Danıştay Kararı 14. Daire 2014/11311 E. – K. – T.

Danıştay 14. Daire Başkanlığı         2014/11311 E.  ,  null K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2014/11311
Karar No : 2017/998

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Vekili :

Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:…. sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Davacıya verilen para cezasının, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin, 6. fıkrası uyarınca peşin ödeme indiriminden faydalanmak suretiyle süresi içerisinde ödenmiş olduğu anlaşıldığından, Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Dava; Ataşehir Belediye Encümeni tarafından 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca davacıya verilen para cezasının, süresi içinde 3/4’ünün peşin ödeme indiriminden yararlanmak suretiyle ödendiği halde, kalan 1/4’lük kısmının ödenmediğinden bahisle, bu kısma tekabül eden 309.699,17 TL’nin takibi ve tahsili için düzenlenen 22.07.2013 günlü, 1071861 sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 3194 sayılı İmar Kanununda imar para cezalarının tahsiline ilişkin özel bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle, konu hakkında genel kanun olan 5326 sayılı Kabahatler Kanununa başvurulması gerektiği, Kabahatler Kanununun 17. maddesinde peşin ödeme indirimi müessesesine yer verildiği, bu düzenleme doğrultusunda ise davacının, toplam para cezasının 3/4’ünü peşin ödediği görüldüğünden, davalı idarece, cezanın kalan 1/4’lük kısmının takip ve tahsiline ilişkin olarak düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun, 2. maddesinde; “Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.” hükmüne, “Genel kanun niteliği ” başlıklı, 3. maddesinde; “Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır.” hükmüne, “İdarî para cezası” başlıklı 17. maddesinin 4. fıkrasında; “…ve mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur…” ile 6. fıkrasında; “…İdarî para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez.” hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun, “Ödeme zamanı ve önce ödeme” başlıklı 37. maddesinde; “Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir. Hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir…”, “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinde; “Amme alacağını vadesinde ödemiyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir “ödeme emri” ile tebliğ olunur…” “Ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesinde ise; “Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir…” düzenlemeleri yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Ataşehir Belediye Encümeninin 25.12.2012 günlü, 2012/1647 sayılı kararıyla, ruhsatsız yapı inşaa edildiğinden bahisle, yapı sahibi olan davacıya 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 1.238.796,68 TL. para cezası verildiği, Belediye Yapı Kontrol Müdürlüğünün 02.07.2013 günlü, 765262 sayılı yazısıyla cezanın 30 gün içinde ödenmesinin davacıya bildirildiği ve davacı tarafından 08.07.2013 tarihinde verilen bu cezanın 929.097,51 TL.’sininin ödendiği, sonrasında ise davalı idarece, davacıya verilen toplam para cezasının ödenmeyen 309.699,17 TL.’lik kısmının takip ve tahsili için dava konusu ödeme emrinin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacıya verilen idari para cezasının takibi, tahsili ve ödenmesi ile ilgili hususların, cezanın dayanağı olan 3194 sayılı İmar Kanununda düzenlenmemesi nedeniyle, konunun, genel kanun olan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun yukarıda anılan 3. maddesinin 2. fıkrası hükmünden hareketle, sözü edilen Kanun çerçevesinde incelenmesi gerekmekte olup, bu doğrultuda, Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, idari para cezasının kanun yoluna başvuru süresi içinde 3/4’ünün ödenmesi halinde, indirim uygulamasından yararlandırılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının, peşin ödeme indiriminden faydalanmak maksadıyla toplam para cezasının süresi içinde 3/4’ünü ödediği dikkate alındığında, cezanın kalan 1/4’lük kısmının ödenmediğinden bahisle, davalı idare tarafından düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:…sayılı kararı ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.