Danıştay Kararı 14. Daire 2016/4401 E. 2017/465 K. 02.02.2017 T.

Danıştay 14. Daire Başkanlığı         2016/4401 E.  ,  2017/465 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/4401
Karar No : 2017/465

Temyiz İsteminde Bulunan / Davalı : ………….
Vekili : ………….- Aynı yerde
Karşı Taraf / Davacı : …………..
Vekili : ………
İstemin Özeti : …………. 2. İdare Mahkemesinin 19/02/2016 günlü, E:2015/409, K:2016/210 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; …………….. isimli geminin çevre kirliliğine sebep olduğundan bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20/ı maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 22.02.2015 günlü, 1 sayılı …………….. Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; uyuşmazlık konusu işleme esas alınan görüntülerde, sahil kısmından geminin etrafına kadar uzanan farklı bir maddenin deniz yüzeyinde olduğunun göründüğü, ancak bu kirlenmenin gemiden mi yoksa başka bir yerden mi kaynaklandığının açık bir şekilde anlaşılamadığı, denetim yapan görevlilerin kendi aralarındaki konuşmalardan da kirliliğin kaynağına yönelik tereddütleri bulunduğunun anlaşıldığı, bu haliyle görüntü kayıtlarının kirliliğin gemiden kaynaklandığını her türlü kuşkudan uzak olacak şekilde somut olarak ortaya koyduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, kirleticiden numune alınması gerekirken alınmadığı, dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin çevre kirliliğine konu olayın tüm yönleriyle şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyacak niteliği bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesinde; her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmanın yasak olduğu hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 20/(ı) maddesinde; “Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve sınırlamalara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarında ve bunlarla bağlantılı sularda, tabiî veya sunî göller ve baraj gölleri ile akarsularda; 1) Petrol ve petrol türevleri (ham petrol, akaryakıt, sintine, slaç, slop, rafine ürün, yağlı atık vb.) tahliyesi veya deşarjı yapan tankerlerden, bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 40 Türk Lirası, bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara, bu miktar ve ilave her gros ton başına 10 Türk Lirası, beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 100 Kuruş… idarî para cezası verilir. Tehlikeli madde ve atıkların deşarjı durumunda uygulanacak idarî para cezaları, petrol ve türevleri kategorisi esas alınarak on katı verilir. Kirliliğin oluşmasını müteakip gemi veya deniz aracının kendi imkânları ile neden olduğu kirliliği giderdiğinin tespit edilmesi durumunda, idarî para cezası 1/3 oranında uygulanır. Cezanın derhal ve defaten ödenmemesi veya bu hususta yeterli teminat gösterilmemesi halinde, gemiler ve götürülebilen diğer deniz vasıtaları en yakın liman yetkilisine teslim edilerek seyrüseferden ve faaliyetten men edilir. Banka teminat mektubu veya geminin bağlı olduğu kulüp sigortacısı tarafından düzenlenecek teminat mektubu teminat olarak kabul edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Çevre Kanununa Göre Verilecek İdarî Para Cezalarında İhlalin Tespiti ve Ceza Verilmesi ile Tahsili Hakkında Yönetmeliğin “İhlalin Tespiti” başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında; kanunda belirtilen ihlalin belirlenmesinde, fotoğraf, hava fotoğrafı, kamera, uydu görüntüleri ve diğer teknik cihazlardan yararlanılabileceği, 5. fıkrasında; çevre mevzuatı ihlalinin belirlenmesi için fotoğraf, kamera ve diğer teknik cihazlardan yararlanılması veya numune alınması işlemi; ilgililerin olay mahallinden ayrılması, olayın kendine özgü mahiyeti gibi fiili imkânsızlıklar nedeniyle yapılamadığı durumlarda Çevre Denetim Tutanağının veya Tespit Tutanağının düzenlenmesinin ihlalin tespiti için yeterli olduğu, Yönetmeliğin “Gemilerde İhlalin Tespiti” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında; Çevre denetim ekiplerince deniz alanlarında yapılacak tespitlerde uyulacak usul ve esaslara ilişkin olarak a) Kirleten geminin olay mahallinde bulunduğu durumlarda; kirlenme mahallindeki idarî para cezası vermeye yetkili kurumların/kuruluşların çevre denetimi ekiplerince; 1) Kirlenen mahallin ve kirleticinin yeteri kadar fotoğraf, film ve video çekimi ile tespitinin yapılacağı, 2) Kirlenen mahalden ve kirleticiden yeteri kadar numune alınacağı, Ek-1’de yer alan Numune Tutanağı düzenlenerek ilgililerce imzalanacağı, 3) Alınan numunelerin özel kaplarına konarak üzerlerinin mühürleneceği, 4) Alınan numunelerin analizlerinin yapılması için numunelerin en yakın yetkilendirilmiş laboratuvara mevzuatta belirtilen süre içinde teslim edileceği, 5) Alınan numunelerin yetkilendirilmiş laboratuvarda derhâl değerlendirilerek sonucun bir rapor ile bildirileceği, 6) Ek-2’de yer alan Tespit Tutanağı düzenlenerek ilgililerce imzalanacağı, “Gemilerde İhlalin Tespitinde İstisna” başlıklı 12. maddesinin 2. fıkrasında; bu Yönetmeliğin 10. maddesinin 5. fıkrasında yer alan hükmün gemiler için de uygulanacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 22.02.2015 tarihinde, ……………. isimli geminin denize petrol ve petrol türevi atık deşarj ettiğinin aynı gün düzenlenen tutanakla tespit edilerek denizden numune alındığı, alınan numunenin analize gönderildiği, analiz raporunda tespit edilen değerlerin Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde belirtilen sınır değerlerin üzerinde olduğu, anılan gemiden denize boşaltılan atıkların deniz kirliliğine yol açtığının tutanak ile tespit edildiği ve davacıya 2872 sayılı Çevre Kanununun 20/ı-1 maddesi uyarınca …………………… TL idari para cezası verilmesi üzerine söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından düzenlenen olay yeri tespit tutanağı, fotoğraflar ve görüntü kayıtları incelendiğinde; bahsi geçen geminin denize petrol türevi olduğu anlaşılan siyah renkli bir atık deşarj ettiğinin fotoğraf ve kamera kayıtları ile tespit edildiği, çekilen video görüntülerinde atık maddenin geminin çevresinde yoğun biçimde bulunduğu ve güvertede yapılan görüntülü tespitlerde de yine, güvertenin yeni yıkanmış olduğu ve siyah kurum şeklinde madde kalıntılarının güverte üzerinde açıkça görülebildiği, tespit sırasında deniz yüzeyinden alınan numunenin incelenmesi sonrasında düzenlenen analiz raporunda ise tespit edilen değerlerin Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde belirlenen sınır değerleri aştığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; çevre kirliliğine sebebiyet verdiği sabit olan davacının idari para cezasıyla cezalandırılmasına yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmamakta olup, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; ………….. 2. İdare Mahkemesinin…. günlü, E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı idareye iadesine, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 02/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.