neredeyse bir araçla eşdeğer olduğu, 7. maddesinin 1. fıkrasının; önceki müfredattaki teorik ve pratik ders saatlerinin azaltıldığı, simülatör ile eğitimin sanal olduğu, ‘veya’ denilmek suretiyle simülatörün gerçek araçla eş tutulduğu, 17. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinin; direksiyon eğitiminde kullanılan araçların yalnızca bu amaçla müfredat saatlerinde kullanıldıkları, fiili kullanımlarının 3-4 yılı geçmeyeceği, bu nedenle trafikteki 10 veya 20 yaşındaki araçlarla eş tutulmaması gerektiği, bu fıkranın sürücü kurslarını zarara uğratacağı, 18. maddesinin 2. ve 3. fıkrasının; gerçek eğitim alanında yetişmemiş sürücülerin kazaya neden olacağı, simülatörün gerçek araçla eş tutulmaması gerektiği, 33. maddesinin 3. ve 4. fıkrasının ve EK-5’in; direksiyon sınavında aracın içindekilerin güvenliğinin usta öğretici tarafından sağlanacağı, sürücünün yanına komisyon başkanının değil usta öğreticinin oturması gerektiği zira emniyet pedallarının orada yer aldığı, aksi durumun can ve mal kaybına neden olacağı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yapılan düzenlemelerin ülkemizde yaşanan trafik kazalarını önleme amacıyla ve Avrupa Birliği müzekkereleri sonucu gerçekleştirildiği, direksiyon eğitimlerinde sürücülere seçenek tanındığı, direksiyon eğitim alanları yanında simülatör ile de eğitim imkanının getirildiği, teknolojik gelişmelere ayak uydurulduğu, yeterli eğitim almayan sürücülerin trafiğe çıkmasının engellenmeye çalışıldığı, sürücü kurslarının direksiyon eğitim alanlarını kiralamak için yüksek meblağlar ödedikleri, bulamayanların da kapanma tehlikesi ile karşılaştığı; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 123. maddesine göre Bakanlığın eğitimin metodunu, kurs sürelerini ve eğitim-öğretim konularını belirleme yekisinin olduğu, diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında kurs saatlerinin çok yüksek olduğunun belirlendiği, bu nedenle teorik ders sayısının azaltıldığı simülatörün bedelinden bahsedilirken verilen eğitimin niteliğinin göz ardı edildiği, simülatör uygulamasının kursiyerin refleks gelişimine yardımcı olacağı, komisyon başkanının ön koltukta oturmasının kursiyerin öz güvenini arttırmaya yönelik olduğu ve sertifika türlerine ve ihtiyaçlarına göre direksiyon dersi saatlerinin belirlendiği, trafik güvenliğinin sağlanmaya çalışıldığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Dava konusu Yönetmeliğin 31. maddesinde davacının iddiaları doğrultusunda değişiklik yapıldığı görüldüğünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, diğer maddelerinde ise hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 29.05.2013 tarih ve 28661 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nin 4. maddesinin 1. fıkrasının ç bendinin, 7. maddesinin 1. fıkrasının tamamının, 17. maddesinin 2. fıkrasının d bendinin, 18. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 33. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının ve Yönetmeliğin eki EK-5’in K sınıfı sürücü aday belgesinde yer alan “Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Uygulama ve Değerlendirme Komisyonu Başkanının” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 123.maddesinde; “Motorlu taşıt sürücüsü yetiştirmek, yetişmiş olanlara sınav sonucu sertifika vermek, trafik ile ilgili öğretim ve eğitim yaptırmak üzere kamu kurumları ile diğer hakiki ve hükmi şahıslara Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca ilgili mevzuatına göre sürücü kursları açma izni verilir.
Sürücü kurslarının sürücü belgesi cinslerine göre sınıflandırılması, hangi sınıf kursun kimler tarafından açılabileceği, öğretim ve eğitim konuları ile metodu, kurs süreleri, kurslar için eğitim ve öğretimde kullanılacak bina, araç, gereç ve teçhizatın nitelik ve niceliği, teminat miktarları, sertifika sınavlarının esas ve usulleri, sertifika aranmayacak sürücü belgesi sınıfları ve bunların sınavları İçişleri Bakanlığının uygun görüşü üzerine Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca çıkartılan yönetmelikle belirlenir…”hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa dayanılarak çıkarılan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nin 4.maddesinin ç bendinde; Direksiyon eğitim simülatörünün: Kursiyerlere, akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaşılmasını sağlamak amacıyla bilinçli araç kullanımının temel unsurlarını kazandırıp, gerçekçi bir trafik akışı ile eğitim almalarını sağlayan yazılım ve donanımı olduğu şeklinde tanımlaması yapılmıştır.
