Danıştay Kararı 14. Daire 2011/10144 E. 2012/6943 K. 10.10.2012 T.

14. Daire         2011/10144 E.  ,  2012/6943 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2011/10144
Karar No : 2012/6943

Temyiz İsteminde Bulunan : … Belediye Başkanlığı – …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : ..
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Olayda, işleme konu yapının davacıya ait taşınmaz üzerinde yer alması karşısında, davacının işgalci olarak kabul edilemeyeceği, imar planında yol kullanımına ayrılmış olmasına rağmen taşınmazın öncelikle yapılacak kamulaştırma veya parselasyon uygulamalarıyla kamuya kazandırılması gerektiği, kaldı ki yapının tamamının yol sınırları içerisinde bulunmadığı, bu itibarla mevcut durumu itibariyle davacıya ait yapılara yönelik olarak 775 sayılı Kanunun uygulama şartlarının oluşmadığı, söz konusu ruhsatsız yapılar nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerinin uygulanabileceği açık olup; imar planında yolda kalan davacıya ait taşınmazın imar affından yararlanıyor olması nedeniyle, 775 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca doğrudan yıkılması yerine 2981 sayılı Kanunun tanıdığı olanaklar çerçevesinde davacıya taşınmaz bedelinin ödenmesi suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, davacıya ait taşınmazın yıkılmasına ilişkin dava konusu işlemde imar mevzuatına uyarlık bulunmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının sonucu itibariyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Ondördüncü Dairesi’nce, işin gereği görüşüldü:
Dava; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … sayılı parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki yapının, uygulama imar planına göre yolda kaldığından bahisle, … sayılı Gecekondu Kanunun 18. maddesi uyarınca yıkılması yönünde … Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğünce alınan 23.09.2009 tarih ve 3489 sayılı işlem ile bu işlemin iptali istemiyle yapılan 06.10.2009 tarih ve 36/4402 sayılı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davacıya ait yapının ıslah imar planı uygulanmakla tescil edildiği yolundaki davacı iddiaları üzerine, 27/01/2010 günlü ara kararıyla; davalı idare tarafından gönderilen cevap eki ile dosyadaki bilgi ve belgelerden; işleme konu taşınmazın, 1986 tarihinde 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan ıslah imar planı uygulaması gördüğü, 21.12.1984 tarihli imar planının halen yürürlükte bulunduğu, ayrıca dava dilekçesine ekli, 13.02.1986 tarih ve … yevmiye no’lu ve … cilt-sahife nolu tapu senedinde; … pafta, 32103 ada, … sayılı parselde bulunan taşınmaz üzerindeki davacıya ait evin 2981 sayılı Kanun uyarınca ıslah imar planı uygulanmakla tescil edildiği, imar planında yolda kalan davacıya ait taşınmazın imar affından yararlanıyor olması nedeniyle 775 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca doğrudan yıkılması yerine, 2981 sayılı Kanunun tanıdığı olanaklar çerçevesinde taşınmaz bedelinin ödenmesi suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, yıkılmasına ilişkin dava konusu işlemlerde imar mevzuatına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 18. maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, belediye sınırları içinde veya dışında, belediyelere, Hazineye, özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak, daimi veya geçici bütün izinsiz yapılar, inşa sırasında olsun veya iskan edilmiş bulunsun, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, belediye veya Devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılır.
Yıkım sırasında lüzum hasıl olduğunda, belediyeler ilgili mülkiye amirlerine başvurarak yardım istiyebilirler. Mülkiye amirleri, Devlet zabıtası ve imkanlarından faydalanmak suretiyle, izinsiz yapıların yıkım konusunda yükümlüdürler.
Özel kişilere veya bu maddenin 1 inci fıkrasında sözü geçenler dışındaki tüzel kişilere ait arazi ve arsalar üzerinde yapılacak izinsiz yapılar hakkında, arsa sahiplerinin yazılı müracaatları üzerine ve mülkiyet durumlarını tevsik etmeleri şartiyle bu madde hükümleri, aksi halde genel hükümler ve 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinde ise; “Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (…) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … sayılı parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki yapının, uygulama imar planına göre yolda kaldığından bahisle, 775 sayılı Gecekondu Kanunun 18. maddesi uyarınca yıkılması yönünde … Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğünce alınan 23.09.2009 tarih ve 3489 sayılı işlem ile bu işlemin iptali istemiyle yapılan 06.10.2009 tarih ve 36/4402 sayılı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, ancak söz konusu yapının davacının maliki olduğu taşınmaz üzerinde yer aldığı, 2981 sayılı Kanunu hükümleri uyarınca tapuda tescil edilip ruhsatlı hale geldiği, imar planında yol olarak ayrılmış olsa da taşınmazın imar planındaki amacı doğrultusunda kamulaştırıldığına ilişkin herhangi bir işlemin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; işleme konu yapının davacıya ait taşınmaz üzerinde yer alması karşısında davacının işgalci olarak kabul edilemeyeceği, imar planında yol kullanımına ayrılmış olmasına rağmen taşınmazın öncelikle yapılacak kamulaştırma veya parselasyon uygulamalarıyla kamuya kazandırılması gerektiği, kaldı ki yapının tamamının yol sınırları içerisinde bulunmadığı, bu itibarla mevcut durumu itibariyle sözkonusu yapıya yönelik olarak 775 sayılı Kanunun uygulama şartlarının oluşmaması nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerinin uygulanabileceği, bu haliyle dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının; yukarıda yer verilen gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.