Danıştay Kararı 13. Daire 2023/509 E. 2023/951 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/509 E.  ,  2023/951 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/509
Karar No:2023/951

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Medya TV Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 28/04/2020 tarihinde saat 20:58’de yayınlanan “…” adlı programda, program sunucusu ile konuğu arasında geçen diyaloglarda argo ve kaba ifadelere yer verilerek 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinin ihlal edildiğinden bahisle 127.911,00.-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı toplantıda alınan 16 no.lu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu programda, sunucu ile program konuğu arasında geçen diyaloglarda; “İt ürür, kervan yürür diyoruz. Evet,doğru,doğru. Ve itlerle uğraşmıyoruz.” şeklinde ifadelere verildiği, “İt ürür, kervan yürür.” şeklindeki cümlenin TDK Güncel Türkçe Sözlük’e göre gerçekleşmesi doğal olan işlerin engellenemeyeceği anlamına gelen atasözü niteliğinde olduğundan atasözünün kullanılması halinde dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanıldığından söz edilemeyeceği, ancak hayvanların asıl anlatımları haricinde insanları sıfatlandırmak amacıyla kullanılmasının argo olarak nitelendirildiği, uyuşmazlık konusu programda kullanılan “itlerle uğraşmıyoruz.” cümlesindeki “it” kelimesiyle hayvanların değil insanların kastedilmesi nedeniyle argo kullanım niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (m) bendine aykırı nitelikteki yayın nedeniyle idarî para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve idari yaptırımın üst sınırdan uygulanması yönünden ise, argo ve kaba ifadelerin her yaştan izleyicinin ekran başında olabileceği bir zaman diliminde herhangi bir ses kapama tekniği kullanılmaksızın yayınlanması nedeniyle orantılı olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; uyuşmazlık konusu yayının CD, deşifre metinleri ve yayın hizmetleri izleme ve değerlendirme raporunun birlikte irdelenmesinden, yayın akışı içerisinde sunucunun zaman zaman telefonuna gelen mesajlara göz attığı, Nuri isimli kimliği belirsiz bir şahıs tarafından sunucuya bazı mesajların gönderildiği ve bu mesajlarda hakaret ve tehditlerin yer aldığının sunucu tarafından beyan edilmesi üzerine program konuğunun, kendisinin de benzer konularla karşılaştığını ve bu tip kişilerle yüz yüze gelinmesi durumunda dahi problemin çözülemeyeceğini söylemesi üzerine sunucunun “İt ürür, kervan yürür diyoruz. Evet,doğru,doğru. Ve itlerle uğraşmıyoruz.” şeklinde sözler sarf ettiğinin görüldüğü, sarf edilen “İt ürür, kervan yürür.” şeklindeki cümlenin Türk Dil Kurumu’na ait Güncel Türkçe Sözlük’te gerçekleşmesi doğal olan işlerin engellenemeyeceği anlamında bir atasözü olduğunun belirtildiği; ayrıca bu cümlenin, herhangi bir şekilde kimliği belirli bir şahsa yöneltilmediği, sunucuya program esnasında hakaret ve tehdit mesajları gönderdiği ifade edilen kimliği belirsiz hareketle içinde bulunulan durumun, dilimize yerleşik atasözü ile yorumlanması olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu yönüyle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan “Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez.” yayın ilkesinin ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği ve bu durumda yayında kullanılan ifadeler nedeniyle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı kuruluşa yaptırım uygulanmasında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, istinaf başvurusunun kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, uyuşmazlık konusu yayında kullanılan ifadeler nedeniyle yayın ilkesinin ihlal edildiğinin açık olduğu, dava konusu işlemin gereklilik ve orantılılık ilkelerine uygun olarak tesis edildiği, argo kullanımının dilde bozulma ve kirliliğe neden olduğu, yayında kullanılan it kelimesinin Türk Dil Kurumunun Güncel Türkçe Sözlüğü’nde hakaret yollu değersiz, terbiyesiz kimse olarak tanımlandığı, sunucu tarafından yapılan vurgunun deyim kullanımını aşan ve kişilere karşı hakaret içeren bir yorum olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, yayın ilkesinin ihlal edilmediği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olarak tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ve dava konusu işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.