Danıştay Kararı 15. Daire 2011/9389 E. 2015/5311 K. 17.09.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2011/9389 E.  ,  2015/5311 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/9389
Karar No : 2015/5311

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun hükümleri kapsamında, askerlerin açtığı ateş sonucu 20/09/1995 tarihinde meydana gelen olayda kızı …’un ölümü, eşi … ve oğlu …’un yaralanması ve anılan olay nedeniyle köyden göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; MK-19 otomatik bombaatar silahının ayarını ve sıfırlamasını yapmak amacıyla gerçekleştirilen deneme atışları sırasında atılan mühimmattan bazılarının sekip … Köyü’ne düşmesi sonucunda davacının kızı …’un ölümü, eşi … ve oğlu …’un yaralanması ile sonuçlanan olayın, hizmetin iç işleyişi sırasında meydana geldiği, terör olayları ve terörle mücadele kapsamında yürütülen bir faaliyet nedeniyle meydana gelmediği anlaşıldığından, davacının 5233 sayılı Kanun uyarınca yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında; bu Kanunun, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsadığı, “Karşılanacak Zararlar” başlıklı 7. maddesinde; bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla karşılanacak zararların; a) Hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar,b)Yaralanma, sakatlanma ve ölüm hâllerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri,c) Terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zararları kapsadığı, “Zararın Tespiti” başlıklı 8. maddesinde; 7. maddede belirtilen zararların, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de göz önünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirleneceği, “Yaralanma, Sakatlanma Ve Ölüm Hâllerinde Yapılacak Ödemeler” başlıklı 9. maddesinde; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hâllerinde (7000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan miktarın; e) Ölenlerin mirasçılarına elli katı tutarında nakdî ödeme yapılacağı, nakdî ödemenin tespitine esas tutulacak miktarın, ödeme yapılmasına ilişkin valinin veya Bakanın onayı tarihinde geçerli gösterge ve katsayı rakamları esas alınarak belirleneceği, birinci fıkranın (e) bendine göre belirlenen nakdî ödemenin mirasçılara intikalinde 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun mirasa ilişkin hükümleri uygulanacağı hususları kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 20/09/1995 tarihinde … 70. Mknz. Tug. 2. Mknz.P.Tb. Kom.’lığına bağlı Kh. Ve Des. Bl. Kom.’lığınca birliğe yeni tertip edilen MK- 19, 40 mm’lik otomatik bombaatarın tabur atış alanında deneme atışlarının yapıldığı, atış sırasında 10 adet merminin atıldığı, bunlardan 4 adet merminin hedefte patladığı, 6 adet merminin ise hedefte patlamadığı, söz konusu bombaatarın seri atış yapan bir silah olması nedeniyle atış yapanlarca izlenmediği, atış sonrası hedefte yapılan araştırmada patlamayan mermilere rastlanmadığı, dolayısıyla patlamayan mermilerin sekerek başka bir yere gittiğinin tespit edildiği, kısa bir süre sonra atış alanının 2 km uzağında bulunan … Köyü’ne düşerek bir kişinin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği haberinin geldiği, seken mermilerin … Köyü’nün doğusunda bulunan bahçelere düşmesi neticesinde olay yerinde yapılan tespitte, bahçelerde çalışmakta olan davacının oğlu ile eşinin yaralandığı, kızının ise öldüğü, tehlikeli kara bölgesi şemasından … Köyü’nün tehlikeli bölgenin 700 m kadar kuzeyinde kaldığı, atışın doğudan batıya doğru yapıldığı, köyün ise silahın 2-2,5 km kadar kuzey batısında kaldığı, normal şartlar altında köyün mermilerin atış istikametinde bulunmadığı, mermilerin doğrudan köye atılmadığı, mühimmatın hatalı olmadığı, arazinin silahın teknik tarifesinde istenilen niteliklere sahip olduğu, olayın mermilerin sekmesi nedeniyle meydana geldiği ve mermilerin sekmesinin tamamen bir kaza olduğu, atış yapan personele atfedilebilecek bir kasıt, kusur veya ihmalin bulunmadığı hususlarının anlaşıldığından bahisle K.K.K. 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığının E:… sayılı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiği, bu karara yapılan itiraz üzerine Mahkemece soruşturmanın genişletilerek eksikliklerin giderilmesinden sonra Hv.K.K. 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin K:2003/141 Müt. sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar, olayın oluş şekli, meydana geldiği yer ve tarih bir arada değerlendirildiğinde, davacının kızının ölümü, eşi ve oğlunun yaralanmasına ilişkin olayın, terörle mücadele kapsamında kullanılmak üzere bölgede konuşlandırılan otomatik bombaatarın deneme atışları sırasında meydana gelmesi karşısında olayın terörle mücadele kapsamında olduğu sonucuna varıldığından, olayın terör ve terörle mücadele kapsamında olmadığından bahisle davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.