Danıştay Kararı 13. Daire 2023/479 E. 2023/1589 K. 03.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/479 E.  ,  2023/1589 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/479
Karar No:2023/1589

KARŞI TARAF (DAVALI) :… Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) :… Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin .. tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Trabzon Tasfiye İşletme Müdürlüğü’nce … tarihinde gerçekleştirilen … numaralı “Deniz Botu, Örgü Makinesi, Halı Kilim ve diğer Muhtelif Eşya”, … numaralı “Oto Aksam ve Parçaları” ile Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü’nce … tarihinde gerçekleştirilen … numaralı ” … ” e-ihalelerine teklif verme süreleri dışında sistem ara yüzü kullanılmaksızın farklı yöntemlerle yoğun olarak teklif vermek suretiyle sistemin doğru işleyişini engelleyebilecek şekilde işlem yapıldığından bahisle Tasfiye Yönetmeliği’nin 42/2 maddesi uyarınca işletme müdürlüklerinin ihalelerine katılmaktan bir (1) yıl süre ile yasaklanmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemeyeceği ve kanunun açıkça cezayı arttırıcı bir neden olarak görmediği bir husustan dolayı kimsenin cezasının artırılamayacağı ”suçta kanunilik”; hiç kimsenin belli bir suçla ilgili olarak kanunda öngörülmeyen bir ceza ile ya da kanunda öngörülenden daha ağır bir ceza ile cezalandırılamayacağı ise ”cezada kanunilik” ilkesinin özünü oluşturduğu;
Uyuşmazlıkta, davacıya “ihalelere teklif verme süresi sona erdikten sonra yüklü miktarda teklif vererek sistemin doğru işleyişini engelleyecek şekilde işlem yapma” şeklindeki eylemin isnat edildiği, buna karşın söz konusu eylemin yasaklama idari müeyyidesinin uygulanabilmesi için Tasfiye Yönetmeliği’nin 42/1 maddesinde öngörülen yasak fiillerden hiçbirisine uygunluk göstermediği dikkate alındığında, davacıya isnat edilen bu eylem nedeniyle “kanunilik” ilkesine aykırı olacak şekilde Tasfiye Yönetmeliği’nin 42. maddesi uyarınca işlem tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu yasaklama kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, sistem üzerinden yapılan incelemede, davacının üç ihalede çok kısa bir zaman dilimi içerisinde binlerce işlem yaptığının tespit edildiği, davacının ihaleye teklif verme süresi dışında teklif yükseltme işlemlerini ara yüz dışında farklı yöntemler kullanmak suretiyle sistemde yoğunluk oluşturduğu ve bitmiş olan ihalelere yönelik olarak sisteme sürekli talepler göndererek devam etmekte olan veya yapılacak bir sonraki ihalelerin sağlıklı yapılmasını engelleme amaçlı işlemler yaptığı, sistemin doğru ve sağlıklı işlemesini engelleyecek şekilde yoğun talepler yolladığı, yasaklama işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Trabzon Tasfiye İşletme Müdürlüğü’nce 26/01/2021 tarihi itibarıyla saat 10.00’da sona eren … numaralı “Deniz Botu, Örgü Makinesi, Halı Kilim ve diğer Muhtelif Eşya”, 26/01/2021 tarihi itibarıyla saat 10.25’te sona eren …numaralı “Oto Aksam ve Parçaları” ile Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü’nce 26/01/2021 tarihi itibarıyla saat 10.00’da sona eren …numaralı “…” ürünlerinin satışına ilişkin açık artırma usulü ile e-ihaleler gerçekleştirilmiştir.
Davacının, “Deniz Botu, Örgü Makinesi, Halı Kilim ve diğer Muhtelif Eşya” satışı e-ihalesinde sistem üzerinden toplamda 6.542 adet işlem gerçekleştirdiği ve bu işlemlerin 5.384 adedinin ihale teklif verme ve ihale bitiş saati olan 10.00’dan sonra gerçekleştirdiği; “Oto Aksam ve Parçaları” satışı e-ihalesinde toplam 4.829 adet işlem gerçekleştirdiği ve bu işlemlerin 4.793 adedinin ihale teklif verme ve ihale bitiş saati olan 11.55’ten sonra gerçekleştirdiği; “…” satışı e-ihalesinde ise toplam 4.953 adet işlem gerçekleştirdiği ve bu işlemlerin 4.271 adedinin ihale teklif verme ve ihale bitiş saati olan saat 10.25’den sonra gerçekleştirdiğinin tespit edilmesi üzerine, davalı idarece, davacının ihale süresi dışında ara yüz kullanılmaksızın teklif işlemleri veri tabanından teklif vermek suretliye e-ihale sisteminde aşırı yoğunluk yaratarak sistemin yavaşlamasına sebebiyet verdiği ve sistemin sağlıklı şekilde işlemesini engellediğinden bahisle 25/06/2013 tarih ve 28688 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tasfiye Yönetmeliği’nin 42/2. maddesi uyarınca Genel Müdürlük Makamı’nın 15/03/2021 tarihli Olur’u ile davacının işletme müdürlüklerinin ihalelerine katılmaktan bir (1) yıl süre ile yasaklanmasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun “Tasfiye Edilecek Eşyaya İlişkin İşlemler” başlıklı bölümünde yer alan 178. maddesinde, “177. maddesinde belirtilen eşya; a) İhale yoluyla satış suretiyle, b) Yeniden ihraç amaçlı satış suretiyle, c) Perakende satılmak suretiyle, d) Kamu kuruluşları ile özel kanunla kurulmuş vakıf ve derneklere tahsis edilmek suretiyle, e) İmha suretiyle, f) Özel yolla,tasfiyeye tâbi tutulur. (…) Tasfiyeye ilişkin usul ve esaslar (…) yönetmelikle belirlenir. (…)” kuralı yer almıştır.