Trafik eğitimi konusunda duyulan ihtiyacın giderilmesinde önemli olacağı düşünülen ve oyun çekiciliği taşıyan simülatörün, başlangıç seviyesindeki sürücülerin sanal, riskten uzak bir ortamda direksiyon başında sürücülük yeteneğini geliştirme fırsatını bulmalarına yardımcı olmak amacını taşıdığı açık olup, simülatör eğitimi ile kullanıcılar yaptıkları hataların sonuçlarını görerek ve trafik sanal dünyasında herhangi bir tehlikeden uzak olarak deneyim kazanacaklardır.
Bu kapsamda yönetmelikte similatör eğitiminin yapılmasının sağlanmasına yönelik olarak direksiyon eğitim similatörü tanımı getirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
7.maddesinin1. fıkrasında ; bütün sertifika sınıflarında trafik ve çevre dersi 16, ilk yardım dersi 8, araç tekniği dersi 6 saat teorik olarak verileceği, direksiyon eğitim derslerine ise direksiyon usta öğreticisi tarafından kursiyerin akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaştığına karar verilinceye kadar direksiyon eğitim alanında veya simülatör üzerinde devam edileceği kuralına yer verilmiştir.
Similatör ile sanal bir ortamda adaylara başlangıçta verilen eğitimde yeterli olacağı konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamakta ise de, bu eğitimin akan trafikte verilecek eğitimle bir tutulması mümkün değildir.
Eğitim derslerine, usta öğreticisi tarafından akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaşıncaya kadar eğitim alanında veya simülatör üzerinde devam edilmesi şeklinde yapılan düzenlemede ise ‘veya’ ile bağlamak suretiyle similatör ya da eğitim alanında trafik eğitiminin birbirinin yerine ikame edilebileceği gibi bir anlamın çıkması sonucunu doğuracağından her iki eğitim de ayrıca önemli olmakla birlikte birbirinin yerine kullanılmasında direksiyon eğitiminin bir kısmının yetersiz kalması sonucunu doğuracaktır.
Bu haliyle uygulamanın ne şekilde yapılması gerektiğinin daha açık ifadelerle ortaya konulmadan yapılan düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Anılan yönetmeliğin Direksiyon Eğitim Araçlarının düzenlendiği 17.maddenin 2/d bendinde ise;”Direksiyon eğitim ve sınav aracı olarak kullanılacak bütün araçların yetkili kuruluşlarca muayenesinin yapılmış ve trafiğe çıkması uygun görülmüş olması ve mevsim şartlarına uygun donanıma sahip olması gerekmektedir. Bu araçlardan “A1”, “A2”, “H (motosiklet)”, “H (otomobil)” ve “B” sınıfı direksiyon eğitim ve sınav aracı olarak kullanılacaklar 10 yaşından, “C”, “D”, “E” ve “F” sınıfı direksiyon eğitim ve sınav aracı olarak kullanılacaklar 20 yaşından büyük olamaz. Araçların yaşı fabrikasından imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınarak hesaplanır.”kuralı getirilmiştir.
Yönetmeliğin 18.maddesinin 2.bendinde, Direksiyon eğitim simülatörünün; kursiyerlerin değerlendirilebilmesine ilişkin kriterler sunması, gerçek araç donanımlarına, algı ve refleks ölçen senaryolara sahip olması, her sürücü adayına ait eğitim kayıtlarını ve sonuçlarını arşivleyebilmesi gerekeceğinin düzenlendiği ve aynı maddenin 3. fıkrasında da ; Kursların; direksiyon eğitim alanlarını ve dinlenme tesisleri ile direksiyon eğitim simülatörüne ilişkin şartlar Genel Müdürlükçe belirlenerek internet sayfasında yayınlanan standartlara uygun şekilde düzenleyeceği şartı öngörülmüştür.
