Danıştay Kararı 15. Daire 2011/12870 E. 2015/7878 K. 19.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2011/12870 E.  ,  2015/7878 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/12870
Karar No : 2015/7878

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Somut tespitlere dayanmadan uygulanan dava konusu işlemin iptali yolunda karar verilmesi gerekirken davanın kısmen reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararına uyularak verilen İdare Mahkemesi kararının temyiz incelemesi hakkında gereği görüşüldü:
Dava; davacı tarafından inşaa edilen ….Apartmanında yapılan denetimde, …………. adlı kişinin 2000 yılı 9. aydan itibaren kapıcı olarak çalıştırıldığı halde işyeri bildirgesi, işe giriş bildirgesi ile aylık bildirgeler ile 2000/3, 2001/1-2 dönem dört aylık bordroların verilmemesi ve dönem bordrosunun işyerinde işçiler tarafından görülebilecek bir yere asılmaması nedenleriyle, ayrıca kayıt-belge ibraz edilmediğinden bahisle 506 sayılı Kanun uyarınca toplam 6.408.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 11.12.2001 tarih ve 8371 ve 8372 sayılı işlemler ile bu işlemlere yapılan itirazın reddine ilişkin 21.01.2002 tarih ve 6 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesince; dava konusu para cezasının, işe giriş bildirgesi ile aylık bildirgelerin kuruma verilmemesi, aylık prim ve hizmet belgesinin işyerinde işçiler tarafından da görülebilecek bir yere asılmaması ve işyerine ait kayıt ve belgelerin istenildiği halde ibraz edilmemesi gerekçesine dayanan kısımlarına hukuka aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine, dört aylık dönem bordrosunun verilmemesi veya geç verilmesi konusunda ilgili yasa ve yönetmelik hükümlerinde herhangi bir cezai müeyyide öngörülmediğinden ve bu fiilin 506 sayılı Kanun’un 79.maddesi kapsamında değerlendirilmesine de imkan bulunmadığından, dört aylık sigorta prim bordrosunun verilmediği gerekçesiyle davacıya verilen para cezasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmiştir.
Taraflarca İdare mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısımlarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacıya ait apartmanda 17.10.2001 tarihinde yapılan yerel denetim sonucu düzenlenen yerel denetim tutanağında, kuruma bildirilmeyen ………………..isimli şahsın çalıştığının tespit edildiği, bu tutanak sonucu düzenlenen 18.10.2001 tarih ve Ar.Sor.63 sayılı Araştırma-Soruşturma Raporu uyarınca işe giriş, işyeri bildirgeleri, aylık prim ve hizmet belgeleri, dört aylık dönem bordrosunun kuruma verilmemesi, dönem bordrosunun asılmaması ve kayıtların ibraz edilmemesi üzerine davacı şirket hakkında 506 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verildiği, anılan cezaya yapılan itirazın reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu para cezasının, işyeri, işe giriş bildirgesi ile aylık bildirgelerin kuruma verilmemesi, dönem bordrosunun işyerinde işçiler tarafından da görülebilecek bir yere asılmaması ve işyerine ait kayıt ve belgelerin istenildiği halde ibraz edilmemesi nedeniyle verilen cezaya ilişkin kısmının incelenmesi;
Evrensel Ceza Hukuku ilkeleri çerçevesinde, bir fiilden ötürü ceza verilebilmesi için fiilin somut bilgi ve belgeler ile aksine ihtimal verilmeyecek şekilde ispatlanmasının gerekeceği tartışmasızdır.
Dava dosyasında, davacıya ait işyerinde yapılan yerel denetim sonucu işveren veya işveren vekilinin imzası bulunmayan, yalnızca işçi imzasını taşıyan tutanak ile bir işçinin çalıştığı hususunda tespit edildiği, bu konuda başkaca bir bilgi ve belge bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacıya ait apartman işyerinde çalıştığı ileri sürülen kişinin, gerçekte tutanakta belirtildiği gibi çalışıp çalışmadığı hususunda yeterli tespit yapılmadığından, tesis edilen dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından, kararın davanın bu kısım yönüyle kısmen reddine ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Mahkeme kararının dava konusu işlemin, dört aylık dönem bordrolarının verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezasının iptaline ilişkin kısmı incelendiğinde ise; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davalı idarenin bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulüyle, … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, dava konusu para cezasının, işyeri, işe giriş bildirgesi ile aylık bildirgelerin kuruma verilmemesi, dönem bordrosunun asılmaması ve işyerine ait kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilen cezaya ilişkin kısmının BOZULMASINA, davalı idarenin temyiz isteminin tamamen reddiyle, kararın, dört aylık dönem bordrolarının verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezasının iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA, dosyanın bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.