Danıştay Kararı 13. Daire 2023/522 E. 2023/1219 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/522 E.  ,  2023/1219 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/522
Karar No:2023/1219

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üst Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 05/01/2021 tarihinde saat 20.59’da yayınlanan “…” isimli dizi filmde 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (s) bendinde yer alan, “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez.” ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 1.478.977,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi’nin 7. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi gereği, özel hayatın ve kişilerin şeref ve haysiyetinin ihlâlinin önlenmesi ile yaptırıma tâbi tutulmasını sağlaması gereken Devletin, bu görevi kapsamında, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve bu konudaki ihlâlleri özendirebilecek nitelikte olan yayınların önlenmesi ve yaptırıma tâbi tutulması ile de görevli olduğu, bu hususta kanuni düzenlemenin mevcut olduğu, kadınlara yönelik baskıları teşvik eder nitelikte programların yayınlanması yasağının ihlâlinin 6112 sayılı Kanun’un 8. ve 32. maddeleri gereği idari yaptırıma tâbi tutulduğu;
Her ne kadar davacı tarafından söz konusu yayın içeriğinin kurgusal olduğuna işaret edildiği, erkek karakterin psikolojik problemleri olan bir karakteri canlandırdığı, dizinin bütününde bu karakterin cani ve kötü karakter olarak betimlendiği, oluşturulan kurgu ile kadın haklarının savunularak kamuoyunun bilinçlendirildiği ileri sürülmekte ise de, psikolojik sorunları olan karakterin kadınlara yönelik baskılarını teşvik edecek ve kadına yönelik istismarı arttıracak eylemlerde bulunmasının dizi-film programlarında gösterilmesinin kadına yönelik baskıları artıracağı, kadına yönelik şiddet ve işkence sahnelerinden etkilenen bireyin, daha önceden izlediği ve bilinç altına yerleşen şiddet davranışını uygulamasının kaçınılmaz olacağı, kadının istismarına ve kadına şiddete yönelik tecavüz gibi abartılı sahnelerin yer verilmesinin kadına şiddeti artıracağı, dizinin bütününü izlemeyen birinin ihlâle konu sahnelere denk gelmesi hâlinde bu sahnelerden olumsuz etkileneceği, söz konusu dizide “Sen şimdi görürsün senin sahibin kim.” denilerek dizi karakterinin sert bir şekilde masaya doğru itilmesi arkasına geçilmesi ve ensesinden tutularak kendisiyle zorla birlikte olunması, bu süreçte de tecavüze uğrayan karakterin yapma diye yalvarması ile çığlıkları ve ağlamasının ekrana yansıtılmasının kadına şiddeti özendirdiği, kadının bir köle ve/veya bir meta gibi gösterildiği ve bu ifadenin kadını aşağılayıcı ve onur kırıcı nitelikte olduğu, bu ifadeler sonrasında gerçekleşen kadına yönelik fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet içerikli sahnelerin ise bu anlayışı destekler nitelikte olduğu, uyuşmazlığa konu filmin ilgili kısmının mahiyeti itibarıyla kadınlara yönelik baskıları teşvik edebilecek türde içerik taşıması sebebiyle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (s) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkeme kararının gerekçesiz olduğu ve adil yargılanma hakkının ihlâl edildiği, dizinin kurgusal nitelikte olduğunun Mahkemece göz ardı edildiği, dram niteliğindeki kurgusal yapımların tamamında olduğu gibi söz konusu dizide de iyi ve kötü karakterlerin bulunduğu, esas itibarıyla iyi kavramının tasviri için kötünün aynı şekilde resmedilmesi gerektiği, dolayısıyla iyiye yönlendirmek için önce belirli bir dozda kötünün tasvir edildiği, söz konusu yayın ilkesinin ihlâl edilip edilmediği incelenirken o yayının bir kesitinin değil, bütünün incelenmesi gerektiği, dizi bütünüyle incelendiğinde şiddet uygulayan karakterin psikolojik sorunlu olarak, toplum için genel tehlike arz eden problemli bir kişi olarak izleyiciye sunulduğu, davalı idare tarafından farklı yayın kuruluşlarında yayınlanan dizilerde, kurgusal karaktere vurgu yapılarak toplumun geneli tarafından ciddi şekilde olumsuz kabul edilen davranışları meşru kabul ettiği, eşitlik ilkesine aykırı yaptırım uygulandığı ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dizinin bütününe yönelik inceleme ve değerlendirilme yapıldığı, davacı tarafından diğer yayın kuruluşlarıyla ilgili benzer olaylarda yaptırım uygulanmadığı ve eşitlik ilkesinin ihlâl edildiği iddiasının geçersiz olduğu, dizide şiddet uygulayan karakterin psikolojik sorunları olmasının bu durumu meşru kılar bir yanı bulunmadığı, zira karakterin psikolojik sorunlara sahip olmasının kadına yönelik şiddeti mazur göstermeyeceği, ayrıca program detaylıca incelendiğinde söz konusu karakterin psikolojik problemlere sahip olmaktan ziyade hırslı ve benmerkezci bir karakter olduğu ve bahsi geçen eylemi bu hâl içerisinde işlediği, dizide yer alan görüntü ve ifadelerin yayın ilkesini ihlâl ettiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.