Söz konusu maddeler ile; sürücü eğitiminde kullanılan araçlara yaş sınırı getirilmek suretiyle belli bir standardın altında olmamasının amaçlanması ve sürücü adaylarının teknolojik olarak daha yeni araçlarla eğitim almasının adayların araç kullanımına daha kolay adapte olmalarına yardımcı olması ve adayların eşit ve aynı derecede eğitim almalarının sağlanması ve direksiyon eğitiminin başlangıç safhasında öngörülen pist ya da simülatör eğitiminin ileri düzeyde yerine getirilmesi için belli standartların belirlenmesi hususlarına ve tüm kursların bu kriterlere göre donanımlarını uygun hale getirmeleri hususunda da Genel Müdürlüğe yetki verilmesine ilişkin kuralların düzenlendiği ve bu belirtilen maddelerde hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Anılan Yönetmeliğin direksiyon eğitimi dersi sınav uygulama ve değerlendirme komisyonu üyelerinin araçlardaki yerlerini belirleyen 33.maddenin 3.fıkrasında; “B”, “E” ve “H otomobil” sınıfı sertifika sınavında aday aracın sürücü koltuğunda, direksiyon eğitimi dersi sınav uygulama ve değerlendirme komisyonu başkanı öndeki diğer koltukta ve kurumda görevli direksiyon usta öğreticisi ile direksiyon eğitimi dersi sınav uygulama ve değerlendirme komisyonu üyesi ise bir sonraki koltukta oturacağı, 4.fıkrasında da; “C” ve “D” sınıfı sertifika sınavında, sınav aracında sürücü koltuğu dışında tek koltuk olması hâlinde sınav, komisyon başkan ve üyesinin ayrı ayrı katılacağı ve toplam sınav süresini geçmeyecek şekilde iki aşamada yapılacağı, aday aracın sürücü koltuğunda, direksiyon eğitimi dersi uygulama ve değerlendirme komisyonu başkanı ve üyesi öndeki diğer koltukta oturur. Sınav aracında sürücü koltuğu dışında iki veya daha fazla koltuk olması hâlinde araç içinde oturma şeklinde üçüncü fıkra hükümlerinin uygulanacağı kuralına yer verilmiştir.
Direksiyon eğitmenleri uzun eğitimler sonucu sürüş deneyimini kazanmaktadırlar. Bu da tehlike durumunda gerekli müdahalenin rahatlıkla yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Sürücü adaylarının sınav esnasındaki heyecan ve panik olma durumları da dikkate alındığında oluşabilecek ani durumlarda önde bulunanların direksiyon veya frene müdahale ederek olası bir kazayı bertaraf edebilmesi gerekmektedir.Bu da birikim ve eğitim sonucu oluşabilmektedir.
Bu durumda uygulama ve değerlendirme komisyonu üyelerinden birinin sürücü koltuğu dışındaki diğer koltuğa oturmasında kaza durumunun önlenmesinde sakıncalar oluşturabileceğinden hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Yönetmeliğin iptali istenilen eki EK-5′ in K sınıfı sürücü aday belgesinde yer alan “Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Uygulama ve Değerlendirme Komisyonu Başkanının” ibaresinin 4/3/2014 tarih ve 28931 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 9.maddesi ile değiştirildiği anlaşıldığından davanın bu ibare yönünden konusunun kalmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu Yönetmeliğin iptal isteminde bulunulan Ek-5 belgesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 7.maddesinin 1.fıkrasının ve 33.maddesinin 3-4.fıkralarının iptali, 4.maddesinin 1-ç bendine, 17.maddesinin 2/d bendine ve 18.maddesinin 2.ve 3.fıkralarına yönelik talebin ise reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, 29/05/2013 günlü, 28661 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nin 4. maddesinin (ç) bendinin, 7. maddesinin 1. fıkrasının, 17. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinin, 18. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 31. maddesinin ve 33. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının iptali istemiyle açılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 123. maddesinin; 1. fıkrasında, motorlu taşıt sürücüsü yetiştirmek, yetişmiş olanlara sınav sonucu sertifika vermek, trafik ile ilgili öğretim ve eğitim yaptırmak üzere kamu kurumları ile diğer hakiki ve hükmi şahıslara Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca ilgili mevzuatına göre sürücü kursları açma izni verileceği, 2. fıkrasında; sürücü kurslarının sürücü belgesi cinslerine göre sınıflandırılması, hangi sınıf kursun kimler tarafından açılabileceği, öğretim ve eğitim konuları ile metodu, kurs süreleri, kurslar için eğitim ve öğretimde kullanılacak bina, araç, gereç ve teçhizatın nitelik ve niceliği, teminat miktarları, sertifika sınavlarının esas ve usulleri, sertifika aranmayacak sürücü belgesi sınıfları ve bunların sınavları İçişleri Bakanlığının uygun görüşü üzerine Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca çıkartılan yönetmelikle belirleneceği hükmü yer almaktadır.
