Danıştay Kararı 14. Daire 2012/4335 E. 2012/6049 K. 26.09.2012 T.

14. Daire         2012/4335 E.  ,  2012/6049 K.
T.C.
DANIŞTAY
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2012/4335
Karar No : 2012/6049

Temyiz İsteminde Bulunan : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı – ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi : …
Düşüncesi : Temyiz İsteminin kabulü ile, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava; … İli, … İlçesi, … Beldesi, .. Mevkii, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın 1. derece doğal sit alanından çıkarılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 23.07.2010 günlü, 5979 sayılı … Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; işleme konu parselin 1. derece doğal sit alanı içerisinde yer aldığı ancak, daha önceden yapılmış olan imar planı nedeniyle alana komşu olan parsellerde yapılaşmaların mevcut olduğu, işleme konu parselde yapılan incelemeler sonucunda 1. derece doğal sit özelliği gösteren herhangi bir elemana rastlanılmadığı, alanın yakın çevresinin yoğun yapılaşmasına bağlı olarak sözkonusu parselin 1. derece doğal sit özelliğini kaybettiği, anılan taşınmazın büyüklüğü ve çevreyle olan bağlantısı dikkate alındığında 1. derece doğal sit kapsamından çıkarılması halinde mevcut doğal sit alanının bütünlüğünün bozulmayacağı, bu nedenle davacının maliki olduğu taşınmazın 1. derece doğal sit alanından çıkarılması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; bilirkişi raporunda; işleme konu parselin 1. derece doğal sit alanı içerisinde yer aldığı ancak, daha önceden yapılmış olan imar planı nedeniyle alana komşu olan parsellerde yapılaşmaların mevcut olduğu, sözkonusu parselde yapılan incelemeler sonucunda 1. derece doğal sit özelliği gösteren herhangi bir elemana rastlanılmadığı, alanın yakın çevresinin yoğun yapılaşmaya bağlı olarak dava konusu parselin 1. derece doğal sit özelliğini kaybettiği, taşınmazın büyüklüğü ve çevreyle olan bağlantısı dikkate alındığında 1. derece doğal sit kapsamından çıkarılması halinde mevcut doğal sit alanının bütünlüğünün bozulmayacağı belirtilmiştir.
Yörenin bir bütün olarak ele alındığı ve farklı kurumların ortak ve ayrıntılı çalışmalarına dayanılarak tesis edilmiş bulunan işlemin hukuka uygunluğunun, uyuşmazlık konusu taşınmazın yeri açıkça gösterilerek hazırlanmış, çevresini de içeren haritanın ve dava konusu işleme esas alınan çalışma raporlarının davalı idareden istenilmesi suretiyle, yine yörenin ve tüm işlemlerin bir bütün olarak ele alınması ve incelenmesi suretiyle değerlendirilmesi gerekmektedir.
Olayda, 1994 yılından bu yana 1. derece doğal sit alanı ilan edilmiş bir bölgede yapılaşma olması, taşınmazın sit alanı özelliğini yitirmesi sonucunu doğurmaz. Sit alanı ilan edilmiş bir bölgede, tescil kararından önce yapılan veya tescil kararından sonra ilgili koruma kurulundan gerekli izinler alınmadan inşa edilen yapılar nedeniyle kazanılmış bir hakkın varlığından da söz edilemez. Oysa davacının iddia ettiği ve bilirkişi raporunda da belirtilen çevredeki yapılar için inşaat ruhsatı tescil tarihinden önce verilmiş olup, tescil kararında bu yapılar dikkate alınarak karar verildiği görülmektedir. bilirkişi raporunda ise sadece çevredeki yapılaşmalardan bahsedilerek taşınmazın 1. derece doğal sit özelliğini yitirdiği belirtilmiş olup, tescil kararının verildiği tarihte taşınmazın çevresinde olan yapılar ile günümüzdeki yapılar açısından bir karşılaştırma yapılmamış, çevredeki yapılaşmaların kazanılmış hak doğurmayacağı kuralı irdelenmeden, sadece çevredeki yapılaşmalar nedeniyle taşınmazın 1. derece doğal sit özelliğini kaybettiği belirtilmiştir.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar araştırılarak, bilirkişilerden ek rapor alınmak veya gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle açıklığa kavuşturulduktan sonra dava konusu işlem hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/09/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.