Danıştay Kararı 13. Daire 2023/584 E. 2023/1977 K. 18.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/584 E.  ,  2023/1977 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/584
Karar No:2023/1977

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Bağımsız Denetim Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararı gereğince, anılan karar tarihinden sonra akdedilen sözleşmelerin feshedilmesi ve buna ilişkin bilgi ve belgelerle birlikte idareye bilgi verilmesine yönelik … tarih ve …sayılı işlemin hukuka aykırı olduğu ve tekrar gözden geçirilmesi istemiyle yapılan 06/04/2021 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Kurul tarafından, … tarih ve … sayılı kararla davacının faaliyet izninin, kararın tebliğ tarihinden itibaren 01/01/2022 tarihine kadar askıya alınmasına, ayrıca karar tarihi itibarıyla davacı ile 31/12/2020 tarihinde sonra eren hesap dönemlerinin denetimiyle sınırlı kalmak kaydıyla bu tarihten önce bağımsız denetim sözleşmesi akdedenlerin, yeni denetçi seçiminde yaşayacağı zorluklar dikkate alınarak davacının anılan tarihten önce üstlendiği bağımsız denetim işlerinin tamamlanmasıyla sınırlı tutulmak kaydıyla faaliyetine izin verilmesine karar verildiği, anılan kararın davacıya 20/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından, 30-31/12/2020 tarihleri arasında dokuz şirketle 2020 yılı hesap dönemine ilişkin olarak sözleşme yapıldığı, davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemiyle, anılan sözleşmelerin ivedilikle iptal edilmesinin ve sözleşmelerin iptal edildiği hususunun gerekli belgeler ile birlikte süre içerisinde idareye bildirilmesinin istenildiği, davacı tarafından 06/04/2021 tarihli dilekçeyle faaliyet izninin askıya alınmasına ilişkin Kurul kararının 20/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle karar tebliğ edilmeden önce yaptığı sözleşmelerin gereğinin yapılması için izin verilmesi talebinde bulunulduğu, anılan talebin zımnen reddedildiği;
İlgili mevzuat uyarınca, faaliyet izni askıya alınanların, devam eden denetim işlerinin tamamlanmasıyla sınırlı olarak faaliyetlerinin devamına Kurul tarafından karar verilebileceği, Kurul’un bu konuda takdir yetkisine sahip olduğu, davalı idarece de takdir yetkisi uyarınca, karar tarihi itibarıyla davacı ile 31/12/2020 tarihinde sonra eren hesap dönemlerinin denetimleriyle sınırlı kalmak kaydıyla, karar tarihinden önce bağımsız denetim sözleşmesi akdedenlerin bağımsız denetim işlerinin tamamlanmasıyla sınırlı tutulmak kaydıyla davacının faaliyetine izin verildiği, uyuşmazlığa konu sözleşmelerin ise karar tarihinden sonra yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacı tarafından, … tarih ve …sayılı Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği ifade edilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Kurul kararının 21/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, faaliyet izninin Kurul kararının tebliğinden itibaren askıya alındığı, Kurul kararının karar tarihi itibarıyla sonuçlarını doğuracağına ve Kurul karar tarihinden sonra yapılan sözleşmeler kapsamında faaliyetlerine devam edemeyeceğine yönelik bir düzenleme bulunmadığı, kararının sonuçlarının tebliğ tarihinden önceki bir tarihe yürütülmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Kurul kararının hukuka uygun olduğu, Kurul kararının karar tarihi itibarıyla sonuçlarını doğurmaya başladığı, dava konusu işlemin Kurul kararının doğal bir sonucu olduğu, takdir yetkisinin hukuka uygun şekilde kullanıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Dairemizin 18/04/2023 tarih ve E:2023/50, K:2023/1975 sayılı kararında, Kurul’un … tarih ve … sayılı kararının, Kurul karar tarihi itibarıyla yapmış olduğu sözleşmeler bakımından faaliyet izninin devamına karar verilmesine ilişkin kısmı yönünden bozulması gerektiği düşüncesine yönelik belirtilen gerekçelerle, uygulama işlemi niteliğindeki dava konusu işlemi hukuka aykırı hâle gelmesi nedeniyle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, … -… Turizm Otelcilik İnşaat İşletmesinin (İşletme) konkordato başvurusu kapsamında sunulmak üzere, “Konkordato Ön Projesine Yönelik Bağımsız Makul Güvence Raporu” 10/10/2019 tarihinde hazırlanmıştır.
