Danıştay Kararı 14. Daire 2011/8340 E. 2011/1995 K. 24.10.2011 T.

14. Daire         2011/8340 E.  ,  2011/1995 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2011/8340
Karar No : 2011/1995

Temyiz İsteminde Bulunan Davalı: Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
Diğer Davalı : Düzce Valiliği
Karşı Taraf : …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın; davalı Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesi uyarınca, mülkiyet ilişkisini öncelikle tapu senedi ile daha sonra diğer tasarruf belgeleri ile ispatlaması gereken davacının, hak sahipliğine dayanak kabul edilen 1985 tarihli arsa vasıflı tapu senedinin kardeş …’a ait olduğu ve deprem nedeniyle hasar gören bina üzerinde hiç bir ayni hakkı bulunmadığı anlaşılan davacının hak sahipliğinin geri alınması ve konuttan tahliyesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığından, bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Taraflar temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince 17.6.2009 tarih ve 27261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 24. ve geçici 1. maddesinin (3) numaralı bendi uyarınca “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı” hasım konumundan çıkarılarak “Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı” husumetiyle temyiz istemi incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; 17.9.1999 ve 11.12.1999 tarihlerinde meydana gelen depremler sonucunda ağır hasar gören konutundan dolayı kalıcı konuttan hak sahibi kabul edilerek kendisine konut tahsis edilen davacının, hak sahipliğinin geri alınmasına ilişkin 24.3.2008 günlü Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyon Kararının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; hak sahipliği tesis edilmesine dayanak olan ve depremde ağır hasar gören konuta ilişkin davacı adına düzenlenmiş, deprem öncesi döneme ait emlak vergisi bildirimi, elektrik abonman sözleşmesi ve deprem sonrası muhtarlıktan alınan iki adet ilmuhaber bulunduğu, dolayısıyla hak sahipliği tesis edilmesine dayanak olan konutun mülkiyetinin davacıya ait olduğunun kabulü gerekeceğinden, davacının hak sahipliğinin geri alınmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, karar, davalı Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
7269 sayılı Umumi Hayata Müesir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 29. maddesinde; yıkılan, ağır hasara uğrayan binalarda oturan ailelere hak sahibi olmak kaydıyla bina yaptırılacağı veya kredi verileceği, ancak o yerde kendisine veya eşine ait aynı cins müstakil başka bir binası veya dairesi olan ailelerin bu yardımdan yararlanamayacağı, Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinde, “Hak Sahibi” deyiminin, afetzedelerin, yıkılan veya ağır hasar gören binalarla olan mülkiyet ilişkilerini ve yeniden yapılacak binalardan veya verilecek inşaat kredisinden yararlanabilme durumlarını ifade edeceği, mülkiyet durumunun tevsikine ilişkin 14. maddesinde ise mülkiyet rabıtasının sırasıyla, tapu senedi, tasarruf belgeleri, vergi kayıtları ve diğer resmi belge ve kayıtlarla tevsik olunacağı, bu belge ve kayıtların bulunmaması halinde mahalle veya köy muhtarlıklarından alınacak ilgili mülkiye amirine tasdik ettirilmiş ilmuhabere istinad edileceği, kurala bağlanmıştır.
Aktarılan Yasa ve Yönetmelik kurallarından; konutları yıkılan veya oturulamayacak derecede ağır hasar gören afetzedelerin hak sahibi olabilmesi için, hak sahibi olmak istedikleri konutla aralarındaki mülkiyet ilişkisinin, afetin meydana gelmesinden önceki döneme ait, “sırasıyla”; tapu senedi, tasarruf belgeleri, vergi kayıtları ve diğer resmi belge ve kayıtlarla ispatlanmasının gerekli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyasının incelenmesinden; 17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen depremler sonucunda davacıya ait konutun ağır hasarlı olduğunun tespit edildiği ve davacının kalıcı konuttan hak sahibi kabul kabul edilerek, kendisine konut tahsis edildiği, ancak hak sahipliğinin, talep ve taahhütname ekinde verilen evraklardan tapu senedinin kardeşi …’a ait olduğu ve Tapu Sicil Müdürlüğünün 26.2.2008 günlü ve 763 sayılı yazısından … Köyünde yıkılan binada hissesinin olmadığı anlaşıldığından bahisle, 24.3.2008 günlü Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyon Kararı ile geri alındığı ve bunun üzerine hak sahipliğinin geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmü uyarınca, mülkiyet ilişkisini öncelikle kendisi adına düzenlenmiş tapu senedi ve daha sonra diğer tasarruf belgeleri ile ispatlaması gereken davacının, hak sahipliğine dayanak kabul edilen 1985 tarihli arsa vasıflı tapu senedinin kardeşi …’a ait olduğu ve deprem nedeniyle hasar gören bina üzerinde hiç bir ayni hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, hak sahipliğinin geri alınmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.