15. Daire 2012/11026 E. , 2012/14379 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2012/11026
Karar No : 2012/14379
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : …Valiliği
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Mahkemece usulüne uygun olarak süresinde verilmediği kabul edilen ve davacıya tebliğ edilmeyen savunma dilekçesini düzenleyen kurum avukatının vekalet ücreti alamayacağı halde kararda davalı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik kısmının bozulmasının gerektiği, öte yandan kararın davanın reddi yolundaki kısmının ise onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava; … İli, … İlçesi, … Köyü’nden, meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kalındığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce, söz konusu yerleşim yerinin boşaltılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Mahkeme kararının esasa yönelik kısmı yönünden;
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyize konu Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmında 2577 sayılı 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davacının bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Temyize konu Mahkeme kararının davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına gelince;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği belirtilmiş; anılan Kanun’un 168. maddesine dayanılarak çıkarılan ve uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/1 maddesinde; “Bu tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır…” ; 5. maddesinde ise “Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretin tamamına hak kazanır” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz (30) günlük savunma verme süresi içerisinde davalı idare tarafından savunma verilmediği, yasal savunma verme süresi geçtikten sonra davalı idare vekili aracılığıyla verilen savunma dilekçesinin Mahkeme kaydına intikal ettiği Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilerek davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Mahkemece de süresinde verilmediği kabul edilen ve karşı tarafa tebliğ edilmeyen savunma dilekçesini düzenleyen davalı idare avukatının, dosyaya ve davaya katkısından söz edilemeyeceği, dolayısıyla hukuki yardımın karşılığı olan avukatlık ücretine hak kazanamayacağından; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idare vekili için vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken aksi yönde verilen Mahkeme kararında bu yönüyle isabet bulunmamaktadır.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24.02.2005 tarih ve E:2005/53 K:2005/45 sayılı kararı da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının avukatlık ücretine ilişkin kısmının BOZULMASINA, temyiz isteminin kısmen reddiyle Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, temyiz harç ücretinin Mahkemesince tamamlattırılmasına, 18/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.