Danıştay Kararı 14. Daire 2015/10947 E. 2018/2673 K. 16.04.2018 T.

Danıştay 14. Daire Başkanlığı         2015/10947 E.  ,  2018/2673 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2015/10947
Karar No : 2018/2673

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Dava; evsel katı atık ücretinin tahsili amacıyla ….. düzenlenen 09/10/2014 günlü, 168364 sayılı ödeme emri ile dayanağı 2014 yılı katı atık yönetim sistemi tarifesinin belirlenmesine dair 01/07/2014 günlü, 161 sayılı Alanya Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davalı idare tarafından katı atık tesislerinin kurulması, işletilmesi ve hizmetin sağlanmasına ilişkin tam maliyet belirlenerek kirleten öder ilkesi kapsamında belirlenecek tarifeler üzerinden ve tüm abonelerle aldığı hizmetin niteliğini ve hangi tarife türü üzerinden ücretlendirileceğinin belirlendiği bir sözleşme yapılarak ücretin faturalandırılması gerekir iken nasıl ve hangi kriterlerin esas alındığı açık olmayan tarife dikkate alınmak suretiyle çöp döküm ücreti tahakkukunun yapılarak ödeme emrinin gönderildiği, hangi kriterlere dayalı olarak ücret belirlemesinin yapıldığı açık olmayan ücret tarifesi dikkate alınmak suretiyle tesis olunan 2014 yılına ilişkin çöp döküm ücreti adı altında 3.000,00 TL’nin ödeme emri ile istenilmesine ilişkin işlem ile dayanağı 01/07/2014 günlü, 161 sayılı Alanya Belediye Encümen kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu karar, davalı idare vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Kararın; 01/07/2014 günlü, 161 sayılı Alanya Belediyesi Meclis Kararına ilişkin kısmı ile ilgili olarak;
10/07/2004 tarihli 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun “Büyükşehir, İlçe ve İlk Kademe Belediyelerinin Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde; büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sanayi ve tıbbî atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak Büyükşehir Belediyesi’nin görevleri arasında sayılmış, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; Kanunlarla münhasıran büyükşehir belediyesine verilen görevler ile birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak, (b) bendinde; Büyükşehir katı atık yönetim plânına uygun olarak, katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonuna taşımak ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve yetkileri arasında olduğu hükmüne yer verilmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesinin 11. fıkrasında; Büyükşehir belediyeleri ve belediyelerin evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlü oldukları, bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacakların, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlü oldukları, bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınacağı, ve bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretlerin katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamayacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, işletilmesi ve buna bağlı olarak bu tesislere ilişkin tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi hususunda Büyükşehir Belediyelerinin yetkili ve görevli olduğunun kabul edildiği, ilçe ve/veya ilk kademe belediyelerinin ise, bu süreçte sadece katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonlarına taşımak ile yükümlü kılındıkları, 2872 sayılı Kanunun 11. maddesinde ise; söz konusu bertaraf tesislerinin işletme, bakım ve onarım masraflarını karşılamak üzere, katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretinin alınacağı ifade edilerek, katı atık bertaraf sürecinde oluşan maliyetlerin bir bütün olarak (toplama, taşıma ve bertaraf) değerlendirildiği ve bu süreçte oluşan giderlerin bu hizmetten yararlananlardan alınacak katılım ücreti ile karşılanacağının ifade edildiği, ilgili Yönetmelikte de aynı doğrultuda düzenlemeler yapıldığı, görevli ve yetkili olan Belediye tarafından kurulacak olan katı atık bertaraf tesisleri için, bu tesisin işletme maliyetlerine katılım ve katı atıkların toplanma ve taşınma maliyetlerine ilişkin objektif maliyet hesaplama kuralları getirildiği ve buna göre belirlenen ücretin ise su faturaları ile katı atık üreticisi olan ilgililere faturalandırılacağının belirtildiği, sonuç olarak anılan hizmetten yararlananlara yönelik olarak belirlenecek olan tarife uyarınca yapılacak olan ücretlendirme yetkisinin, bahsi geçen tesisleri kurma ve işletme sorumluluğu olan Belediyeye, diğer bir ifadeyle, Büyükşehir Belediyesi olan yerlerde anılan Büyükşehir Belediyesine ait olduğu görülmektedir.
