Danıştay Kararı 13. Daire 2023/654 E. 2023/1335 K. 22.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/654 E.  ,  2023/1335 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/654
Karar No:2023/1335

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Antalya ili, Manavgat ilçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı 1.718,90 m² yüzölçümlü taşınmazın da aralarında bulunduğu davalı idareye ait bazı taşınmazların 12/10/2022-13/10/2022 tarihlerinde satışına ilişkin gerçekleştirilen ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Millet Bahçelerinin Finansmanı Projesinde kullanılmak üzere, Antalya İli, Manavgat İlçesi, … Mahallesi, Aşağı … Sokak, … ada, … parsel sayılı 1.718,90 m2 yüz ölçümündeki Hazineye ait taşınmazın “arsa üretim alanı” olarak kullanılmak amacıyla 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un Ek-4.maddesi hükmü kapsamında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na bedelsiz devredilmesine yönelik … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle Mahkemelerinin … esas sayılı dosyasında açılan davada ” mülkiyeti Hazineye ait taşınmaz üzerine yapılan yapılar için davacı tarafından usulüne uygun olarak alınan yapı kayıt belgesi hakkında herhangi bir işlem tesis etmeksizin dava konusu taşınmazın TOKİ’ye devredilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, davacı tarafından mevcut durum itibariyle usulüne uygun olarak halen geçerliliğini koruyan yapı kayıt belgesi alınması karşısında, yapı kayıt belgesi alınan yapıların üzerinde olduğu taşınmazın rayiç bedel üzerinden satılması gerektiği yönündeki mevzuat hükmü gözönüne alındığında dava konusu taşınmazın Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na bedelsiz olarak devredilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesi ile anılan taşınmazın TOKİ’ye devrine yönelik işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, iş bu davada ise TOKİ’ye devri yapılan taşınmazın açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmasına yönelik işlemin dava konusu edildiği, dolayısıyla dayanak işlem hukuka aykırı bulunarak yürütmenin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın ihale suretiyle satışa çıkarılmasına yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, verilen kararın hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti Toplu Konut İdaresi’ne ait Antalya ili, Manavgat ilçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı 1.718,90 m² yüzölçümlü taşınmazın da aralarında bulunduğu bazı taşınmazlara ilişkin olarak 12/10/2022-13/10/2022 tarihlerinde satış ihalesi gerçekleştirilmiştir.
Davacı tarafından, anılan ihalenin Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı 1.718,90 m² yüzölçümlü taşınmazın satışına ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları idarî dava türleri arasında sayılmış; 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve Kanun’un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği belirtilmiş; 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın yetki yönünden reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un “İdarî davalarda genel yetki” başlıklı 32. maddesinin birinci fıkrasında, “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, bu Kanun’da veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması hâlinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idarî işlemi veya idarî sözleşmeyi yapan idarî merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.”; 34. maddesinin birinci fıkrasında ise, “İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskân gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idarî davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir.” kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarî davalarda genel yetki, 2577 sayılı Kanun’un 32. maddesinde düzenlenmiştir. 32. maddenin yukarıda yer verilen birinci fıkrasına göre, iptal davalarında yetki konusundaki genel kural, dava konusu idarî işlemi tesis eden idarî merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinin yetkili olmasıdır.
2577 sayılı Kanun’un 33. ile 37. maddeleri arasında ise, kamu görevlileri ile ilgili davalarda, taşınmaz ve taşınır mallara ilişkin davalarda, tam yargı davalarında ve vergi uyuşmazlıklarında geçerli olan özel yetki kuralları düzenlenmiştir.
Kanun’un 34. maddesinde, taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasından kaynaklanan iptal ve tam yargı davaları ile konusu taşınmaz mal olan idarî sözleşme uyuşmazlıklarından ve ayrıca kamu mallarına ilişkin idarî davalardan söz edilmiştir. Maddenin öngördüğü yetki kuralı özel ve kesin nitelikte olduğundan; anılan davaların mutlaka uyuşmazlık konusu taşınmaz malın bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde görülmesi gerekmekte, 32. maddenin birinci fıkrasındaki genel yetki kuralının bu alanda geçerliliği bulunmamaktadır (YENİCE Kâzım / ESİN Yüksel, Açıklamalı-İçtihatlı-Notlu İdari Yargılama Usulü, 1983, Ankara, s.656).
Aslında, 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesinde düzenlenen idarî dava türlerinden hiçbirinin konusu taşınmaz mallar değildir. Dolayısıyla, 34. maddede yer alan “taşınmaz mallara ilişkin davalar” ifadesinden anlaşılması gereken, taşınmaz malları konu edinen idarî davalar değil; “idarî uyuşmazlığın kaynağı olan taşınmaz mallarla ilgili bir isteği karşılayan” ya da “taşınmaz mallar üzerindeki bir hakkı ihlâl eden” idarî işlemleri konu edinen idarî davalardır (CANDAN Turgut, Açıklamalı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 2017, Ankara, s.929).
Bu durumda, idarî dava türlerinden olan iptal davalarında, yetkili mahkemenin tespitinde kural olarak 32. maddede belirlenen ilkenin uygulanmasının esas olduğu; bu genel kuraldan ayrılmanın ancak istisna öngören özel bir yetki kuralının varlığı hâlinde mümkün olduğu; 2577 sayılı Kanun’un 34. maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının ise taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasını veya taşınmaza bağlı hakları konu alan işlemlere karşı açılan davalara yönelik olduğu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, açık artırmaya konu satış ihalesine ilişkin arsaların davalı idareye ait olduğu, anılan arsaların açık artırma ile satış ihalesinin …Yönetim Hizmetleri Ticaret A.Ş. vasıtasıyla …/İZMİR ve …/ANKARA’da yapılacağı, diğer taraftan, Satış Şartnamesi’nin 12. maddesi uyarınca ihalenin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı onayı ile kesinleşeceği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, uyuşmazlığın, 2577 sayılı Kanun’un 34. maddesinin birinci fıkrası kapsamında imar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskân gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasına veya taşınmaza bağlı hak kapsamında bulunan bir işleme yönelik olmadığı, taşınmaz hukukuna ilişkin herhangi bir kuralla ilgili olmaksızın, ihale mevzuatına dayalı olarak yapılan ihale işlemine yönelik olduğu, uyuşmazlığın çözümünde 2577 sayılı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki genel yetki kuralı uyarınca, ihale işlemini gerçekleştiren idarî merci olan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, yetkisiz yargı yerince uyuşmazlık hakkında dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde usûl kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 22/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.