Danıştay Kararı 15. Daire 2011/10621 E. 2015/5336 K. 17.09.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2011/10621 E.  ,  2015/5336 K.
T .C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/10621
Karar No : 2015/5336

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili
İstemin Özeti : .. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, davacı kooperatif tarafından… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 22/08/2008 günlü ve E:2008/47, K:VIII-IX sayılı kararı ile verilen 20.990,70 TL idari para cezasının iptali istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi’nce, soruşturma raporunda ……..’nın işyeri sigortalısı olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi, ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla da davacı kooperatifin asıl işveren olduğunun hüküm altına alınması karşısında davacı kooperatif tarafından sigortalıya ait sigortalı işe giriş bildirgelerinin ve 2003/6,7,8,9,10,11,12-2004/1. aylara ait sigorta prim bildirgesi ve 2005/4-2006/3 aylarına ilişkin aylık prim hizmet belgelerinin verilmesi gerekmekte olup anılan bildirge ve belgelerin verilmemesi nedeniyle davacı kooperatife 506 sayılı yasa uyarınca verilen dava konusu idari para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından İdare mahkemesi kararının, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava konusu işlemin, işe giriş bildirgelerini, aylık prim ve hizmet belgelerini, dört aylık dönem bordrolarını yasal süresi içerisinde vermemesi ve işyeri kayıtlarını ibraz etmeme nedeniyle uygulanan idari para cezasını kapsadığı görüldüğünden işlem, bu fiiller için ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Dava konusu işlemin, 2003/6,7,8,9,10,11,12-2004/1. aylara ait sigorta prim bildirgesi ve 2005/4-2006/3 aylarına ilişkin aylık prim hizmet belgelerinin verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezası;
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79. maddesinin 1. fıkrasında, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl ve ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle ve Kurumca istenilmesi halinde iş yeri kayıtlarını ibraz etmekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren bir ay içinde yazılı olarak Kuruma bildirmekle yükümlüdür hükmü, aynı maddenin 5. fıkrasında da, bu yükümlülükleri yerine getirmeyen işverenler hakkında 140. madde hükümlerinin uygulanacağı hükmü yer almaktadır.
506 sayılı Kanunun 140. maddesinde, c) (Değişik: 24/6/2004-5198/18 md.) Bu Kanunun 79 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri anılan fıkrada belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere her bir fiil için belgenin; 1- Asıl nitelikli olması halinde aylık asgarî ücretin üç katını geçmemek kaydıyla Kuruma verilmiş olan belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgarî ücretin 1/5’i tutarında, 2- Ek nitelikte olması halinde Kuruma verilmiş olan her bir ek belge için aylık asgarî ücretin 1/8’i tutarında, Şu kadar ki, ek belgenin 79 uncu maddenin üçüncü fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda aylık asgarî ücretin üç katı tutarında, 3- Mahkeme kararı ile veya denetim elemanlarınca yapılan tespitler sonucunda ya da kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen belgelerden hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği saptanan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği üzerinde durulmaksızın aylık asgarî ücretin üç katı tutarında…. idari para cezası verilir.” kuralı düzenlenmiştir.
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nu yürürlükten kaldıran 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun, idari para cezasına ilişkin hükümleri 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup; anılan Yasanın 86. maddesinin 1. fıkrasında ise, işverenin bir ay içinde 4. maddeye tâbi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların; ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, 80. maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; aynı Yasanın 102. maddesinde ise, 86. maddesinin 1. fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgelerin, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde ya da belirlenen süre içinde verilmediğinin, mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler sonucu anlaşılması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacağı öngörülmüştür.
Türk Ceza Kanunu’nun 2’inci maddesinde ifadesini bulan “suç ve cezaların kanuniliği ilkesine göre, kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı ceza vermek mümkün olmadığı gibi, cürüm ve kabahatin işlendiği zamandaki kanunu ile sonradan çıkarılan kanunun hükümleri birbirinden farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanması esastır.
Uyuşmazlıkta, tespit edilen çalışmalar nedeniyle davacı kooperatif hakkında aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmemesi nedeniyle 506 sayılı Kanunun 140 (c) maddesi hükmü uyarınca ceza verilmesi gerektiği açıktır. Ancak, 506 sayılı Kanun’un 140 (c) maddesi hükmü dikkate alınarak davacıya asgari ücretin üç katı tutarında idari para cezası verildiği, oysa 506 sayılı Kanunun bir çok hükmünün 5510 sayılı Kanunla yürürlükten kalktığı, davacının fiiline uyan cezanın da 5510 sayılı Kanunla asgari ücretin iki katı oranına indirildiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının lehine olan kanun dikkate alındığında idarî para cezasının asgari ücretin iki katı tutarında uygulanması gerekirken, asgari ücretin üç katı tutarında idarî para cezası verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin, 2003/2, 3. Ve 2004/1. Dönem dört aylık prim bordrosunun verilmemesi nedeniyle uygulanan idarî para cezasına ilişkin kısmı incelendiğinde;
30.10.1987 tarih ve 19619 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 26.2.2000 tarih ve 23976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 16. maddesinde, işverenin her takvim ayı için çalıştırdığı sigortalılarla ilgili aylık sigorta primi bildirgelerini en geç ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle yükümlü olduğu, 17. maddesinde, işverenin, dört takvim ayı için çalıştırdığı sigortalıların sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançlar toplamını, prim ödeme gün sayılarını ve gerekli diğer bilgileri gösteren dört aylık sigorta primleri bordrosunu, ilgili bulunduğu dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin 29. maddesinin (a) bendinde ise, Yönetmelikte belirtilen prim belgelerinin gerek 506 sayılı Yasanın değişik 79. maddesinin birinci fıkrasında, gerekse Yönetmelikte öngörülen sürelerde verilmemesi halinde, aynı Yasanın değişik 140. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda hükümlerine yer verilen Kanunda, bir işyerinde çalıştırılan sigortalı ya da sigortalılar için aylık bildirgelerin verilme zorunluluğu bulunmakta, bu bildirgenin verilmemesi veya süresinden sonra verilmesi halinde de idari para cezası uygulanacağı öngörülmekte iken; dört aylık dönem bordrosu verme yükümlülüğü ve bu yükümlülüğe uyulmaması halinde para cezasının uygulanacağı yönünde herhangi bir düzenlemeye yer verilmemektedir.
506 sayılı Yasanın 79. maddesinde, dört aylık dönem bordrosunun verilmesine ilişkin bir yükümlülük getirilmemesi, 140. maddesinde de buna ilişkin bir yaptırım düzenlenmemesi karşısında, dört aylık dönem bordrosunun verilmemesinden dolayı tahakkuk ettirilen idarî para cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin, işe giriş bildirgelerinin verilmemesi ve işyeri kayıtlarının ibraz edilmemesi nedeniyle uygulanan idarî para cezasına ilişkin kısmı incelendiğinde ise; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davacının bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının, 2003/6,7,8,9,10,11,12-2004/1. aylara ait sigorta prim bildirgesi ve 2005/4-2006/3 aylarına ilişkin aylık prim hizmet belgeleri ve dört aylık dönem bordrolarının verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezasına yönelik davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, temyiz isteminin kısmen reddiyle, kararın, işe giriş bildirgesinin ve işyeri kayıtlarının verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezasına yönelik davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, dosyanın bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi..