Danıştay Kararı 14. Daire 2013/2967 E. 2014/620 K. 08.01.2014 T.

14. Daire         2013/2967 E.  ,  2014/620 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2013/2967
Karar No : 2014/620

Kararın Düzeltilmesini İsteyen (Davacı): … Elektrik Dağıtım A. Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti :Danıştay Ondördüncü Dairesinin 29.11.2012 günlü, E:2011/11988, K:2012/8892 sayılı kararının, dilekçede belirtilen nedenlerle düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 29.11.2012 günlü, E:2011/11988, K:2012/8892 sayılı kararı kaldırılarak, işin esası yeniden incelendi.
Dava; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Bulvarı üzerinde açılan tranşe nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 40 ve 42. maddeleri uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 12.05.2010 günlü, 1015 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; yapılan tranşe çalışması nedeniyle, umumun sağlık ve selametinin ihlal edildiği, şehircilik estetik veya trafik bakımından mahzurlu çalışmalar sırasında gerekli emniyet tedbirlerinin alınmadığının davalı idare elemanlarınca tespit edildiği, verilen süre içerisinde de eski haline getirilmediği ve gerekli önlemlerin alınmadığı, bu hususun gerek tutulan tutanaklar, gerekse de dosya içinde mevcut fotoğraflarla sabit olduğu, bu nedenle davacı şirket hakkında tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun, 5940 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 42. maddesinin 3. fıkrasında; bu Kanunun 18, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 40 ve 41 inci maddelerde belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, harita, plan, etüt ve proje müelliflerine, fenni mesullere, yapı müteahhidine ve şantiye şefine, ilgisine göre ayrı ayrı olmak üzere ikibin Türk Lirası, bu fiillerin çevre ve sağlık şartlarına aykırı olması halinde dörtbin Türk Lirası, can ve mal emniyetini tehdit etmesi halinde altıbin Türk Lirası idari para cezası verileceği hükme bağlanmış, aynı maddenin 6. fıkrasında ise; yukarıdaki fıkralarda belirtilen fiil ve hallerin, yapının inşa edilmesi süreci içinde tekrarı halinde, idari para cezalarının bir kat artırılarak uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Doktrinde kabul edilen tanıma göre tekerrür; bir ceza yaptırımına uğradıktan sonra yeniden suç işlenmesi durumudur. Bu durumdaki kimselere “mükerrir” denilmektedir. Kanunlar, mükerrirlere, ilk işlediği suçtan dolayı verilen cezadan daha fazla ceza verilmesini emrettiklerinden, bu durumda olanların işledikleri suçun cezası arttırılarak verilmektedir. Bu arttırımın nedeni, o kimselerin evvelce de suç işlemiş olmalarıdır. Dolayısıyla tekerrür hükmünün uygulanabilmesi için failin daha önce cezalandırılmış olması gerekli ve yeterlidir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Bulvarı üzerinde açılan ve umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen, can ve mal emniyetini tehdit eden tranşenin, gerekli geçici dolgusunun yapılmadığı, bu nedenle trafik güvenliği ve akışı ile yaya geçişlerinin olumsuz etkilendiği ve gerekli emniyet tedbirlerinin alınmadığının davalı idare elemanlarınca tespiti üzerine davacıya, anılan mahzurların giderilmesi için birer gün süre verilerek 26.04.2010 – 27.04.2010 – 28.04.2010 tarihli tutanakların düzenlendiği, söz konusu aykırılıkların giderilmediğinin 29.04.2010 günü yapılan tespitle anlaşılması üzerine, 3194 sayılı Kanunun 40. maddesine aykırılıktan dolayı aynı Kanunun 42. maddesinin 3. fıkrası uyarınca söz konusu aykırılıkların can ve mal emniyetini tehdit ettiği nedeniyle altıbin Türk Lirası para cezası uygulanmasına, 28.04.2010 ve 29.04.2010 tarihli tespit tutanakları ile söz konusu fiilin tekrar edildiği tespit edildiğinden bahsile, aynı Kanunun 42. maddesinin 6. fıkrası uyarınca para cezasının bir kat artırılarak onikibin Türk Lirası olarak belirlenen cezaya ilişkin dava konusu belediye encümeni kararının tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlıkta; davalı idarece yapılan 26.04.2010 ve 27.04.2010 tarihli bir ve ikinci tespitler üzerine para cezası uygulanmaksızın, 28.04.2010 ve 29.04.2010 tarihli üçüncü ve dördüncü tespitler üzerine, verilen temel para cezasının iki katının alınarak tekerrür hükmünün uygulandığı görülmektedir.
Bu durumda; tespit tutanakları ile belirlenen aykırılıklar nedeniyle para cezası verilmesinden sonra, aynı aykırı fiil ve hallerin yeniden tespiti halinde, bu miktar üzerinden tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle, ceza verilmesi gerekirken, davalı idarece yapılan ilk tespitler üzerine para cezası verilmeksizin dolayısıyla tekerrürün şartı olan daha önce ceza verilmiş olma şartı yerine getirilmeksizin, yapılan üçüncü ve dördüncü tespitler üzerine verilen cezanın iki katının alınması suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararınında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü; E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 08/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.