Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2023/498 E. , 2023/1196 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/498
Karar No:2023/1196
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Sigorta Fonu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Fon alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı, 639.773,71-TL tutarlı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Fon Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı uyarınca, … AŞ’de yönetici olarak görev yaptığı belirtilen davacının, banka kaynaklarının … Off-Shore Ltd’ye aktarılmasına aracılık ederek banka hâkim ortağına haksız çıkar sağlamasına sebep olduğu, açılan davalar ve yargı kararları gereğince mudilere ödenen 639.773,71-TL’nin Fon alacağı sayılarak davacı hakkında önce … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun düzenlendiği, ancak davacı tarafından ödeme yapılmaması üzerine Fon alacağının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği;
Fon’un … tarih ve … sayılı kararı uyarınca düzenlenen … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle … İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasına kayden açılan davada Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddedildiği, davacının borcun ödendiği iddiasının bulunmadığı, borcun zaman aşımına uğradığı iddiasının ise gerçeği yansıtmadığı, dolayısıyla usulüne uygun şekilde kesinleştirilen amme alacağının 6183 sayılı Kanun’a göre takip ve tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, …’a Fon tarafından 22/12/1999 tarihinde el konulduğu ve yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği, dava konusu ödeme emrinin tarihi dikkate alındığında 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, kararın esasına etkisi olan iddia ve açıklamalarının Mahkemece dikkate alınmadığı, 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15. maddesinin 7/b bendi ve 15/a maddesinin …bank yöneticisi olarak kendisine uygulanmasının mümkün olmadığı, offshore işlemlerine müdahil olduğuna dair imza, yazılı veya sözlü talimat gibi bir kanıtın bulunmadığı, K.K.T.C.’ye gönderilerek off-shore‘un kuruluşunu kolaylaştırdığı iddia edilen 09/03/1999 tarihli yazının hiçbir zaman K.K.T.C.’ye gönderilmediği, söz konusu yazının içeriğinde … Off Shore Ltd.’nin … A.Ş.’nin dolaylı iştiraki olduğunun bildirildiği, … Off Shore Ltd.’nin kurulduğu 13/08/1999 tarihinde yıllık izin kullandığı, izin süresinde ciddi bir hastalığının ortaya çıktığı, kendisinin … A.Ş.’de hâkim ortak olmadığı, maaşla çalışan profesyonel bir yönetici olduğu, çıkar amaçlı organize suç örgütü kurmaktan yargılandığı ve beraat ettiği, off-shore şirketinin kurulması, para toplanması, paraların gruba ait firmalara aktarılmasının süreklilik arz etmesinden dolayı, suç işlemek için teşekkül oluşturmak, oluşturulan teşekküle katılmak ve yardımda bulunmak suçundan açılan davada ise sanık olmadığı, Fon‘un off-shore mudilerine yaptığı ödemelerin kanunen Fon/Hazine alacağı olmadığı, … Bank ile yapılan bir protokolden kaynaklanan özel hukuk alacağı olduğu, kanunların geriye yürümeyeceği, 5411 sayılı Kanun’un Geçici 11 ve Geçici 16. maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce içtihat değişikliğine gidilerek davacı hakkında verilen 24/04/2017 tarih ve E:2015/4005, K:2017/1156 sayılı kararın bakılan davaya emsal teşkil ettiği, davacının 01/04/1998 tarihinden 22/12/1999 tarihine kadar olan dönemde … A.Ş.’de yönetim kurulu üyesi olarak, … Off-Shore Ltd. Şti.’de şirketin kuruluş tarihi olan 13/08/1999 tarihinden itibaren %1 oranında kurucu hissedar/imza yetkilisi olarak görev yaptığı, kuruluş amacı offshore faaliyeti olmadığı açıkça belli olan bir şirketin kuruluşunu kolaylaştıran bir yazıyı … A.Ş.’nin iştirakiymiş izlenimi yaratacak şekilde Bankanın bir diğer üst düzey yöneticisi ile birlikte imzaladığı, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında görülen ceza davasında verilen karara göre, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturan bir dizi organize işlem ve eylemlerin içerisinde yer aldığı, Fon tarafından off-shore mudilerine ödenmek zorunda kalınan tutarlar ile ilgili olarak Fonun, … A.Ş.’nin hâkim ortaklarına, bu organize işlerin içinde yer aldığı tespit edilen … A.Ş. yöneticilerine ve … Off-Shore Ltd. Şti. yöneticilerine/hissedarlarına 4389 sayılı mülga Bankalar Kanunu ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine göre rücu etmesinin hukukun gereği olduğu, … A.Ş. tarafından yürütülen offshore uygulamaları ve tesis edilen işlemlerin Banka müfettişleriyle Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından incelendiği ve bu konudaki tüm detay bilgilerin düzenlenen raporda yer aldığı, 5411 sayılı Kanun’un Geçici 11. maddesi ile Fon’a 4389 sayılı Kanun’un bazı maddelerini uygulamaya devam etme yetkisinin verildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.