Tasfiye Yönetmeliği’nin “Yasak fiil ve yaptırımlar” başlıklı 42. maddesinin 1. fıkrasında, “İhalelerde hile, desise, vaat, tehdit, nüfuz kullanma ve çıkar sağlama suretiyle veya başka yollarla ihaleye ilişkin işlemlere fesat karıştıranlar veya buna teşebbüs edenler, isteklileri tereddüde düşürecek veya rağbeti kıracak söz söyleyenler ve istekliler arasında anlaşmaya çağrıyı ima edecek, rekabeti ya da ihale kararını etkileyecek işaret ve davranışlarda bulunanlar veya ihalenin doğruluğunu bozacak biçimde görüşme ve tartışma yapanlar, sahte belge ve sahte teminat kullananlar veya kullanmaya teşebbüs edenler, taahhüdünü kötü niyetle yerine getirmeyenler, taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar verecek işler yapanlar, artırma üzerinde kaldığı halde satış kâğıdını imzalamayanlar komisyon kararıyla ihale salonundan derhal çıkarılır ve teminatları döner sermayeye gelir kaydedilir.”; 2. fıkrasında, “Birinci fıkrada belirtilen fiilleri bizzat veya bilvekale işleyenlerle bu işteki vekil veya müvekkilleri hakkında fiilin özelliğine göre Genel Müdürlük tarafından bir yıla kadar işletme müdürlüklerinin ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. Bunların sermayesinin çoğunluğuna sahip bulunduğu veya yönetim kurulunda görev aldığı tespit edilen tüzel kişiler için de yasaklama kararı alınır.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
. İdari yaptırımlar, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 16. maddesinde olası tüm idari yaptırımları kapsayacak bir yaklaşımla sınıflandırılmıştır. Maddeye göre, idari yaptırımlar, “idari para cezası” ve “idari tedbirler” olarak iki gruba; idari tedbirler ise kendi içinde “mülkiyetin kamuya geçirilmesi” ve “ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler” olarak iki alt gruba ayrılmaktadır. Bu bağlamda, idari yaptırımları, ceza niteliğindeki idari yaptırımlar ve tedbir niteliğindeki idari yaptırımlar olarak iki başlık altında tasnif etmek mümkündür. Bununla birlikte, tedbir niteliğindeki idari yaptırımlar da sonucu itibarıyla muhatabı üzerindeki etkileri bakımından cezalandırıcı bir özellik gösterebilir.
. İdari yaptırımların idari cezalar dışında kalan kısmını oluşturan idari tedbirler, esas olarak, cezalandırmak, tedip etmek amacı yerine, kamu hizmetlerinin ve diğer idari faaliyetlerin aksamasını önlemek ve düzgün işlemesini sağlamak, ayrıca kamu düzeninin bozulmasını engellemek amacıyla öngörülen idari yaptırımları ifade etmektedir. Bu bağlamda, idari tedbirlerde mevzuat ihlâlinde bulunanı tedip etme, kefaret, acı çektirme, canını acıtma yani “caydırıcılık” unsuru değil, ihlâle son verme, ihlâli devam ettirmeme, durdurma, engelleme, ihlâlin tekrarlanmamasını sağlama, yani önleme unsuru ön plandadır. İdari tedbirlerde, idari cezalardan farklı olarak, idare hukukundaki idari işlemlere (yükümlendirici idari işlemler) uygulanan hukuki rejim uygulanmakta; bunların hukuka uygunluk değerlendirmesinde salt idare hukuku ölçütleri dikkate alınmakta ve bunlar için idare hukuku ilke ve kurallarının yanı sıra ceza hukuku ilke ve kurallarının uygulanmasına prensip olarak gerek bulunmamaktadır (ULUSOY Ali, İdari Yaptırımlar, İstanbul, 2013, s. 175).