– Öncelikle dava konusu Yönetmeliğin; direksiyon eğitim simülatörünün kursiyerlere, akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaşılmasını sağlamak amacıyla bilinçli araç kullanımının temel unsurlarını kazandırıp, gerçekçi bir trafik akışı ile eğitim almalarını sağlayan yazılım ve donanımı ifade ettiğini düzenleyen 4. maddesinin (ç) bendinde; eğitim metodunu belirleme yetkisini haiz idarece motorlu taşıt sürücüleri kurslarında direksiyon eğitimi derslerinde yeni kullanılacak olan simülatörün tanımının yapılmasında hukuka ve mevzuata aykırılık görülmemiştir.
– Yönetmeliğin “Sertifika sınıflarının eğitim süreleri” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında; “Bütün sertifika sınıflarında trafik ve çevre dersi 16, ilk yardım dersi 8, araç tekniği dersi 6 saat teorik olarak verilir. Direksiyon eğitim derslerine ise direksiyon usta öğreticisi tarafından kursiyerin akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaştığına karar verilinceye kadar direksiyon eğitim alanında veya simülatör üzerinde devam edilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Mülga 03.02.1987 gün ve 19361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nin 6. maddesinde; sürücü kurslarında verilecek teorik dersler; ilkyardım dersi, trafik mevzuatı ve kuralları dersi, motor ve araç tekniği dersi ile uygulama şeklindeki direksiyon eğitimi dersi olarak sayıldığı, ders saatlerinin standart değil sertifika sınıflarına göre farklı düzenlendiği, teorik ders saatlerinin en az 30, en fazla 56 saat olduğu, en çok tercih edilen “B” sınıfı sertifika için 56 saat teorik ders zorunluğunun bulunduğu, direksiyon eğitimi derslerinin ise en az 10 saat olduğu görülmektedir.
26.10.1992 tarih ve 21387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmeliğin 2. maddesinde ders saatlerinde değişiklik yapılarak bu kez teorik ders saatleri en az 32, en fazla 63 saat olarak belirlenmiştir.
Dava konusu değişiklik ile teorik dersler; trafik ve çevre dersi, ilk yardım dersi, araç tekniği dersi olarak değiştirilmiş, ders saatleri ise azaltılmış; direksiyon eğitimi derslerinde ise herhangi bir saat sınırı belirlenmemiştir.
Değişiklikten önce Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında en çok teorik ders saatinin ülkemizde olduğu gerçeği ile karşılaşılmaktadır. Sürücü kurslarında; kursiyerlerin tanıdık olmadığı, müfredatından şikayetçi oldukları motor dersi kaldırılarak sürücülerin aracın teknik özelliklerini tanıyarak gerekli bakım ve onarımını yapmaları / yaptırmaları, trafikte iken yaşayacakları problemleri pratik yollarla çözebilmeleri için gereken bilgilerin verilmesinin amaçlandığı; trafik ve çevre dersi eğitim programı içerisinde, trafik psikolojisi, trafik mevzuatı, trafik kazaları ve cezalar, araçların tescili ve muayeneleri, teknik şartları, sürücü belgeleri ve sürücülerle ilgili hususların düzenlendiği, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığının 04.06.2013 tarih ve 50 sayılı kararı ile söz konusu ders programlarının kabul edildiği görülmektedir.
Direksiyon eğitimi derslerinde ise kursiyerin akan trafikte eğitiminden önce direksiyon eğitim alanında veya simülatör üzerinde eğitim verileceği düzenlenmiştir. Davacı tarafından direksiyon eğitim alanında eğitilmeden trafiğe çıkan sürücülerin güvenliği olumsuz yönde etkileyeceği ileri sürülse de dava konusu düzenlemede; kursiyerlerin akan trafiğe çıkmadan önce eğitilmelerinin zorunlu olduğu, söz konusu direksiyon eğitiminin iki aşamalı öngörüldüğü ve kursiyer ile bire bir çalışan usta öğreticiler tarafından akan trafiğe çıkabileceği konusunda kanaat oluşana dek eğitimlerin devam edeceği öngörülerek kursiyerleri ve usta öğreticileri kısıtlayan herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Ayrıca anılan düzenleme ile davalı idare tarafından direksiyon eğitim alanlarının kaldırılmasının öngörülmediği, Yönetmeliğin tamamı incelendiğinde de böyle bir sonuca varılamayacağı, kaldı ki mevzuatta da direksiyon eğitim alanının motorlu taşıt sürücü kursunda bulunması gereken bölümlerden biri olmaya devam ettiği; değişen ve gelişen günümüz koşullarına uygun olarak direksiyon eğitim alanları yanında simülatör kullanma imkanının da getirildiği, bu anlamda kurslara seçenek tanındığı görülmektedir.
