Danıştay Kararı 15. Daire 2012/8799 E. 2017/6587 K. 14.11.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2012/8799 E.  ,  2017/6587 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/8799
Karar No : 2017/6587

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirket işyerinde çalışan işçilerin işe giriş bildirgesinin ve aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Yasanın 102. maddesi uyarınca …- TL idari para cezası verilmesine ilişkin 09.09.2011 gün ve 178 sayılı … Sosyal Güvenlik Merkezi işlemi ile aynı Merkezin …- TL para cezası verilmesine ilişkin 13.07.2011 gün ve 542 sayılı işleminin iptali iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacı işyerinde inceleme ve denetim görevini yapan Emniyet Müdürlüğü ekiplerince alınan ifadelerden ve tutulan tutanaklardan para cezasına konu bazı kişilerin işyerinde çalışmadıklarını eğlenmek amacıyla buraya geldiklerini beyan ettikleri, bazı işçilerin işyerinde çalışan arkadaşlarını ziyaret amacıyla buraya geldiklerini beyan ettikleri, bazılarının işyerine ifadenin alındığı gün işe başlamak ve iş görüşmesi yapmak amacıyla geldiklerini beyan ettikleri, bazılarının ise işyerinde çalıştıklarını beyan ettikleri görülmüş olup, bu hususlara ilişkin olarak davalı idare denetim elemanlarında herhangi bir inceleme ve denetim yapılmadığı, Emniyet Müdürlüğünün yazısında belirtilen hususların araştırılması cihetine gidilmediği, bu yönde davalı kurumca herhangi bir tespit ve inceleme yapılmadan Emniyet Müdürlüğü yazısında belirtilen kişilerin çalıştığı esas alınarak tesis olunan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’unun 8. maddesinde iş verenlerin, sigortalı sayılan kişileri çalışmaya başlamadan önce sigortalı işe giriş bildirgesi ile kuruma bildirmekle yükümlü olduğu, 86. maddesinde de; işverenlerin, kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle yükümlü olduğu, Kanunun 102. maddesinde yukarıda anılan yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında idari para cezası uygulanacağına aynı maddenin a/3 bendinde de; işyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygalanacağına yer verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’unun 59. maddesinin 7. fıkrasında; kamu idareleri denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorunda olduğu, kurumun bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapacağı, 8. fıkrasında ise; bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafında çıkarılacak Yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm gereği tesis edilen Kamu İdarelerinin Denetim Elemanlarınca Yapılacak Tespitler Hakkındaki Yönetmeliğin 6. maddesinin 2. fıkrasında ise ilgili kamu kurum ve kuruluşundan gelen yazıda belirtilen tespitler hakkında ayrıca denetim yapılmaksızın işlem yapılacağı belirtilmiştir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyat Kanununun 7. maddesinde de umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde genel güvenlik ve asayiş yönünden denetleme yetkisi genel kolluk olarak emniyet güçlerine verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı işyerinde … Valiliği Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gece kulüplerinde bayanların fuhuş yaptıkları ihbarı üzerine denetim yapıldığı, yapılan denetim sonucu işyerinde çalıştığı iddia olunan kişilerin ifadelerinin alındığı, bazı çalışanların sigortasız çalıştığından bahisle durumun Sosyal Güvenlik Merkezine bildirildiği, davalı idarece polis tarafından alınan ifadeler ve tutulan tutanaklar esas alınarak işyerinde 13 işçinin işe giriş bildirgesinin ve aylık prim ve hizmet belgesinin süresinde verilmediğinden bahisle iki ayrı para cezası verildiği, davacı tarafından yapılan itirazın komisyon kararı ile reddi üzerine para cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; 5510 sayılı yasa gereği verilen idari para cezasının içeriğine ve hukuki değerlendirilmesine ilişkin irdeleme yapılmamış, polis memurlarınca tutulan tutanakların idari para cezası verilmesine ilişkin işlem tesis etmeye yeterli olup olmadığı hususuna dayalı olarak hüküm kurulmuştur.
Bu durumda, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca, Mahkemece, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca düzenlenen tutanaklar neticesinde para cezasına ilişkin işlem tesis edilebileceği ve genel güvenlik ve asayiş yönünden denetleme yetkisini kullanan Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin tuttuğu tutanağın bu kapsamda değerlendirileceği hususu gözetilerek, idare tarafından uygulanan idari para cezasına ilişkin işlemin mevzuata uygunluğunun araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, idari para cezası uygulanabilmesi için işyerinde davalı idare denetim elemanlarınca ayrıca bir denetim yapılması gerektiği yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36. maddesinde memurların, hizmet sınıfı bakımından ayrıma tabi tutulduğu, polis memurlarının emniyet hizmetleri sınıfı içerisinde sayıldığı, denetim elemanlarının ise genel idare hizmetleri sınıfında yer aldığı ve müfettiş, kontrolör, denetmen, denetçi, kontrol memuru gibi ünvanlarla görev yaptığı, bu nedenle polis memurlarının kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanları arasında yer almadığı, 5510 sayılı Kanun’un 59/7 maddesinde ise kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarınca yapılan denetimlerde elde edilen tespitlere göre davalı idareye yapılan bildirimlerin esas alınarak işlem yapılacağı açık şekilde belirtilmiş olduğundan, davalı idarece destekleyici herhangi bir denetim yapılmaksızın, emniyet görevlilerince yapılan denetimlerde elde edilen tespitlere göre doğrudan idari para cezası verilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlem hukuka aykırı olduğundan, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.