Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2012/4680 E. , 2017/5048 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/4680
Karar No : 2017/5048
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekilleri :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin reddi, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirketin çalıştırdığı işçinin sigortalı işe giriş bildirgesini ve aylık prim ve hizmet bildirgesini süresinde kuruma vermediğinden bahisle; 5510 sayılı Yasa’nın 102. maddesi uyarınca …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 17.09.2010 tarih ve 14228410 sayılı işlemle bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin 11.10.2010 tarih ve 209 sayılı komisyon kararının ve kuruma bildirilmeyen söz konusu işçiye ilişkin olarak 1 günlük aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenerek 1 ay içinde kuruma ibrazının istenilmesine dair 17.09.2010 tarih ve 14229408 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacı şirket hakkında düzenlenen 21.04.2010 tarih ve 88389/İNC/8 sayılı inceleme raporuna göre; çalıştırılan işçinin işe giriş bildirgesinin ve 1 günlük aylık prim ve hizmet bildirgesinin verilmediği sabit olduğundan idari para cezası işlemi ile bu işleme itirazın reddine dair komisyon kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine, kuruma bildirilmeyen söz konusu işçiye ilişkin olarak 1 günlük aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenerek 1 ay içinde ibrazının istenmesine dair işlem açısından da; 5510 sayılı Yasanın, idari para cezaları dışındaki uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görülmesine dair 101. maddesine göre görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davacı Tarafın Temyiz Talebinin İncelenmesi;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararın bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile davacının temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu davanın reddine ilişkin kararın hukuka ve usule uygun olduğu, bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalı Tarafın Temyiz Talebinin İncelenmesi;
Davalı taraf kararın lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderlerinin ve bu giderlerin hangi tarafa yükletildiğinin belirtilmesi gerektiği, aynı Kanunun 31. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Yargılama Giderleri’ başlıklı 323. maddesinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun ‘Avukatlık Ücreti’ başlıklı 164. maddesinde de, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı idarece davanın avukat aracılığıyla takip edildiği ve savunmanın süresinde verildiği gözönüne alındığında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediği anlaşıldığından, temyize konu İdare Mahkemesi kararında bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının BOZULMASINA, Mahkeme kararının diğer kısımlarının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.