Danıştay Kararı 15. Daire 2012/1493 E. 2013/7560 K. 31.10.2013 T.

15. Daire         2012/1493 E.  ,  2013/7560 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/1493
Karar No : 2013/7560

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı): Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava; gümrük müşaviri olan davacının 4458 sayılı Yasa’nın geçici 6/2-a maddesi uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 07.09.2010 tarih ve 87300 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; gümrük müşavirlerinin imzaladıkları beyanname ile ilgili cezai hükümlerin uygulanması açısından beyannamede belirtilen bilgiler ile beyannameye ekli belgelerin doğruluğundan ve ilgili rejimin gerektirdiği bütün yükümlülüklere uyulmasından doğrudan sorumlu olduğu; bu çerçevede ilgili firmaca süresi içerisinde yurt dışı edilmeyen konteynerlere ilişkin olarak, gümrük müşaviri olan davacının, tanzim edilen evraklarda sorumluluğu bulunduğundan, davacının uyarma cezası ile tecziyesine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 225. maddesinde; eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin faaliyetlerin, Kanunun 5 inci maddesi hükümleri çerçevesinde, sahipleri ile bunlar adına hareket edenler tarafından doğrudan temsil yoluyla veya Gümrük Müşavirleri tarafından dolaylı temsil yoluyla takip edilerek sonuçlandırılacağı hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun geçici 6. maddesinin 2. fıkrasında; “Gümrük müşavirliği veya gümrük müşavir yardımcılığı mesleğinin vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan meslek mensupları hakkında, gümrük müşavirliği hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacıyla, durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre aşağıda tanımlanan disiplin cezaları verilir.
a) Uyarma: Meslek mensubuna mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
b) Kınama: Meslek mensubuna görevinde ve davranışında kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesidir.
c) Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma: Mesleki sıfatı saklı kalmak şartıyla altı aydan az, bir yıldan çok olmamak üzere mesleki faaliyetten alıkoymadır.
d) Meslekten çıkarma: Meslek mensubunun izin belgesinin geri alınarak bir daha bu mesleği icra etmesine izin verilmemesidir.” düzenlemesi ile 3. fıkrasında ; “Mesleki kurallara, mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiil ve harekette bulunanlarla, görevin gerektirdiği güveni sarsıcı harekette bulunan meslek mensupları hakkında, ilk defasında uyarma, tekrarında ise kınama cezası uygulanır.” hükmü ile 7. fıkrasında “Disiplin cezaları bir dava sonucuna bağlı olmaksızın mevzuat hükümlerine aykırılığı gümrük idarelerince tespit edildiği tarihten itibaren üç yıl süreyle uygulanmadığı taktirde zamanaşımına uğrar. Mevzuata aykırı işlem ve eylemlerin aynı zamanda bir adli kovuşturma konusu olması halinde, bu aykırılık için Türk Ceza Kanununda öngörülen zamanaşımı hükümlerine göre disiplin cezası verilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, gümrük müşavirlerinin, gümrük işlemlerini yaparken, mesleki bilgi ve birikimlerinden faydalanarak Gümrük Kanunu’na ve gümrüklerde tatbik edilen mevzuata uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları, aksi takdirde 4458 sayılı Kanun’un geçici 6. maddesinde düzenlenen disiplin cezalarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı, ancak anılan maddede belirtilen disiplin cezalarının da gümrük müşavirlerince yapılan işlemlerin ya da fiillerin mevzuat hükümlerine aykırılığı gümrük idarelerince tespit edildiği tarihten itibaren üç yıl süreyle uygulanmadığı taktirde zamanaşımına uğrayacağı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Gümrük Müdürlüğü’nün 11.08.2010 günlü 74072 sayılı yazıları eki Gümrük Müşavirlerinin ve/veya Gümrük Müşavir Yardımcılarının Karıştıkları Olaylara Ait Ön İnceleme ve Teklif Raporunda; … Gemi Acenteliği Anonim Şirketi firması adına tescilli 05.01.2005 tarihli, … ve … tescil sayısı ile geçici giriş yapılan halen yurt dışı edilmemiş olan … ve … tanıtıcı numaralı konteynerlerle ilgili olarak, 01.04.2005 tarih ve 41818 sayılı yazı ile 3 ay ek süre alındığı, sonrasında 04.07.2005 tarih ve 84346 sayılı yazı ile 05.10.2005 tarihine kadar ikinci kez ek süre alınmış olan konteynerlerin süresinde yurt dışı edilmediğinin tespit edilmesi nedeniyle gümrük müşaviri olan davacı hakkında geçici ithalat, dahilde işleme ve gümrük kontrolü altında işleme rejimi çerçevesinde ülkeye getirilen eşyayı gümrük işlemlerini gerçekleştirmeksizin serbest dolaşıma sokulması nedeniyle 4458 sayıl Gümrük Kanunu Geçici 6/2 maddesi uyarınca uyarma cezası verilmesine ilişkin işlemin tesis edildiği, söz konusu işlemin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, … Gemi Acenteliği Anonim Şirketi firması adına tescilli 05.01.2005 tarihli, … ve … tescil sayısı ile geçici giriş yapılan ve halen yurt dışı edilmemiş olan … ve … tanıtıcı numaralı konteynerlerle ilgili olarak 05.10.2005 tarihine kadar ikinci kez ek süre verilmiş olmasına rağmen yurt dışı edilmediğinin tespit edilmesi üzerine davalı idare tarafından … Gemi Acenteliği Anonim Şirketi firması hakkında … tanıtıcı numaralı konteyner için 07.12.2005 tarih ve 30474 sayılı, … tanıtıcı numaralı konteyner için 07.12.2005 tarih ve 30473 sayılı para cezası düzenlendiği, söz konusu konteynerlerin süresinde yurt dışı edilmediğinin 07.12.2005 tarihinde tespit edildiği halde, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun Geçici 6/7. Maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 07.09.2010 tarihinde davacı gümrük müşaviri hakkında geçici ithalat rejimi çerçevesinde ülkeye getirilen eşyayı gümrük işlemlerini gerçekleştirmeksizin serbest dolaşıma sokulması nedeniyle dava konusu işlem tesis edildiği görülmüştür.
