Danıştay Kararı 15. Daire 2012/8843 E. 2017/6592 K. 14.11.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2012/8843 E.  ,  2017/6592 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/8843
Karar No : 2017/6592

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı derneğin … Şubesinde çalıştırılan işçilerin işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca …-TL para cezası verilmesine ilişkin 06.10.2011 tarih ve 18871685 sayılı Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; dava dosyası içeriğinde yer alan soruşturma raporu ile bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden iki işçinin sigortasız olarak çalıştığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde; İdari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla iptali için dava açılabileceği, 14. maddesinin 3. fıkrasında; dilekçeler üzerine ilk incelemenin; a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süreaşımı, f) Husumet, g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği,15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise; 14. maddenin 3. fıkrasının (c) bendine aykırılık görülürse davanın reddine karar verileceği öngörülmüştür.
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 2. maddesinde; “Şube: Dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim” olarak tanımlanmış, 4. maddesinde; dernek tüzüğünde; derneğin şubesinin bulunup bulunmayacağı, bulunacak ise, şubelerin nasıl kurulacağı, görev ve yetkileri ile dernek genel kurulunda nasıl temsil edileceğinin, yönetim ve denetim kurullarının görev ve yetkilerinin, ne suretle seçileceğinin, asıl ve yedek üye sayısının belirtilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür.

… Derneği Ana Tüzüğü’nün 13. maddesinde derneğin organları sayılmış, 24. maddesinde; derneği temsil etmek ya da bu konuda kendi üyelerinden bir ya da birkaçına yetki vermek yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden; tüzel kişilerin dava ehliyetinin, ilgili kanunlara ve tüzüklerine göre bunun için gerekli organlara sahip olmaları ile başlayacağının, derneklerde ise yönetim kurulunun, Dernekler Kanunu, Medeni Kanun ve … Derneği Tüzüğü hükümleri uyarınca, derneği temsil ve yönetim ile ilgili işlerin yürütülmesinde yetkili ve görevli zorunlu organ olduğunun, derneklerin sahip oldukları fiil ehliyetini merkez yönetim kurulu aracılığı ile kullanabileceklerinin kabulü gerekmektedir.
Olayda, Dernekler Kanunu’nda ve …Derneği Tüzüğü’nde dernek şubelerine özel olarak derneğin görevlerini yerine getirme konusunda hak ve yetki tanınmaması, aksine, tüzel kişiliği olmayan şubelerin, dernek tüzüğüne göre merkez tarafından verilen görevleri ifa edecek olmaları, ayrıca derneklerin merkez yönetim kurullarının Dernekler Kanunu, Medeni Kanun ve … Derneği Tüzüğü uyarınca derneği temsile yetkili ve görevli zorunlu organ olması ve bu yetki ve görevini başka organlara devredememesi karşısında, davacı dernek şubesinin tek başına açmış olduğu bu davada “dava açma ehliyeti”nin bulunduğunu kabul etmeye hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda; ehliyet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmekteyse de, farklı bir gerekçeyle dava nın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararı sonucu itibariyle hukuka uygun bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.