Danıştay Kararı 15. Daire 2011/443 E. 2011/150 K. 10.06.2011 T.

15. Daire         2011/443 E.  ,  2011/150 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/443
Karar No : 2011/150

Temyiz Eden (Davalı) : İstanbul Valiliği / İSTANBUL
Karşı Taraf (Davacı) : … Ticaret Merkezi A.Ş.
Vekilleri : Av. … – Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.. K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket tarafından satışa sunulan ürünlerin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onaylı garanti belgesi bulunmaması nedeniyle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 13. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 25/2. maddesi uyarınca 10.920-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 29.09.2006 tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; davacı şirkete ait işyerinde yapılan denetimde 70 adet mobilya malzemesinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onaylı garanti belgesi bulunmadan satışa sunulduğu, 4077 sayılı Kanunun 25. maddesinde hangi hallerde ne şekilde para cezasının uygulanacağının belirtildiği, anılan Kanun’un 13. maddesine aykırılık tespit edildiğinde her bir ürün için ayrı ayrı para cezasının uygulanacağının öngörülmediği, tek bir tutanakla 70 adet ürün için ayrı ayrı para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idarece, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onaylı garanti belgesi bulunmayan her bir ürün için ayrı ayrı idarî para cezası verilmesi gerektiği belirtilerek, söz konusu Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Garanti Belgesi” başlıklı 13.maddesinde “İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
4077 sayılı Kanun’un 25. maddesinin 2. fıkrasında ise; 4. maddenin 6. fıkrasında, 5. maddede, 6. maddenin 6. fıkrasında, 6/A maddesinde, 6/B, 6/C maddeleri uyarınca Bakanlık’ça belirlenen usul ve esaslarda, 7. maddenin 5. fıkrasında, 9. maddede, 9/A maddesinde, 10. maddede, 10/A maddesinde, 10/B maddesinde, 11/A maddesinin 2. ve 4. fıkralarında, 12, 13, 14 ve 15. maddelerde belirtilen yükümlülüklerden her birine aykırı hareket edenlere ikiyüz Türk Lirası idarî para cezası verileceği düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirkete ait işyerinde yapılan denetimde 30 adet .., 5 adet …, 35 adet … marka mobilya malzemesinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onaylı garanti belgesi bulunmaması nedeniyle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 13. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 25/2. maddesi uyarınca …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan Kanun hükümlerinin değerlendirilmesinden, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onaylı garanti belgesi bulunmadan satışa sunulan her bir ürün için 4077 sayılı Kanun’un 13. maddesi ihlal edildiğinden, her bir ürün için ayrı ayrı para cezası uygulanması gerektiği açıktır.
Bu durumda; davacı şirket tarafından satışa sunulan ürünlerin garanti belgesi bulunmaması nedeniyle her bir ürün için ayrı ayrı olmak üzere toplam …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, 4077 sayılı Kanun’un 13. maddesine aykırılığı tek bir tutanakla tespit edilen birden fazla ürün için ayrı ayrı para cezası verilmesinin anılan Kanun’da öngörülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Mahkeme kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 10.6.2011 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) AZLIK OYU
Davacı şirket tarafından satışa sunulan ürünlerin garanti belgesi bulunmaması nedeniyle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 13. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 25/2. maddesi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 29.09.2006 tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararın davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Garanti Belgesi” başlıklı 13.maddesinde, “İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun maddeleri uyarınca satıcının satış üzerine kanunen vermekle yükümlü olduğu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onaylı garanti belgesini tüketiciye vermemesi, cezai yaptırıma uğraması bakımından gerekli ve yeterlidir. Kanun’un amacı dikkate alındığında, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onaylı garanti belgesi verilmeden yapılan her bir satışta 4077 sayılı Kanun’un ihlal edildiği ve bu şekilde satışı gerçekleşen her bir ürünün satışı için ayrı ayrı para cezası uygulanması gerektiği açıktır.
Öte yandan, satışı yapılmamış ürünler açısından satıcının Sanayi ve Ticaret Bakanlığı onaylı garanti belgesi verme yükümlülüğünün henüz doğmaması nedeniyle anılan Kanun hükmünün ihlal edildiğinden söz edilemeyeceğinden, bu doğrultuda bir tespit yapılmadan, sadece rafta satışa sunulduğu tespit edilen ürünler açısından verilen para cezasında bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararı sonucu itibariyle yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenle temyize konu Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına karşıyız.