Danıştay Kararı 15. Daire 2013/10684 E. 2016/4155 K. 09.06.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/10684 E.  ,  2016/4155 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/10684
Karar No : 2016/4155

Temyiz Edenler : 1) (Davalı):

Vekili :
2)(Davacı) :
Vekili :
Diğer Davalı :
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin…. tarih ve E:… K:…. sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait …. aracın 24.05.2010 günü saat 19:34 sıralarında ‘…. Caddesi … Sokakta’ trafik kazası geçirmesi sonucu uğranıldığı ileri sürülen 9.296,00-TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce, bilirkişi raporunda trafik kazasının oluşumunda davalı ‘nın %25 kusurlu olduğu belirtildiği ve bu rapora istinaden gerçekleşmiş zarar esas alınarak iki poliçe arasındaki 1.691,51-TL prim farkı, araçta meydana gelen 1.000,00-Tl değer kaybı ve kaza nedeniyle yaptırılan tespite ilişkin 343,90-TL masrafın kusur oranına isabet eden %25 lik bölümünün kabulü ile fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalı idare ve davacı tarafından hukuka aykırı olduğu iddia edilen anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Anayasanın 125.maddesinin son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Hizmetin iyi işlememesi sonucu kişilerin zarara uğramaları halinde, doğan zararların idare tarafından karşılanması gerekmektedir. Ayrıca, hizmeti yürüten personelin görevi sırasında yaptığı eylem ve işlemlere ilişkin kişisel kusurunun hizmet kusurunu oluşturacağı ve idarenin de bu zararın tazminiyle sorumlu tutulacağı, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Hizmet kusuru, kamu hizmetinin organizasyonu ve işleyişinden kaynaklanır. Kamu hizmeti eksik veya kötü yürütülmekteyse veya bu faaliyet hizmet gerekleriyle bağdaştırılamayacak nitelikteyse, idarenin hizmeti kusurlu yürüttüğünün kabulü zorunludur.
Ancak idarenin işlem ve eylemleri dolayısıyla hizmet kusuru işlediğini söyleyebilmek için saptanan hukuki sakatlığın bir dereceye kadar ağır ve önemli olması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden,davacıya ait …. aracın 24.05.2010 tarihinde …. Caddesinde trafik kazası geçirdiği, kazaya yol yapım çalışmasından dolayı yolun çukur olması nedeniyle yerden 15 cm yukarı çıkmış olan logar kapağının neden olduğu, kaza sonrası araçta meydana gelen hasarın tespiti amacıyla Şişli 6. Sulh Hukuk Makemesi’ne yaptırılan tespit kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda araçta 1.000,00-TL değer kaybı oluştuğu hususuna yer verildiği, kaza nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesi’nce trafik kazasının oluşumunda tarafların kusur oranının belirlenmesi amacıyla yaptırılan bilirkişi incelenmesi sonucunda bilirkişi tarafından düzenlenen raporda sürücünün inşaat alanında mevcut yol şartlarına göre aşırı hızla seyrettiği, bu nedenle gündüz şartlarında, görüşe açık yolda, yol yüzeyinden 15 cm yükseklikte bulunan rögar kapağını zamanında fark edemeyerek aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiği ve bu nedenle %75 oranında kusurlu olduğu, yolda gerekli önlemin alınmaması nedeniyle yolun bakım ve gözetiminden sorumlu ‘nın %25 kusurlu olduğu belirtildiği ve bu kusur oranınca ve İSKİ Genel Müdürlüğü’nün kusursuz olduğu kanaatine varıldığı ve maddi tazminat isteminin kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiş ise de; dava dosyasında …. Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırılan 05/08/2011 tarihli bilirkişi raporunda ise yolda çalışma yapan davalı idarenin gerekli önlemleri almaması ve trafik düzenini sağlamaması sebebiyle %75; sürücünün ise ileri yol kontrolünü yapmaması, tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde seyir etmesi sebebiyle %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda, Mahkemece olayın durum ve şartlarını göz önüne alınarak, davalı idare ile sürücünün kusur oranlarının yeniden belirlenmesi için yeniden bilirkişi raporu tesis ediilerek çelişkilerin giderilip tarafların kusurları oranında zararların tazmin edilmesi gerekirken, sürücünün %75 kusuru bulunduğundan hareketle verilen aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ….. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.