06/12/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesinin birinci fıkrasında “Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.” hükmüne, ikinci fıkrasında ise “Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.” hükmüne yer verilerek il mülki sınırları Büyükşehir Belediyesi sınırları içine dahil edilmiş ve bu düzenlemenin yürürlük tarihi olarak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihi belirlenmiş, ilk mahalli idareler genel seçimi ise 30 Mart 2014 tarihinde yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Alanya Belediye Meclisi Kararı ile evsel katı atık ücret tarifesinin belirlendiği, ancak Alanya Belediyesince işletilmekte olan evsel katı atık bertaraf tesisinin bulunmadığı, davalı idarenin söz konusu süreçteki görevinin, 5216 sayılı Kanunun 7/3. maddesinin (b) bendinde belirtilen “katı atıkları toplama ve taşıma” olduğu, bunun dışında katı atıkların bertaraf edilmesi sürecinde, 5216 ve 2872 sayılı Kanun hükümleri ile verilen başka bir görev ve buna bağlı yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden itibaren Antalya Büyükşehir Belediye sınırlarının il mülki sınırı olduğu ve somut olayda katı atık bertaraf tesisini kuran ve işletmekte olan kurumun Antalya Büyükşehir Belediyesi olduğu dikkate alındığında, evsel katı atıkları toplama ve taşıma aşamalarının da dahil olduğu katı atıkların bertaraf sürecine ilişkin giderlerin içinde yer aldığı bütün maliyet unsurlarına göre belirlenecek olan ücretin, 2872 sayılı Kanunun 11/11. maddesi ve 5216 sayılı Kanunun 7/1-i maddesi uyarınca Antalya Büyükşehir Belediye Meclisince belirlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda; evsel katı atık ücret tarifesinin belirlenmesine ilişkin dava konusu Alanya Belediye Meclisi kararında yetki yönünden hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu kısmında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Kararın; evsel katı atık ücretinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine ilişkin kısmına gelince;
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun “ücrete tabi işler” başlıklı 97. maddesinde; “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye’ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” kuralına yer verilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanununun “belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15/d maddesinde; “Özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç dışındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili gereken doğal gaz, su, atık su ve hizmet karşılığı alacakların tahsilini yapmak veya yaptırmak.” belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır.
27/10/2010 tarihli, 27742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tariflerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin “tanımlar” başlılı 4/m maddesinde, ücret; “26.05.1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Mükerrer 44. maddesi hükmü gereği çevre temizlik vergisi ile aynı Kanunun 87. maddesi uyarınca kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve 2560 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca alınan kullanılmış suları uzaklaştırma bedelini de içerecek şekilde; atıksu ve evsel katı atık ile ilgili verilen tüm hizmetler karşılığında tam maliyet esaslı tarifeye göre belirlenen toplam sistem maliyetini karşılamak üzere evsel katı atık ve atıksu hizmetlerinden yararlananlar tarafından ödenmesi gereken parasal değeri, ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin “abonelik” başlıklı 10. maddesinde ise; “Atıksu altyapı yönetimlerinin hizmet vermekle yükümlü olduğu tüm gerçek ve tüzel kişilerin abone olması zorunludur”, kuralına, “hizmet sözleşmesi” başlıklı 12. maddesinde de; “her bir abone için toplam sistem maliyeti o aboneye verilen veya verilecek hizmete göre hesaplanır. Atıksu altyapı yönetimleri ve/veya evsel katı atık idareleri hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone karşılıklı sözleşme yapmakla yükümlüdürler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; atıksu altyapı tesisleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle ilgili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin belirlenmesi konusunda anılan hizmetleri sağlayacak idarelere takdir yetkisi verildiği, hizmeti alan gerçek ve tüzel kişilerin ise bu hizmetlere karşılık olarak abone olmak zorunda olduğu; ayrıca, atıksu altyapı yönetimleri ve/veya evsel katı atık idarelerinin hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone ile karşılıklı sözleşme yapmakla yükümlü olacakları sonucuna varılmaktadır. Nitekim, katı atık toplama ücretine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan bir davada, Uyuşmazlık Mahkemesinin, … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla söz konusu ücretin, idareyle kişi arasında abonman sözleşmesi ile kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve hizmet karşılığında maliyet-kar esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanılarak alınan bir ücret olduğu, idarenin faaliyet alanıyla ilgili olarak yürürlüğe koyduğu yönetmelik ile buna dayanan tarife kararlarının yargısal denetiminin idari yargı yerinde -idare mahkemeleri; abonman sözleşmesine dayanan bir alacak- borç ilişkisi kapsamındaki katı atık toplama bedelinin tahsiline ilişkin davaların ise adli yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiği, uygulamanın bu doğrultuda istikrar kazandığı belirtilerek, davalı belediye tarafından evsel katı atık ücretinin ödenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1. maddesinde, Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i kamu alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve kamu hizmetleri tatbikatından doğan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı, 55. maddesinde amme alacağını vadesinde ödemiyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiğinin “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket adına tahakkuk ettirilen 3.000,00 TL tutarındaki 2014 yılına ait evsel katı atık ücretinin tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun uyarınca dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; 6183 sayılı Kanunun 1. maddesi kapsamında yer alan amme alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre ödeme emri düzenlenebileceği, özel hukuk hükümlerine tabi alacakların ise genel hükümlere göre adli yargıda açılacak alacak davası veya icra takibi yoluyla takip ve tahsilinin gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, amme alacağı niteliği taşımayan ve özel hukuk hükümlerine tabi olan evsel katı atık ücretinden kaynaklanan dava konusu alacağın, amme alacaklarının takip ve tahsili için öngörülen bir yöntem olan 6183 sayılı Kanun kapsamında “ödeme emri” ile istenilmesine hukuken olanak bulunmadığından, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık, dava konusu ödeme emrinin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu kısmında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan; evsel katı atık ücretinin tahakkuk ettirilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda yetkili ve görevli olan adli yargı merciinin, evsel katı atık ücretinden doğan alacağın tahsilinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda da görevli ve yetkili olacağı da açıktır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin …. günlü, E:…., K:…. sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/04/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.