Danıştay Kararı 15. Daire 2011/2193 E. 2015/8007 K. 26.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2011/2193 E.  ,  2015/8007 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/2193
Karar No : 2015/8007

Temyiz Eden (Davacı) :
Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : ….. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Taraflarca savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi :5510 sayılı Kanun’un lehe olan hükümleri gözetilmeksizin verilen Mahkeme kararının kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava, davacı Şirket’in işe giriş bildirgeleri, aylık prim hizmet belgesi, dört aylık dönem bordrosunu ve belirtilen dönem için emekli çalışanlar için sosyal güvenlik destek bordrolarını vermediği ve kayıtların geçersiz olması gerekçesiyle 506 sayılı Kanunun 140. maddesinin b, c/3 ile d bentleri uyarınca toplam 93.038,00 TL idari para cezası verilmesine dair karara yaptığı itirazın reddine ilişkin 01.08.2007 tarih ve 35 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; dört aylık dönem bordrosunun verimemesinden dolayı davacı şirkete para cezası verilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bu kısımların (2.538 TL) iptali, 506 sayılı Kanuna aykırı hareket ettiği anlaşılan davacı şirket’e sigortalı işe giriş bildirgelerini, aylık sigorta prim hizmet bildirgelerini, sosyal güvenlik destek primi bordrolarını vermemesinden ve ibraz ettiği defter ve belgelerin Yönetmeliğe aykırı düzenlenmesinden dolayı idari para cezası verilmesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, anılan Mahkeme kararının aleyhlerine olan kısımlarının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirket’in, 24 çalışanına ait işe giriş bildirgelerini, 2003/9 ilâ 2005/12. Aylara ait sosyal güvenlik destek pirimi bordrolarını, 2003/11 ilâ 2005/12. aylara ait sigorta prim belgelerini, 2003/3-2004/1 dönemine ait dört aylık dönem bordrolarını yasal süresi içerinde Kuruma vermediği, kuruma bildirilmediği saptanan sigorta primine esas kazançların ait oldukları ayların bordrolarında yer almadığı ve bu ayların defter kayıtlarına işlenmediği, kayıtların geçersiz olduğu hususlarının sigorta müfettişi tarafından düzenlenen 14.12.2006 gün ve 432 sayılı raporla tespit edilmesi üzerine 506 sayılı Kanunun 140. maddesinin b, c/3 ile d bentleri uyarınca toplam 93.038,00 TL idari para cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin, 2003/9 ilâ 2005/12. aylara ait sosyal güvenlik destek prim belgeleri (37.548 TL) ile 2003/11 ilâ 2005/12. aylara ait sigorta prim ve hizmet bildirgelerinin (35.712 TL) verilmemesi nedeniyle her bir ay için asgari ücretin üç katı tutarında uygulanan kısmı yönünden incelenmesi;
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun, 77. maddesinde, sigortalılarla işverenlerin bir ay içinde ödeyecekleri primlerin hesabında, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacağı, bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemelerin prime tabi tutulacağı; 79. maddesinde, işverenlerin, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle yükümlü olduğu; 140/(c) maddesinde, bu Yasanın 79. maddesinde belirtilen yükümlülükleri, mücbir sebep olmaksızın yerine getirmeyenlere idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80. maddesinde, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında; ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarlarının, prime esas kazanca tabi tutulmayacağı; bu istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemelerin prime esas kazanca tabi tutulacağı; 86. maddesinde, işverenin bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tâbi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların; 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlü olduğu; 102. maddesinin c bendinde; 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için; 1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında, 2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında, 3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında, 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında, idari para cezası uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesinde ifadesini bulan “suç ve cezaların kanuniliği” ilkesine göre, kanunun açıkca suç saymadığı bir fiilden dolayı ceza vermek mümkün olmadığı gibi, cürüm ve kabahatin işlendiği zamandaki kanun ile sonradan çıkarılan kanun hükümleri biribirinden farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanması esastır.
Olayda, 506 sayılı Kanun hükmü dikkate alınarak davacıya asgari ücretin üç katı tutarında idari para cezası verildiği, oysa davacının fiiline uyan cezanın 5510 sayılı Kanun’la asgari ücretin iki katı oranına indirildiği görülmektedir.
Bu durumda davacının lehine olan kanun dikkate alınarak idari para cezasının asgari ücretin iki katı tutarında uygulanması gerekirken, asgari ücretin üç katı tutarında ceza verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Dava konusu işlemin, işyerindeki çalışmalarının işyeri kayıt ve belgelere yansıtılmadığı gerekçesiyle kayıt geçersizliği nedeniyle uygulanan idari para cezasına (6.135 TL) ilişkin kısmına gelince;
Olayda, davacıya ait işyerinde Kurum müfettişlerince yapılan denetim sonucunda, işyerinde tespit edilen eksik çalışmaların defter ve kayıtlara işlenmemesi nedeniyle 506 sayılı Kanun’un 140/d maddesi uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir.
Durum böyle olunca; çalıştırıldığı tespit edilen kişilere ilişkin işe giriş bildirgelerinin süresinde verilmemesi ve/veya aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmemesinden dolayı 506 sayılı Kanunun 140/b-c maddeleri uyarınca idari para cezası tahakkuk ettirildiği, dolayısıyla bu kişilerin çalıştırıldığı halde belgelerinin düzenlenerek Kurum’a verilmemesi nedeniyle davacıya idari para cezası verildiği, aynı sebepten kaynaklanan çalışma gün ve kazançlarının ibraz edilen defter ve belgelerde bulunmadığından bahisle davacı şirket adına uygulanan bahse konu cezanın mükerrer ceza olduğu kanaatine varılmış olup, bu kısımda hukuka uyarlık görülmemiştir.
Kararın, dava konusu işlemin, 2003/ III. ve 2004/ I. döneme ilişkin dört aylık dönem bordrosunun verilmediği gerekçesiyle uygulanan idarî para cezasının (2.538 TL) iptali ile işe giriş bildirgesinin verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezası (11.105 TL) yönünden davanın reddine ilişkin kısmı incelendiğinde ise; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, tarafların bu kısımlara yönelik temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz kısmen isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının, işlemin 2003/9 ilâ 2005/12. aylara ait sosyal güvenlik destek prim belgeleri (37.548 TL) ile 2003/11 ilâ 2005/12. aylara ait sigorta prim ve hizmet bildirgelerinin verilmemesi (35.712 TL) ve kayıt geçersizliği nedeniyle (6.135 TL) uygulanan idari para cezasına yönelik davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, davacı temyiz isteminin kısmen, davalı idarenin temyiz isteminin tamamen reddiyle, kararın, işe giriş bildirgesi (11.105 TL) ile dört aylık dönem bordrosunun verilmemesi nedeniyle uygulanan(2.538 TL) idarî para cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA, dosyanın bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.