Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2023/666 E. , 2023/1742 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/666
Karar No:2023/1742
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Kaymakamlığı
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bingöl ili, Yayladere ilçesi, … köyünde bulunan, mülkiyeti Hazine’ye ait … ada, … parsel sayılı taşınmazın, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile satılmasına ilişkin 19/07/2022 tarihinde yapılan ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; aynı ihalenin iptali istemiyle … İdare Mahkemesi’nde açılan davada verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda, ” … Tahmin edilen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu’nda belirlenen miktarı aşmayan işlere ait ihalelerin ilânı, ihalenin yapılacağı yerdeki ilân usulüne tâbi olup buna göre günlük gazete çıkmayan yerlerde yapılan ihalelerde, ihalenin ilgili idare ile hükümet ve belediye binalarının, ayrıca defterdarlık veya mal müdürlüğünün ilân panosunda ve belediye yayın araçları ile ilân edilmesi gerekmektedir. … İdarenin ve ihale komisyonlarının açıklık ve rekabetin sağlanması şeklindeki ihale ilkelerini yerine getirmek amacıyla gereken tedbirleri alması; bu doğrultuda ihalenin, temel ihale ilkelerine uygun olarak yapılmasını ve mümkün olduğu kadar çok sayıda kişinin ihaleye katılmasını sağlayacak şekilde farklı vasıta ve usullerle duyurulmasını temin etmesi bir gerekliliktir. Bu kapsamda, ihalenin, ihaleye konu taşınmazın bulunduğu yerde de ayrıca ilân edilmesinin, açıklık ve rekabet ilkelerini sağlamak amacıyla alınması gereken tedbirlerden olduğu sonucuna varılmaktadır. Nitekim Millî Emlâk Genel Müdürlüğünün Genel Yazısında da Hazine taşınmazlarının satışına ilişkin ihalelerin mutlaka taşınmazın bulunduğu mahalle ya da köy muhtarlığında da duyurulması gerektiği… günlük gazete çıkmayan yerde bulunan taşınmaza ilişkin ihalenin, Yayladere Kaymakamlığının, Yayladere Belediye Başkanlığının ve Bingöl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünün ilân panosunda ve İl Müdürlüğünün internet sitesinde ilân edildiği, ancak Kanun ve Yönetmelikte öngörülen belediye yayın araçları vasıtasıyla ilân edilmediği… ihale tarihinden önce Muhtarlık sahası içinde uygun bir yere asılmak suretiyle ilân edilmesi ve ilân edildiğine dair tanzim edilen tutanağın bir nüshasının gönderilmesinin Yayladere Millî Emlâk Şefliğinin … tarih ve … sayılı yazısıyla … Köyü Muhtarlığından istenilmesine karşın… ihalenin köyde ilân edildiğine dair tutanağın gönderilmediği… ihalenin köyde ilân edildiğinin idarece ortaya konulamadığı… dava konusu ihalenin ilân yönünden Kanun’da ve yönetsel düzenlemelerde getirilen kurallara uygun olmadığı sonucuna varılmıştır…” gerekçesiyle ihalenin iptaline karar verildiği görüldüğünden, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 384,40-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00-TL vekâlet ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın satışına ilişkin ilanın duyurulmasının, … Köyü Muhtarlığı’na … tarih ve … sayılı yazıyla bildirildiği, muhtarın görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesinin, ihale ve taşınmaz satışı işlemlerine engel teşkil etmemesi gerektiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 10/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.