Danıştay Kararı 14. Daire 2017/398 E. 2017/3052 K. 08.05.2017 T.

Danıştay 14. Daire Başkanlığı         2017/398 E.  ,  2017/3052 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/398
Karar No : 2017/3052

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin …/…/…. günlü E:……., K:………. sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DanıştayTetkik Hakiminin
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun …/…./…. gün ve K:……….. sayılı kararı uyarınca Dairemize gönderilen dosya incelenerek, işin gereği görüşüldü.
Dava; …………. İli, ……. İlçesi, ……….. pafta ………. ada ………. parselde kayıtlı, ……….. Caddesi, …………. Sokak No:….. adresinde bulunan binanın 17.08.1999 tarihli depremde yıkılması sebebiyle yakınlarını kaybeden …………., …………. ve diğerleri tarafından ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin E: ……….. nolu dosyası ile açılan davada, …………….. tarafından ödenmesine hükmedilen bedelden, davalı idarenin kusur oranı karşılığı olan ……………….-TL’lik kısmının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi ile açılmış, İdare Mahkemesince, adli yargı yeri tarafından ödemekle yükümlü tutulan maddi tazminat tutarı dolayısıyla davacının tazminle yükümlü olduğu zararın davalı idarenin kusurundan kaynaklanmadığı, davalı idarenin tazminat ödemekle yükümlü tutulamayacağı, manevi tazminat yönünden ise, adli yargı yerinde yapılan yargılama sırasında hükmedilen manevi tazminat miktarının davacının ve davalıların akrabalık ilişkileri ve diğer unsurlar göz önünde bulundurularak davacı …………….. yönünden belirlendiği, davacının ödemekle yükümlü tutulduğu miktarın kendi kusuru, kişiliği ve diğer unsurlar dikkate alınarak belirlendiği, manevi tazminat sebebiyle davalı idarenin sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, davaya konu taşınmazın müteahhidi olduğu, ……………, ……………… ve ……………… tarafından 17.08.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda binanın yıkılması sebebiyle uğranıldığı öne sürülen zararın tazmini talebiyle yapı müteahhidi aleyhine adli yargıda açılan davada, …… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…/…günlü, E:……….., K:………….. sayılı kararı ile davalı müteahhidin sorumlu tutulması gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulü ile belirlenen tazminat miktarlarının …………………’dan tazminine, davalı idare yönünden ise davanın görev yönünden reddine karar verildiği, anılan mahkeme kararının Yargıtay tarafından onandığı, hükmedilen bedelin davacı tarafından ödendiği, davacı tarafından ödenen tazminat bedelinin davalı idarenin kusur oranı karşılığı olan kısmının davalı idareden tahsil edilmesi istemiyle adli yargıda açılan davada, ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin … /…/… günlü, E:…………., K:………….. sayılı kararıyla davada idari yargının görevli olması sebebiyle görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3/a bendinde dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden inceleneceği, 15. maddesinin 1/a bendinde ise adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde ”Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii, davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler” hükmüne yer verilmiştir.
Olayda; İdare Mahkemesince, rücuen alacak davası olarak nitelendirilen ve mülga 818 Sayılı Borçlar Kanununun 58. ve yürürlükteki 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 69. maddelerine göre rücuen alacak davasında, aynı konuda açılmış davada daha önce adli yargı yerince görev ret kararı verildiği dikkate alınarak 2247 Sayılı Kanunun 19. maddesine göre görevli yargı merciinin belirlenebilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekmektedir.
Bu durumda, görevli yargı merciinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekirken, işin esası incelenerek verilen temyize konu mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin …/…/…. günlü, E:…………, K:……………. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/05/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.