Danıştay Kararı 14. Daire 2014/11817 E. 2017/508 K. 06.02.2017 T.

Danıştay 14. Daire Başkanlığı         2014/11817 E.  ,  2017/508 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2014/11817
Karar No : 2017/508

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Vekili : – Aynı yerde
Karşı Taraf(Davacı) :
Vekili : Av.

İstemin Özeti : …10. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi :Nurhan Koç
Düşüncesi :Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Dava; …İli, …İlçesi, …Mahallesi, …ada, …sayılı parsel sayılı taşınmaz üzerinde projesine aykırı imalatlar yapıldığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız kısımlarının yıkılmasına ilişkin …Belediye Encümeninin 09/02/2012 günlü, 146 sayılı yıkım kararı ile aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca tesis edilen idari para cezasına ilişkin 15/03/2012 günlü, 277 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; idari para cezası verilmesi öncesinde davacıya ait yapıda iddia olunan aykırılıkların tespitine ilişkin idarece uygulanması gerekli olan usuller işletilmeksizin genel bir tespitten, tamamen varsayımdan hareketle tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Kararın; …Belediye Encümeninin 09/02/2012 günlü, 146 sayılı yıkım kararına ilişkin kısmı yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve idare mahkemelerinde dava açma süresinin altmış gün olduğu, 8. Maddesinde; sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu …Belediye Encümeni kararının, davacı adına davalı idarenin 15/02/2012 günlü, 875/158653 sayılı yazısı ekinde tebliğe çıkartıldığı, dosya içerisinde bulunan tebliğ alındısı üzerinde tebliğ tarihinin yazmadığı, tebliğ alındısı üzerinde bulunan barkod numarasının PTT gönderi takibi üzerinden sorgulanması üzerine söz konusu yıkım kararının 28/02/2012 tarihinde, gerekli işlemler yapılarak Tebligat Kanununun 21. maddesine göre muhtara teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri uyarınca; dava konusu yıkım kararının 28/02/2012 tarihinden itibaren altmış günlük yasal dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken, uzunca bir süre geçtikten sonra, 25/11/2013 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmaktadır.
Kararın; …Belediye Encümeninin 15/03/2012 günlü, 277 sayılı idari para cezasına ilişkin kısmına gelince;
3194 sayılı İmar Kanununun “İdari Müeyyideler” başlıklı 42. maddesinde; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede belirtilen şekilde hesaplanan idari para cezalarının uygulanacağı belirtilmiş, (a) bendinde yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için uygulanacak para cezası miktarları belirlenerek bu miktarların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında bir Türk Lirasının küsuru da dikkate alınmak suretiyle artırılacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen hükmün değerlendirilmesinden; ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapı nedeniyle verilecek para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinde öngörüldüğü şekilde belirlenebilmesi için, ruhsatsız yapıların veya ruhsata aykırı imalatların, ayrı ayrı nitelikleri, yapı sınıfı ve grubu ile birlikte, ölçülerinin ve etkilenen alanlarının; işin niteliği gereği yerinde tespiti gereken ve ceza miktarına etki edecek arttırım sebeplerinin somut gerekçeleri gibi hususların cezaya esas alınan tutanaklarda (yapı tatil tutanağı vs.) açık bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir.
Bu düzenlemeye göre ruhsatsız ya da ruhsat ve eklerine aykırı yapı hakkında kanunda öngörülen yaptırımların uygulanabilmesi, ihtilaf konusu imalatın ilgili fen elemanları tarafından açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanarak usule uygun şekilde düzenlenecek bir tutanağa bağlanması ile mümkündür.
Dava dosyasının incelenmesinden; …ili, …ilçesi, …Mahallesi, …ada, …parsel üzerinde aynı mimari özelliklere sahip 47 adet bağımsız bölüm bulunduğu, söz konusu yapılarla ilgili idare görevlilerince 30/12/2011 tarihinde her bir yapı ayrı ayrı incelenmek suretiyle yapılan denetimlerde; anılan yapılarda projesine aykırı bir şekilde imalatlar (çatı katı, balkon kapatma, pergole, bina cephesinde değişiklik v.b.) yapıldığı, ayrıca parselin ortak mahalinde ruhsatsız havuz ve site girişinde sundurma yapıldığına dair 2011/5-22 sayılı Yapı Tatil Tutanağı düzenlenerek ekinde liste halinde her bir bağımsız bölüm için, projeye aykırı alanın m2’si ve aykırılıklara ilişkin açıklamaları bulunan ayrıntılı tutanak hazırlandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu toplam 47 adet bağımsız bölümden oluşan yapıların, aynı inşai özelliklere sahip yapılar olduğu ve dava konusu idari para cezasına dayanak teşkil eden 30/12/2011 günlü, 2011/5-22 sayılı Yapı Tatil Tutanağı ile idarece tespit edilen ruhsata aykırılıkların tüm yapılarda da aynı olduğunun tespit edildiği, söz konusu tutanak ekinde her bir bağımsız bölüm için ayrı ayrı malikleri, aykırılıkları ve projeye aykırı alanın m2′ sinin gösterilmiş olduğu, dolayısıyla davalı idarece her bir yapı için tek bir Yapı Tatil Tutanağının tutulmasının ilgili Kanun maddesine aykırılık taşımadığı anlaşıldığından; işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, davacıya ait yapıdaki aykırılıkların tespit edilmediği, aksine söz konusu yapının bulunduğu yerde yapılan genel bir tespite dayalı olarak aykırılıklar bulunduğundan bahisle davacı adına imar para cezası uygulanmasına ilişkin tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uyarılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; …10. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 06/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.