Anılan raporun incelenmesi sonucunda Kurul uzmanlarınca, … tarih ve … sayılı İnceleme Raporu düzenlenmiştir. Makul güvence raporunun tanzimi sırasında gerçekleştirilen denetim çalışmalarındaki mevzuata aykırılıklara istinaden, davacının faaliyet izninin, Kurul kararının tebliğinden itibaren 01/01/2022 tarihine kadar askıya alınmasına, davacı hakkında 95.769,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ve Kurul karar tarihi itibarıyla, davacı ile 31/12/2020 tarihinde sona ermiş/erecek hesap dönemlerinin denetimleriyle sınırlı kalmak kaydıyla, bu tarihten önce bağımsız denetim sözleşmesi imzalayan şirketlerin, yeni denetçi seçiminde yaşayacağı zorluklar da dikkate alınarak, davacının anılan tarihten önce üstlendiği 31/12/2020 tarihinde sona erecek olan bağımsız denetim çalışmalarıyla sınırlı tutulmak kaydıyla faaliyet izninin devamına ilişkin 28/12/2020 tarih ve 02/206 sayılı Kurul kararı alınmıştır. Anılan Kurul kararı davacıya 20/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafından, 30-31/12/2020 tarihlerinde sekiz farklı şirketle, 2020 yılı denetim dönemi için sözleşme akdedilmiştir. Anılan sözleşmelerin 15-30/01/2021 tarihleri arasında idareye bildirilmesi üzerine, davalı idare tarafından, Kurul kararında, karar tarihi itibarıyla sözleşmesi yapılmış olan şirketler için faaliyete izin verildiğinden bahisle, bu kapsamda yer almayan sekiz şirkete ait sözleşmelerin feshedilerek buna yönelik belgelerin idareye verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem tesis edilmiştir. Anılan işlemin tesisi üzerine, kararın tekrar gözden geçirilmesi istemiyle davacı tarafından 06/04/2021 tarihinde idareye başvurulmuştur. Başvurunun zımnen reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinin 3. fıkrasında, “İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
” kuralına yer verilmiştir.
660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8. maddesinin 7. fıkrasında, “Kurulun kararları, karar tarihinden itibaren kesinleşir ve düzenleme ve denetleme mahiyetinde olan kararlar en geç üç işgünü içinde Bakanlığa gönderilir.”; 30. maddesinin 1. fıkrasında, “Kurul kararları kesindir. İdari yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşı açılan her türlü dava öncelikli işlerden sayılır.” kuralları yer almıştır.
Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nin 43. maddesinin 8. fıkrasında, “Hakkında faaliyet iznini askıya alma kararı verilenler bu süre içinde, faaliyet izninin iptali kararı verilenler iptal kararı sonrasında; denetim faaliyeti durdurulanlar ise durdurma kararı devam ettiği süre içinde yeni sözleşme yapamazlar ve denetimlerde görev alamazlar. Ancak, bunların devam eden denetim işlerinin tamamlanmasıyla sınırlı olarak faaliyetlerinin devamına Kurul tarafından karar verilebilir.”; kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından dava dışı işletmenin konkordato başvurusunda sunulması amacıyla makul güvence raporu düzenlendiği, raporun düzenlenmesi için gerçekleştirilen bağımsız denetim çalışmalarındaki hata ve eksiklikler nedeniyle davacının faaliyet izninin askıya alınmasına ve davacı hakkında 95.769,00-TL idarî para cezası uygulanmasına karar verildiği, ayrıca Kurul karar tarihi itibarıyla akdedilmiş olmak şartıyla davacı ile bağımsız denetim sözleşmesi yapan şirketlerin 2020 yılına ilişkin bağımsız denetim faaliyetleri yönünden faaliyet izninin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İdarî işlemler, kamu makamlarınca, kamu gücü kullanılarak, muhatabının hukuk aleminde değişiklikler yapan hukukî işlemlerdir. Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca, idarî işlemlere karşı dava açma süresinin, işlemin muhatabına yazılı olarak bildirildiği tarihten itibaren başlayacak olması, idarî işlemler açısından muhatabın işlemden haberdar olmasının önemini ortaya koymaktadır.
Uyuşmazlık konusu kararda, Kurul karar tarihi itibarıyla davacı ile sözleşme yapmış olanlarla sınırlı olarak 2020 yılı hesap dönemine yönelik olarak davacının faaliyetinin devamına karar verilmişse de, kararın davacıya 20/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının faaliyet izninin askıya alınmasına ilişkin kararda, “Kurul kararının tebliğinden” itibaren ifadesine yer verilmek suretiyle, davacının faaliyet izninin tebliğ tarihi itibarıyla askıya alındığı, dolayısıyla sözleşmelerin akdedildiği sırada davacının faaliyet izninin devam ettiği, bu nedenle karardan haberdar olmayan davacı tarafından yapılan sözleşmelerin feshinin beklenemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, davacının yapmış olduğu 06/04/2021 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk, davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya idareye iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 18/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.