Danıştay Kararı 15. Daire 2011/2789 E. 2011/4447 K. 28.11.2011 T.

15. Daire         2011/2789 E.  ,  2011/4447 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/2789
Karar No : 2011/4447

Temyiz Eden (Davalı) : … Valiliği
Karşı Taraf (Davacı): …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacının yargılanıp ceza aldığı fiil, Yönetmeliğin 16/d maddesi kapsamında silah taşıma ruhsatının iptali nedeni olduğu anlaşılmakla, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen aksi yöndeki temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi : 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 7. maddesinde, ateşli silahları kimlerin taşıyabileceği ya da mesken veya işyerinde bulundurulabileceği sayılmak suretiyle belirlenirken, anılan maddenin 5. fıkrasında, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek esaslara göre Valiler tarafından verilecek izin vesikasını alanlar da bu kapsama dahil edilmiş, aynı maddenin son fıkrasında da; “Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlar ile taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlara affa uğramış olsalar bile hiçbir suretle ateşli silah taşıma veya bulundurma izni verilmez.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan Yasa hükmü doğrultusunda hazırlanarak 21.3.1991 tarih ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 8, 9 ve 10. maddelerinde valilerin iznine tabi olarak silah taşıma ruhsatı alabilecekler belirlenirken, adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesinde de, silah ruhsatı verilmesini engelleyen haller düzenlenmiştir.
91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin (d) bendinde; taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar ile zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik…… suçlarından birinden hüküm giymiş olanlara hiçbir şekilde ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği, verilmiş ruhsatların iptal edileceği kurala bağlanmış, anılan maddenin son fıkrasında ise, bu bent kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleriyle birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
6136 sayılı Yasa uyarınca Bakanlar Kurulunca çıkarılan Yönetmelik ile silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verilecek olan kişilerde aranılacak nitelikler, ilgilinin bulunduğu görev veya sosyal konumu, fiziksel özellikleri, suç işleme konusundaki eğiliminin değerlendirilmesi suretiyle kamu yararı ve güvenliğinin gözetilmesi için özel koşullara bağlanmıştır. Dava konusu Yönetmeliğin 16/d maddesinin incelenmesinden, bu amaca uygun hükümler içerdiği, maddenin (d) bendinde, “..hırsızlık…” ibaresine yer verilmek suretiyle belirtilen suçdan mahkum olanlara silah ruhsatı verilmemesine ilişkin olarak düzenleme getirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 11.3.2004 günlü, E:2001/7897, K:2004/317 sayılı ve Danıştay 10. Dairesinin 18.1.2011 günlü E:2008/3299, K:2011/59 sayılı kararları da Yönetmeliğin anılan kuralının hukuka uygun olduğu yönündedir.
Davacının yargılanıp ceza aldığı fiil, Yönetmeliğin yukarıda sözü edilen 16/d maddesi kapsamında bulunduğundan, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacının silah taşıma ruhsatının iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 7. maddesinde, Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlar ile taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan veya bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı altı aydan fazla hapis cezasına mahkûm olanlara, affa uğramış olsalar bile hiçbir suretle ateşli silah taşıma veya bulundurma izni verilmeyeceğinin düzenlenmesine karşın Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16/d maddesinde, hırsızlık suçuna yer verilmemek suretiyle silah taşıma ve bulundurma izni verilemeyecek haller arasında sayılmasının normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, kanun hükmüne uygun olmayan yönetmelik maddesine dayanmak suretiyle tesis edilen davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, anılan kararın hukuka aykırı olduğunu öne sürerek temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 7. maddesinde, ateşli silahları kimlerin taşıyabileceği ya da mesken veya işyerinde bulundurulabileceği sayılmak suretiyle belirlenirken, anılan maddenin 5. fıkrasında, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek esaslara göre Valiler tarafından verilecek izin vesikasını alanlar da bu kapsama dahil edilmiş, aynı maddenin son fıkrasında da; “Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlar ile taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan veya bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı altı aydan fazla hapis cezasına mahkûm olanlara, affa uğramış olsalar bile hiçbir suretle ateşli silah taşıma veya bulundurma izni verilmez.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan Yasa hükmü doğrultusunda hazırlanarak 21.3.1991 tarih ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 8, 9 ve 10. maddelerinde valilerin iznine tabi olarak silah taşıma ruhsatı alabilecekler belirlenirken, adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesinde de, silah ruhsatı verilmesine engel haller düzenlenmiştir.
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin (d) bendinde; taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar ile zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik…… suçlarından birinden hüküm giymiş olanlara hiçbir şekilde ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği, verilmiş ruhsatların iptal edileceği kurala bağlanmış, anılan maddenin son fıkrasında ise, bu bent kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleriyle birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, ticaretle uğraşan davacının can güvenliği nedeniyle … marka silahına verilen ruhsatının, …Sulh Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile hırsızlık suçundan dolayı 4 ay hapis cezası ile mahkum edilmesi nedeniyle iptal edildiği, davacının silah taşıma ruhsatının iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yönetmelik hükmüyle; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla her türlü kaçakçılık, kara para aklama, hayali ihracat, elektronik alet ve cihazlarla işlenen suçlar, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, ideolojik, anarşik, terör ve benzeri yaygın şiddet eylemlerine katılma ve bu gibi fiilleri tahrik ve teşvik suçlarından birinden hüküm giymiş olanlara, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmemesi öngörülmüştür.
Hukuk devletinin korumayı amaçladığı hukuk güvenliği ve kamu düzeni çerçevesinde, Devletin askeri ve kolluk güçleri dışında kalan kişilerin ateşli silah taşımaları ve bulundurmaları ayrıksı ve özel bir yetkiyi ifade etmekte olup, bir hak değildir.
Bu bağlamda, ilgililerin Yasa ve yönetmelik ile ateşli silah ve mermilerini taşıma ve bulundurmasına izin verilebilecekler arasında sayılmış olması, bu yetkinin tanınmasının mutlak ve tek koşulu değildir. Çünkü bu ayrıksı ve özel yetkiye sahip olacakların, yine bu yetkiden kaynaklanan sorumluluğa ve bilince sahip olmaları gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, davacının, yargılandığı hırsızlık fiilinden dolayı almış olduğu mahkumiyeti, Yönetmeliğin 16/d maddesi kapsamında silah taşıma ruhsatı verilmesine engel oluşturacak haller arasında bulunmaktadır.
Bu durumda, davacının silah taşıma ruhsatının iptaline ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerekirken aksi yöndeki temyize konu idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, Yönetmeliğin yukarıda yer verilen 16/d maddesinin 6136 sayılı Kanuna aykırı olduğundan bahisle açılan davada verilen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 11.03.2004 günlü, E:2001/7897, K:2004/317 sayılı ve Danıştay Onuncu Dairesinin 18.01.2011 günlü E:2008/3299, K:2011/59 sayılı kararları da Yönetmeliğin anılan kuralının hukuka uygun olduğu yönündedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan idare mahkemesine gönderilmesine, 28.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.