İdari yaptırımlardan “idari cezalar”da muhatabın cezalandırılması amacı, “idari tedbirler”de ise kamu hizmetinin aksamadan ve kamu düzeninin bozulmadan işleyişine devam etme amacı ağır basmakta olup, hizmetin düzgün işlemesini olumsuz etkileyebilecek ihlâlleri engelleyici ve durdurucu nitelik taşıyanlar “idari tedbir”; idari tedbir boyutunu aşıp tedip etme ve cezalandırma boyutuna varan yaptırımlar ise “idari ceza” olarak kabul edilmektedir. Dava konusu işlemin dayanağı olan düzenlemenin ise gümrük müdürlüklerince sıkça gerçekleştirilen satışa ilişkin e-ihale sisteminin sağlıklı bir şeklide işlemesine yönelik idarî bir tedbir niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır.
Olayda, e-ihale sisteminde anılan e-ihalelerin teklif işlemlerine ait veri tabanında yer alan kayıtlardan, davacı şirkete ait … vergi numarası ile sisteme giriş yapıldıktan sonra, davacının Trabzon Tasfiye İşlemleri Müdürlüğü’nce 26/01/2021 tarihi itibarıyla saat 10:00’da sona eren “Deniz Botu, Örgü Makinesi, Halı Kilim ve diğer Muhtelif Eşya” satışı e-ihalesinde sistem üzerinden ilk işlem tarihi 26/01/2021 ve saat 09.58.12, son işlem tarihi 26/01/2021 ve saat 10.03.30 olmak üzere yaklaşık 4 dakikalık süreç içerisinde toplamda 6.542 adet işlem gerçekleştirdiği ve bu işlemlerin 5.384 adedinin ihale teklif verme ve ihale bitiş saati olan saat 10.00’dan sonra gerçekleştirdiği; 26/01/2021 tarihi itibarıyla saat 11.55’te sona eren “Oto Aksam ve Parçaları” satışı e-ihalesinde ilk işlem tarihi 26/01/2021 ve saat 11.52.21, son işlem tarihi 26/01/2021 ve saat 11.56.18 olmak üzere yaklaşık 4 dakikalık süreç içerisinde toplamda 4.829 adet işlem gerçekleştirdiği ve bu işlemlerin 4.793 adedinin ihale teklif verme ve ihale bitiş saati olan saat 11.55’ten sonra gerçekleştirdiği, Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü’nce 04/02/2021 tarihi itibarıyla saat 10.25’te sona eren “…” satışı e-ihalesinde ise, ilk işlem tarihi 04/02/2021 ve saat 10:20:23, son işlem tarihi 04/02/2021 ve saat 10:27:28 olmak üzere yaklaşık 7 dk içerisinde toplamda 4.953 adet işlem gerçekleştirdiği ve bu işlemlerin 4.271 adedinin ihale teklif verme ve ihale bitiş saati olan saat 10.25’ten sonra gerçekleştirdiği, ihale bitiş saatinden sonra verilen tekliflere ise sistem tarafından “açık olmayan ihale-ihaleye teklif veremez” şeklinde uyarıda bulunulduğu görülmüştür.
Davacı tarafından, kısa zaman zarfı içerisinde sistem üzerinden teklif verme süresi içerisinde ara yüz kullanılmak suretiyle, teklif verme süreleri bitiminden hemen sonra ise ara yüz kullanılmaksızın e-ihalenin gerçekleştirildiği sisteme binlerce talep gönderdiği, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, söz konusu yoğun taleplerin sistemin yavaşlamasına neden olduğu ve bir sonraki ihalenin sağlıklı yapılmasına engel teşkil ettiği, Tasfiye Yönetmeliği’ne göre davacı şirketin sadece işletme (tasfiye) müdürlüklerince yapılan ihalelere katılamayacağı ile sınırlı olduğu gözetildiğinde niteliği itibarıyla idari tedbir mahiyetinde bulunan Yönetmeliğin 42/2 maddesindeki düzenlemenin, kamu hizmetinin aksamadan ve kamu düzeninin bozulmadan işleyişine devam etme, olayımızda ise gümrük müdürlüklerinde tasfiyesine karar verilen eşyaların satışına ilişkin tasfiye müdürlüklerince gerçekleştirilen e-ihalelerde, sistemin açıklarından da faydalanmak suretiyle sistem üzerinden teklif verme süreleri dışında yoğun işlemler yapan ve sistemi yavaşlatma veya bir sonraki ihalenin yapılmasını engellemek amacıyla hareket eden isteklilerin ihalelere girmelerinin engellenmesi amacının ağır basmakta olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacının anılan ihalelerde özellikle teklif verme süresi sona erdikten sonra sisteme hayatın olağan akışına aykırı olarak yoğun talepler gönderdiği, bu durumun sistemin yavaşlamasına ve işleyemez duruma gelmesine sebebiyet verdiği, anılan Yönetmeliğe göre davacının sadece işletme (tasfiye) müdürlüklerince gerçekleştirilen ihalelere katılamayacağı ile sınırlı olduğu, dolayısıyla düzenlemenin kamu hizmetinin aksamadan ve kamu düzeninin bozulmadan işleyişine devam etme amacı güttüğü anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 03/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.