Kaldı ki 18.08.2015 tarih ve 8163923 sayılı Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesinin 4. maddesinde; direksiyon eğitim alanının (Pist); motorlu taşıt sürücüleri kurslarının direksiyon eğitimi derslerinin yapılmasına uygun düzenlenmiş alanı ifade ettiği belirtilmekte; 29. maddesinin 1. fıkrasının 8. bendinde ise direksiyon eğitim alanı, motorlu taşıt sürücü kurslarında bulunması gereken bölümlerden biri olarak sayılmaya devam etmektedir.
Bu durumda öğretim ve eğitim konuları ile metodu ve kurs sürelerini belirleme konusunda takdir yetkisini haiz idare tarafından yapılan düzenlemede kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
– Yönetmeliğin “Direksiyon eğitim araçları” başlıklı 17. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde; “Direksiyon eğitim ve sınav aracı olarak kullanılacak bütün araçların yetkili kuruluşlarca muayenesinin yapılmış ve trafiğe çıkması uygun görülmüş olması ve mevsim şartlarına uygun donanıma sahip olması gerekmektedir. Bu araçlardan “A1”, “A2”, “H (motosiklet)”, “H (otomobil)” ve “B” sınıfı direksiyon eğitim ve sınav aracı olarak kullanılacaklar 10 yaşından, “C”, “D”, “E” ve “F” sınıfı direksiyon eğitim ve sınav aracı olarak kullanılacaklar 20 yaşından büyük olamaz. Araçların yaşı fabrikasından imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınarak hesaplanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı tarafından yaş sınırının motorlu taşıt sürücü kurslarının maliyetlerini arttıracağı ileri sürülerek iptali talep edilmekte ise de davalı idarenin, eğitim ve öğretimde kullanılacak araçların niteliğini belirleme yetkisinin bulunduğu, yaşının büyük olması nedeniyle kullanımı da güçleşen araçların direksiyon eğitimlerinde kullanılmamasının kursiyerlere kolaylık sağlayacağı, bununla birlikte trafik güvenliğine de katkıda bulunacağı hususları göz önünde bulundurulduğunda dava konusu düzenlemede kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
– Yönetmeliğin “Direksiyon eğitim alanı ve direksiyon eğitim simülatörü” başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrasında; direksiyon eğitim simülatörünün; kursiyerlerin değerlendirilebilmesine ilişkin kriterler sunması, gerçek araç donanımlarına, algı ve refleks ölçen senaryolara sahip olması, her sürücü adayına ait eğitim kayıtlarını ve sonuçlarını arşivleyebilmesi gerektiği; 3. fıkrasında ise kursların; direksiyon eğitim alanlarını ve dinlenme tesisleri ile direksiyon eğitim simülatörüne ilişkin şartların Genel Müdürlükçe belirlenerek internet sayfasında yayınlanan standartlara uygun şekilde düzenleyecekleri kurallarına yer verilmiştir.
Dava konusu 2. fıkrada direksiyon eğitimlerinde kullanılabilecek olan simülatörlerin taşıması gerek özelliklere yer verildiği; 3. fıkrada öngörüldüğü şekilde Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 11.09.2013 tarih ve 2415748 sayılı makam oluru ile değişiklik yapılan, özel öğretim kurumlarının bütün bölümleri ile kullanılacak araç gereçlerin standartlarını belirlemeyi amaçlayan Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesinin 29 ve devamı maddelerinde motorlu taşıt sürücüleri kurslarının standartlarının düzenlendiği görülmektedir.
