Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2011/2393 E. , 2015/5038 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/2393
Karar No : 2015/5038
Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti Davacıya 506 sayılı Yasa hükümleri uyarınca 33.121.09.-YTL para cezası verilmesine ilişkin 25.07.2008 gün ve 53694 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesi’nce, ceza niteliğindeki dava konusu işlemle ilgili davacının lehine olan hükmün uygulanması gerektiği açık olup, 5510 sayılı Kanunun 102. Maddesinin (c/4) bendi uyarınca, davacı tarafından verilmediği mahkeme kararı ile sabit bulunan her bir prim belgesi için aylık asgari ücretin 2 katı tutarında para cezası esas alınmak suretiyle toplam para cezası tutarının belirlenmesi gerekirken, aylık asgari ücretin 3 katı esas alınmak suretiyle para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.
Savunmaların Özeti :Davacı tarafından savunma verilmemiş, davalı idarece temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi
Düşüncesi :Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, davacıya 506 sayılı Yasanın 79 ve 140. maddesi hükümleri uyarınca 33.121.09.-YTL para cezası verilmesine ilişkin 25.07.2008 gün ve 53694 sayılı işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; ceza niteliğindeki dava konusu işlemle ilgili davacının lehine olan hükmün uygulanması gerektiği açık olup, 5510 sayılı Kanunun 102. Maddesinin (c/4) bendi uyarınca, davacı tarafından verilmediği mahkeme kararı ile sabit bulunan her bir prim belgesi için aylık asgari ücretin 2 katı tutarında para cezası esas alınmak suretiyle toplam para cezası tutarının belirlenmesi gerekirken, aylık asgari ücretin 3 katı esas alınmak suretiyle para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
İdare mahkemesi kararının, davalı idarece iptal yönünden, davacı tarafından ise gerekçe yönünden hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacıya ait işyerinde, …… adlı kişinin 01.04.2002-02.05.2005 tarihleri arasında çalıştığının, … İş Mahkemesi Hakimliğinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile tespit edilmesi üzerine davalı idarece, 2002/4-2003/5 dönem idari para cezalarının zamanaşımı nedeniyle iptal edildiği, geri kalan 2003/6-2005/12 ay arası aylık sigorta prim bildirgelerini ve 2003/III., 2004/I ve II. Dönem 4 aylık sigorta prim bordrolarını kuruma vermediğinin mahkeme kararı ile saptanması nedeniyle 506 sayılı Yasa uyarınca her bir belge için aylık asgari ücretin 3 katı tutarında olmak üzere toplam 33.121,09 TL para cezası verilmesine ilişkin 25.7.2008 gün ve 53694 sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin, aylık prim ve hizmet belgelerini, dört aylık dönem bordrolarını yasal süresi içerisinde vermemesi nedeniyle uygulanan idari para cezasını kapsadığı görüldüğünden işlem, bu fiiller için ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Dava konusu işlemin, dört aylık dönem bordrosunun verilmemesi nedeniyle uygulanan idarî para cezasına ilişkin kısmı incelendiğinde;
30.10.1987 tarih ve 19619 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 26.2.2000 tarih ve 23976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 16. maddesinde, işverenin her takvim ayı için çalıştırdığı sigortalılarla ilgili aylık sigorta primi bildirgelerini en geç ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle yükümlü olduğu, 17. maddesinde, işverenin, dört takvim ayı için çalıştırdığı sigortalıların sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançlar toplamını, prim ödeme gün sayılarını ve gerekli diğer bilgileri gösteren dört aylık sigorta primleri bordrosunu, ilgili bulunduğu dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin 29. maddesinin (a) bendinde ise, Yönetmelikte belirtilen prim belgelerinin gerek 506 sayılı Yasanın değişik 79. maddesinin birinci fıkrasında, gerekse Yönetmelikte öngörülen sürelerde verilmemesi halinde, aynı Yasanın değişik 140. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda hükümlerine yer verilen Kanunda, bir işyerinde çalıştırılan sigortalı ya da sigortalılar için aylık bildirgelerin verilme zorunluluğu bulunmakta, bu bildirgenin verilmemesi veya süresinden sonra verilmesi halinde de idari para cezası uygulanacağı öngörülmekte iken; dört aylık dönem bordrosu verme yükümlülüğü ve bu yükümlülüğe uyulmaması halinde para cezasının uygulanacağı yönünde herhangi bir düzenlemeye yer verilmemektedir.
506 sayılı Yasanın 79. maddesinde, dört aylık dönem bordrosunun verilmesine ilişkin bir yükümlülük getirilmemesi, 140. maddesinde de buna ilişkin bir yaptırım düzenlenmemesi karşısında, dört aylık dönem bordrosunun verilmemesinden dolayı tahakkuk ettirilen idarî para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin dört aylık dönem bordrosuna ilişkin kısmı iptal eden Mahkeme kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin, aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmediği gerekçesiyle uygulanan idarî para cezasına ilişkin kısmı incelendiğinde ise; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davalı idarenin bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ve davacı temyiz isteminin kısmen reddiyle ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının, aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmediği gerekçesiyle uygulanan idarî para cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA, davacı temyiz isteminin kısmen kabulüyle, kararın, dört aylık dönem bordrosunun verilmemesi nedeniyle uygulanan idarî para cezasına ilişkin kısmının yukarıdaki gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.