Danıştay Kararı 15. Daire 2012/1565 E. 2015/7457 K. 12.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2012/1565 E.  ,  2015/7457 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/1565
Karar No : 2015/7457

Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacılar murisi ‘ın … İli, … İlçesi, … Köyü’nde bulunan un değirmeninin dinamosunun 1994 yılında Pertek Jandarma Komutanlığı’nın emri ile sökülerek çalışamadığından bahisle uğradığını iddia ettiği zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
Malatya İdare Mahkemesi’nce; davacılar murisinin … İlçesi, … Köyü’nde bulunan un değirmenine ilişkin olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmadığı, değirmen dinamosunun … Jandarma Karakolu tarafından teslim edilmesine rağmen kendi insiyatifi ile çalıştırmadığı dikkate alındığında, davacılar murisinin değirmen dinamosuna el konulması nedeniyle uğradığı herhangi bir zararı bulunmadığı kanaatine varıldığından, uğradığını iddia ettiği zararlarının 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından, anılan Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanunun ‘amaç’ başlıklı 1. maddesinde: ‘’Bu Kanunun amacı, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.’’ hükmüne, ‘kapsam’ başlıklı 2. maddesinde; ‘’Bu Kanun, 3713 sayılı Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsar.’’ hükmüne, 5. maddesinde; zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu halinde bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek, Kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca uygulanmış projelerin, zararın giderilmesine katkıları; zarar görenin değerlendirebileceği enkaz ve diğer yararlar; sigorta şirketlerince veya ilgili mevzuata göre kamu kurum ve kuruluşları ile sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenen tazminatlar, tedavi ve cenaze giderleri ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan yapılan yardımların zarar miktarından mahsup edilmesi suretiyle belirlenen ve 9 uncu veya 10 uncu maddelere göre yapılan nakdî veya aynî ödeme miktarını içeren sulhname tasarılarını hazırlamak, sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya 12 nci maddenin ikinci fıkrasına göre kabul edilmemiş sayılması hâllerinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek (…), başvuranın, bu Kanun kapsamına giren bir zararının bulunmadığının tespit edilmesi hâlinde, buna ilişkin karar tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek (…) komisyonun görevleri arasında sayılmış, yine aynı Kanun’un 8.maddesinde; ‘’7 nci maddede belirtilen zararlar, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de gözönünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirlenir. Taşınmaza ilişkin zarar tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen kıymet takdiri esaslarının kıyasen uygulanacağı’’ hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacılar murisi ‘ın … İlçesi, … Köyü’nde bulunan un değirmeninin dinamosunun 1994 yılında … Jandarma Komutanlığı’nın emri ile sökülerek … Jandarma Komutanlığı’na getirildiği, sözkonusu dinamonun elinden alınması sebebiyle uğradığı zararın 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması istemiyle yaptığı başvurunun; “Pertek Kaymakamlığı’nın 02/03/2005 tarih ve 301 sayılı yazısında … İlçesinde oluşturulan Araştırma Heyetinin tespitlerine göre adı geçen şahsın değirmeni ile ilgili müteakip tarihlerde müracaatta bulunduğu, bahse konu değirmeni herhangi bir engelleme olmadığı halde kendi insiyatifi ile çalıştırmadığı, malvarlığına ulaşamama durumu oluşmadığı anlaşıldığından 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği” gerekçesiyle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; dosya içerisinde yer alan işlem dosyası, … Kaymakamlığı’nın 14/12/1999 tarih ve 1321 sayılı yazısı ile 02/03/2005 tarih ve 301 sayılı yazısı ve eklerinde yer alan belgelerin incelenmesinden; davacılar murisinin …. İlçesi, … Köyü’nde bulunan un değirmeninin 1994 yılında Pertek Jandarma Komutanlığı’nın emri ile güvenlik gerekçesiyle kapatıldığı, (değirmen dinamosunun sökülerek … Jandarma Karakolu’na getirildiği) söz konusu değirmen motorunun … Jandarma Karakolu tarafından davacılar murisinin damadı olan … kendisine verilmek üzere 31/10/1999 tarihinde teslim edildiği, Mahkemece verilen ara kararı üzerine … konuyla ilgili bilgisine başvurulduğu, buna göre değirmen dinamosunun kayınbabası olan ‘a teslim edildiği, fakat değirmene takıp faaliyete geçirmediği, sözkonusu dinamonun değirmenin içinde atıl vaziyette durduğunu beyan ettiği görülmektedir.
5233 sayılı Kanun hükümlerince, terör ve terörle mücadele nedeniyle oluşan zararların tespiti amacıyla valilikler bünyesinde oluşturulan zarar tespit komisyonlarına çok geniş yetkiler verilmiştir. Ancak, davalı idareye tanınan bu geniş yetkiler aynı zamanda idareye yükümlülük de getirmektedir. Bu yükümlülüğün gereği ise, usulüne uygun inceleme ve araştırma yapılıp her bir başvurucunun özel durumu gözönüne alınarak bir değerlendirme yapmak ve bu değerlendirme sonucunda bir karar vermektir.
Bu durumda, davacılar murisinin un değirmeni dinamosunun güvenlik gerekçesiyle 1994 yılında Günboğazı Jandarma Karakol Komutanlığı’na teslim edildiği, 1999 yılına kadar un değirmenine ait dinamonun anılan karakolda kaldığı, buna göre davacılar murisinin işlettiği un değirmenine ilişkin dinamonun terörle mücadele amacıyla yürütülen faaliyetler nedeniyle karakola teslim edildiği anlaşılmakta olup, değirmen dinamosunun uzun süre karakolda kaldığı hususu ile anılan dinamonun paslanması nedeniyle kullanılamadığı iddiaları değerlendirilmek suretiyle davacılar murisinin 5233 sayılı Kanun uyarınca uğradığı ileri sürülen zararların tespit edilerek tazmin edilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.