Bu durumda dava konusu fıkralarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
– Yönetmeliğin “Direksiyon eğitimi dersi sınav uygulama ve değerlendirme komisyonu üyelerinin araçlardaki yerleri” başlıklı 33. maddesi 3. fıkrasında; “B”, “E” ve “H otomobil” sınıfı sertifika sınavında aday aracın sürücü koltuğunda, direksiyon eğitimi dersi sınav uygulama ve değerlendirme komisyonu başkanı öndeki diğer koltukta ve kurumda görevli direksiyon usta öğreticisi ile direksiyon eğitimi dersi sınav uygulama ve değerlendirme komisyonu üyesi ise bir sonraki koltukta oturacağı, 4. fıkrasında ise; “C” ve “D” sınıfı sertifika sınavında, sınav aracında sürücü koltuğu dışında tek koltuk olması hâlinde sınav, komisyon başkan ve üyesinin ayrı ayrı katılacağı ve toplam sınav süresini geçmeyecek şekilde iki aşamada yapılacağı, aday aracın sürücü koltuğunda, direksiyon eğitimi dersi uygulama ve değerlendirme komisyonu başkanı ve üyesi öndeki diğer koltukta oturacağı, sınav aracında sürücü koltuğu dışında iki veya daha fazla koltuk olması hâlinde araç içinde oturma şeklinde üçüncü fıkra hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 12.08.2014 tarih ve 332624 sayılı “MTSK Yönetmelik ve Yönerge’de Yaşanan Tereddütlerle İlgili Açıklamalar” konulu Genelgesi’ nde direksiyon eğitimi dersi sınavında sınav sürecini kontrol edecek ve denetleyecek personelin 120 veya 96 saatlik eğitimi tamamlamaları gerektiği, “Sınav Sorumlusu ve Yetki Belgesi” olmayanlara sınav uygulama ve değerlendirme komisyonlarında görev verilmeyeceği kurala bağlanarak bu görevleri ifa edecek personelde aranan niteliklere yer verildiği görülmektedir.
Bu durumda direksiyon eğitimi uygulama sınavında sürücünün yanında sınav sürecini kontrol edecek görevlilerin oturmasının trafik güvenliği açısından tehlike yaratmayacağı zira bu kişilerin de sınav esnasında trafik güvenliğini sağlayabilecek kadar eğitim aldıkları görülmektedir.
Ayrıca dava konusu düzenleme ile sürücü adayı ile sınav öncesinde çalışma yapan direksiyon usta öğreticisinin sınava müdahale etme ihtimali de ortadan kaldırılmış; sınav komisyonunun sürücü adayının kabiliyetini gerçekçi olarak tespit edebilmesi sağlanmış olacaktır.
Bu nedenle dava konusu düzenlemede kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
– Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-5’in iptali istemine gelince;
Anılan Yönetmeliğin “Direksiyon eğitim araçları” başlıklı 17. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinde; karayollarındaki akan trafik içinde yapılacak eğitim ve sınav için ayrıca kurs müdürlüğünce düzenlenmiş olan “K” sınıfı sürücü aday belgesi direksiyon eğitimi ve sınav aracında bulunması gereken belgelerden biri olarak sayılmış; bu belgenin nasıl düzenleneceği ise EK-5’te gösterilmiştir.
Dava konusu düzenlemede “K” sınıfı sürücü aday belgesinde sorumlu sürücünün / direksiyon eğitimi dersi uygulama ve değerlendirme komisyonu başkanının kimlik bilgilerinin yazılacağı bölüme yer verilmiş; davacı tarafından ise yukarıda aktarılan 33. maddesi 3. ve 4. fıkraları ile bağlantılı olarak söz konusu bölümün hukuka aykırı olduğu, sorumlu sürücü ile komisyon başkanının eşit tutulduğu ileri sürülmüş ise de davacının talebi yönünde, 04.03.2014 tarih ve 28931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 9. maddesi ile dava konusu EK-5’te değişiklik yapıldığı, ‘direksiyon eğitimi dersi uygulama ve değerlendirme komisyonu başkanı’ ifadesi anılan bölümden kaldırılarak yalnızca direksiyon eğitimi dersi uzman/usta öğreticisinin kimlik bilgileri yer alacak şekilde düzenlendiği görülmektedir.
Bu durumda davacı lehine olan bu değişikliğin iptali istendiğinden ve bakılmakta olan davada düzenleyici işlemle birlikte herhangi bir bireysel işlemin de iptali istenmediğinden, dava açıldıktan sonra değiştirilen Yönetmeliğin eki EK-5 hakkında karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, konusu ve esasının incelenme olanağı kalmayan 29/05/2013 günlü, 28661 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nin eki EK-5 hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, diğer maddeler yönünden davanın REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin haklılık oranı dikkate alınarak …-TL’sının davacı üzerinde bırakılmasına; …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.