Danıştay Kararı 14. Daire 2016/8448 E. 2017/2025 K. 04.04.2017 T.

Danıştay 14. Daire Başkanlığı         2016/8448 E.  ,  2017/2025 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No :
Karar No :

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı)
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin günlü, E:, K: sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; İli, İlçesi, Mahallesi, pafta, …ada, …sayılı parsel üzerindeki yapının korunması gerekli kültür varlığı olarak tesciline ve koruma grubunun II olarak belirlenmesine ilişkin 13.06.2014 günlü, 1910 sayılı V. numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; binanın doku içindeki konumu ve tek bina ölçeğindeki özellik ve nitelikleriyle tarih, sanat, bölge özellikleri taşımadığı, strüktürel, malzeme ve yapım teknolojisi özgünlüğü olmadığı ve geçmişteki yaşam ve kent dokusuna referans olamayacağı, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliği taşımayan taşınmazın korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesine ilişkin kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları” başlıklı 6. maddesinde; “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları şunlardır:
a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19’uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar,
b) Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından nca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,
c) Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları,
d) Milli tarihimizdeki önemleri sebebiyle zaman kavramı ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tesbit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kullanılmış evler.
Ancak, Koruma Kurullarınca mimari, tarihi, estetik, arkeolojik ve diğer önem ve özellikleri bakımından korunması gerekli bulunmadığı karar altına alınan taşınmazlar, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı sayılmazlar…” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 7. maddesinde ise, Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespiti, nın koordinatörlüğünde ilgili ve faaliyetleri etkilenen kurum ve kuruluşların görüşü alınarak yapılacağı, yapılacak tespitlerde, kültür ve tabiat varlıklarının tarih, sanat, bölge ve diğer özelliklerinin dikkate alınacağı, Devletin imkanları gözönünde tutularak, örnek durumda olan ve ait olduğu devrin özelliklerini yansıtan yeteri kadar eserin korunması gerekli kültür varlığı olarak belirleneceği, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili yapılan tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil olunacağı, tespit ve tescil ile ilgili usullerin, esasların ve kıstasların yönetmelikte belirtileceği hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan, Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinde; taşınmaz kültür varlıkları “Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan, o eseri meydana getiren toplumun toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasal, bilimsel ya da estetik niteliklerinin belgesi olan yer üstünde, yer altında veya su altındaki korunması gerekli taşınmaz varlıkları” olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin “Tespitlerde değerlendirme kıstasları” başlıklı 4. maddesinde ise; taşınmaz kültür varlıklarından korunması gerekli olanlar ile sitlerin tespitinde aşağıdaki hususlar gözönünde bulundurulur:
a) On dokuzuncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlardan olması,
b) Ondokuzuncu yüzyıl sonrasında yapılmış olmasına rağmen önem ve özellikleri bakımından korunmalarına gerek görülmesi veya bu yapıların ait oldukları dönemin kendine özgü niteliklerini anlatan belge niteliğinde olması ya da var olan bir geleneğin hala sürdüğünün göstergesi olan ve bir bütünün parçası olarak çevreye katkıda bulunan taşınmazlardan olması,
c) Tek yapılar için; taşınmazın sanat, mimari, tarihi, estetik, mahalli, dekoratif, simgesel, belgesel, işlevsel, maddi, hatıra, izlenim, özgünlük, teklik, nadirlik, homojenlik, onarılabilirlik değerlerinin yanı sıra, yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, biçim bakımından özellik göstermesi,
g) Taşınmazın milli tarihimizdeki önemleri sebebiyle zaman unsuru ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal Atatürk tarafından kullanılmış evlerden olması, gerektiği kuralı getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davanın, İli, İlçesi, Mahallesi, pafta, ada, ..sayılı parsel üzerindeki yapının korunması gerekli kültür varlığı olarak tesciline ve koruma grubunun II olarak belirlenmesine ilişkin 13.06.2014 günlü, 1910 sayılı V. numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali istemiyle açıldığı, İdare Mahkemesince; Yüksek Mimar bilirkişiye yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor esas alınarak dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde teknik yönden keşif ve bilirkişi incelemesinin gerektiği durumlarda yukarıda yer alan tanım ve taşınmaz kültür varlıklarının özelliği gereği taşınmazın sanat değeri, mimari, tarihi, estetik, mahalli, arkeolojik değerler kapsamı içinde; strüktürel, dekoratif, yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, şekil bakımından özellik ve güzellikler içermesi ve mutlaka korunması gerektiğinin anlaşılabilmesi için sanat tarihçisi ve mimar gibi konusunda uzman olan kişilerden bilirkişi kurulu oluşturularak inceleme yaptırılması gerekmekte olup, karara esas alınan bilirkişi raporunun ise Yüksek Mimar bilirkişi tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yapının korunması gerekli kültür varlığı olarak tesciline ve koruma grubunun II olarak belirlenmesine ilişkin işleme karşı açılan davada, üniversitelerin ilgili bölümlerinden seçilen sanat tarihçisi ve mimarlardan oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; İdare Mahkemesinin günlü, E:, K: sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 04/04/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.