Danıştay Kararı 14. Daire 2016/3455 E. – K. – T.

Danıştay 14. Daire Başkanlığı         2016/3455 E.  ,  null K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/3455
Karar No : 2016/7068

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar):
Vekili :

Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Dava; davacıların maliki olduğu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parseldeki taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine düşülen “5366 sayılı Kanunun ek 15. maddesi gereği işletme projesi vardır” şerhinin terkini ile hukuka aykırı olduğu iddia edilen işletme projesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; taşınmazların işletme projesi gerektirecek bir yapı olup olmadığı, keza hangi kısımlarının ortak yer, hangi kısımlarının sosyal tesis ve hizmet alanı olarak belirleneceği, maliklerin bu işletme projesine nasıl ve hangi oranda katılacağı gibi hususların ve neticesinde tapu kayıtlarına konulan şerh işleminin kaldırılması durumunun genel hükümler çerçevesinde, Kat Mülkiyeti Kanununa göre değerlendirilebileceği, bu haliyle uyuşmazlığın idari bir işlem vasfından ziyade adli yargı merciince çözümlenmesi gereken bir ihtilaf olması gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
İdari makam veya merciilerin, idare hukukuna özgü usul ve kurallar çerçevesinde tek yanlı olarak tesis ettiği, kesin ve yürütülmesi zorunlu, ilgililerin hukuki durumlarında değişiklikler meydana getiren ya da var olan bir hukuki durumu değiştiren, kaldıran veya yeni bir hukuki durum ortaya koyan idare işlevine ilişkin tasarrufları, idari işlem olarak adlandırılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usûlü Kanununun 1. maddesinde, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümünün, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olduğu belirtilmiş; 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, “iptal davası” olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda yer verilen açıklama ve Yasa hükümlerine göre idari işlemlerin iptali istemiyle açılacak davaların, yine yasa ile aksi öngörülmekdikçe idari yargı merciilerince bakılıp sonuçlandırılması gerekmektedir.
5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun, “Taşınmaz tasarruflarının kısıtlanması ve kamulaştırma” başlıklı, 4. maddesinin 2. fıkrasında;” Kamu hizmeti için ayrılan alanlar hariç olmak üzere, yenileme alanı sınırları içinde toplu yapı olarak sınırları imar ve parselasyon plânlarında belirlenmek kaydıyla, yapılı veya yapısız imar parsellerine belediye veya il özel idaresi ve diğer ilgili kurullar tarafından tasdik edilen mimarî projelere uygun olarak 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun toplu yapıya ilişkin hükümlerine göre toplu yapı olarak tek bir kat mülkiyeti tesis edilebilir. Belediyeler ve il özel idareleri; bu alanlar içindeki parsel maliklerinin sosyal altyapı ve tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetlere ilişkin alanları kullanma ve yararlanma şartları ile masraflarına katılma usullerine ilişkin işletme projeleri hazırlayarak tapu sicilinin beyanlar hanesinde belirtmelerini isteyebileceği gibi, hazırlanmış olan restorasyon ve restitüsyon projelerine uygun olarak irtifak hakkı tesisi veya parselasyon plânları yapılmak suretiyle 634 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen belgelerin toplu yapı ilişkisini gösterir şekilde hazırlanıp 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca ilan edilmesinden ve kesinleşmesinden sonra kat mülkiyeti ve kat irtifakını re’sen tapu siciline tescil ettirmeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun, “İşletme Projesinin Yapılması” başlıklı, 37. maddesinde; “Kat malikleri kurulunca kabul edilmiş işletme projesi yoksa, yönetici gecikmeksizin bir işletme projesi yapar. Bu projede özellikle: a) Anagayrimenkulün bir yıllık yönetiminde tahmini olarak gelir ve gider tutarları, b) Tüm giderlerden her kat malikine, bu Kanunun 20 nci maddesindeki esaslara göre düşecek tahmini miktar, c) Tahmini giderlerle diğer muhtemel giderleri karşılamak üzere her kat malikinin 20 nci maddedeki esaslara göre vermesi gereken avans tutarı gösterilir. Bu proje, kat maliklerine veya bağımsız bölümden fiilen yararlananlara, imzaları karşılığında veya taahhütlü mektupla bildirilir. Bildirimden başlayarak yedi gün içinde projeye itiraz edilirse durum kat malikleri kurulunda incelenir ve proje hakkında karar verilir, gerekirse yeni bir proje hazırlanır.
..” hükmü ile Toplu yapılara ilişkin “Kapsam” başlıklı, 66. maddesinde; “Toplu yapı, bir veya birden çok imar parseli üzerinde, belli bir onaylı yerleşim plânına göre yapılmış veya yapılacak, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade eder. Toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları şarttır. Ancak bu parseller arasında kalan ve imar plânına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart aranmaz. Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin tesisinde ayrı ayrı dikkate alınır. Ancak, toplu yapı birden fazla imar parselini içeriyorsa, münferit parseller üzerinde toplu yapı hükümlerine tâbi olacak şekilde kat mülkiyeti ilişkisi kurulamaz. Yapılar tamamlandıkça, tamamlanan yapılara ilişkin kat irtifakları kat mülkiyetine çevrilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idare tarafından, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun 4. maddesine, 16.05.2012 günlü 6306 sayılı Yasanın ek 15. maddesiyle eklenen 2. fıkrası uyarınca, davacıların sahibi olduğu 2788 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın da içinde yer aldığı, “Tarihi Kapalı Çarşı”da yer alan taşınmazları kapsayan “İşletme Projesi”nin tesis edildiği, sonrasında ise bunun taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesine “5366 sayılı Kanunun ek 15. maddesi gereği işletme projesi vardır” şeklinde şerh ettirildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu işlemin, davalı idare tarafından yenileme alanı sınırları dahilinde yer alan tarihi ve kültürel niteliklere haiz taşınmazlar hakkında, 5366 sayılı Kanunun tanıdığı yetki uyarınca, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu doğrultusunda toplu yapı ile kat mülkiyetinin henüz ihdas edilmediği bir aşamada ve 634 sayılı Kanunun işletme projesinin hazırlanmasına ilişkin usul ve kurallarından farklı şekilde, tek taraflı olarak, ilgililerin hukuki durumlarında kesin ve uygulanması zorunlu değişikliklere yol açacak şekilde işletme projesi adı altında tesis edilen ve bunun resen, tek yanlı irade beyanıyla tapu siciline şerh ettirilmesi niteliğinde idari bir işlem olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; yukarıda nitelikleri belirtilen dava konusu işletme projesinin ve bunun tapu siciline şerh ettirilmesine dair işlemin yargısal denetimlerinin de idare hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde idari yargı yerlerince yapılması gerekmekte olup, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında usul hükümleri açısından hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.