Bu durumda, mevzuat hükümlerine aykırılığı gümrük idarelerince tespit edildiği tarihten itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra davacıya verilen disiplin cezasında, hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 31/10/2013 tarihinde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:
Dava; gümrük müşaviri olan davacının 4458 sayılı Yasa’nın geçici 6/2-a maddesi uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 07.09.2010 tarih ve 87300 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 225. maddesinde; eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin faaliyetlerin, Kanun’un 5. maddesi hükümleri çerçevesinde, sahipleri ile bunlar adına hareket edenler tarafından doğrudan temsil yoluyla veya gümrük müşavirleri tarafından dolaylı temsil yoluyla takip edilerek sonuçlandırılacağı hükme bağlanmış olup, Geçici 6 maddenin 2. fıkrasında; gümrük müşavirliği veya gümrük müşavir yardımcılığı mesleğinin vakar ve onuruna aykırı fiil ve harekette bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da görevin gerektirdiği güveni sarsıcı harekette bulunan meslek mensupları hakkında, gümrük müşavirliği hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacıyla, durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre maddede tanımlanan disiplin cezalarının verileceği belirtilmiş; anılan maddenin (c) bendinde de “Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma: Mesleki sıfatı saklı kalmak şartıyla altı aydan az, bir yıldan çok olmamak üzere mesleki faaliyetten alıkoymadır.” şeklinde tanımlanmış; aynı maddenin 3. fıkrasında ise; mesleki kurallara, mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiil ve harekette bulunanlarla, görevin gerektirdiği güveni sarsıcı harekette bulunan meslek mensupları hakkında, ilk defasında uyarma, tekrarında ise kınama cezasının uygulanacağı, görevini bağımsızlık, tarafsızlık ve dürüstlükle yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da bu Kanun’da yer alan mesleğin genel prensiplerine aykırı harekette bulunan meslek mensupları için geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanacağı, sahte belgelere dayanılarak yanlış beyanda bulunulduğunun, ancak bu durumun gümrük müşavirinin bilgisi dışında olduğunun, bununla birlikte, bir araştırma sonucunda gerçek durumun öğrenilebileceğinin Gümrük Müsteşarlığı merkez denetim elemanlarınca rapora bağlandığı durumlarda, ilgili gümrük müşavirine ilk defasında kınama cezasının verileceği, bu hususun tekerrür etmesi halinde geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanacağı belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Gümrük Müdürlüğü’nün 11.08.2010 günlü 74072 sayılı yazıları eki Gümrük Müşavirlerinin ve/veya Gümrük Müşavir Yardımcılarının Karıştıkları Olaylara Ait Ön İnceleme ve Teklif Raporunda … Gemi Acenteliği Anonim Şirketi firması adına tescilli 05.01.2005 tarihli, … ve … tescil sayısı ile geçici giriş yapılan halen yurt dışı edilmemiş olan … ve … tanıtıcı numaralı konteynerlerle ilgili olarak, 01.04.2005 tarih ve 41818 sayılı yazı ile 3 ay ek süre alındığı, sonrasında 04.07.2005 tarih ve 84346 sayılı yazı ile 05.10.2005 tarihine kadar ikinci kez ek süre alınmış olan konteynerlerin süresinde yurt dışı edilmediğinin tespit edilmesi nedeniyle gümrük müşaviri olan davacı hakkında geçici ithalat, dahilde işleme ve gümrük kontrolü altında işleme rejimi çerçevesinde ülkeye getirilen eşyayı gümrük işlemlerini gerçekleştirmeksizin serbest dolaşıma sokulması nedeniyle 4458 sayıl Gümrük Kanunu Geçici 6/2 maddesi uyarınca uyarma cezası verilmesine ilişkin işlemin tesis edildiği, söz konusu işlemin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… Gemi Acenteliği Anonim Şirketi firması adına tescilli 05.01.2005 tarihli, … ve … tescil sayısı ile geçici giriş yapılan halen yurt dışı edilmemiş olan … ve … tanıtıcı numaralı konteynerlerin geçici olarak yurda giriş işlemlerinin gümrük müşaviri olan davacı tarafından gerçekleştirilmiş olmasının, davacının söz konusu eşyaların yurt dışı edilmemesinden dolayı da sorumlu tutulacağı anlamına gelmediği, dosya içeriğinde yer alan belgelerden davacının, Gümrük Kanunu’na ve gümrüklerde tatbik edilen diğer mevzuata aykırı hareket ettiğine ilişkin herhangi bir tespite de yer verilmediği anlaşıldığından dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde verilen idare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.