Danıştay Kararı 13. Daire 2023/467 E. 2023/1422 K. 27.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/467 E.  ,  2023/1422 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/467
Karar No:2023/1422

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Nakliyat Turizm İnşaat Temizlik ve Organizasyon
Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Devlet Su İşleri 22. Bölge Müdürlüğü’nce 23/09/2022 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı ”DSİ 22. Bölge Müdürlüğü Şoförlü Taşıt Kiralama Hizmet Alımı” ihalesinin dördüncü kısmına ilişkin olarak dava dışı istekli tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin 16/11/2022 tarih ve 2022/UH.II-1417 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; bahse konu ihaleye teklif veren dava dışı … Tem.Yem. Ser. ve Per. Hiz. İnş. Taş. Tic. Ltd. Şti. ile davacı şirketin “21…36” numaralı aynı IP adresi üzerinden bir gün arayla elektronik teklif verme işlemi gerçekleştirdiğinin tespit edildiği, her ne kadar davacı şirket tarafından, aynı ihaleye teklif veren iki isteklinin aynı IP üzerinden teklif vermesinin, tek başına beraber hareket ettiklerini ortaya koyan bir durum olmadığı ileri sürülmüş ise de, aynı ihaleye teklif verecek olan iki farklı isteklinin, farklı tarihlerde bile olsa aynı internet bağlantı noktasını kullanarak elektronik teklif vermiş olmasının, rekabeti etkileme ihtimali olan davranışlardan olduğu dikkate alındığında, belirtilen husus göz önünde bulundurulmak suretiyle tesis edilen davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, aynı ihaleye teklif veren iki isteklinin farklı günlerde aynı IP üzerinden teklif vermelerinin tek başına beraber hareket ettiklerini tereddütsüz olarak ortaya koyan bir durum olmadığı, ihalede katılımcıların aralarında anlaşma yaparak teklif bedellerini belirlemelerine imkân sağlayacak hiyerarşik ilişkiler ya da temsil ilişkilerinin bulunması saydamlık ilkesinin ihlâline sebebiyet verebilecek bir durum ise de somut olayda böylesi bir hâlin bulunmadığı, adreslerinin, telefon numaralarının ve teminat mektupları alınan yerlerin aynı olmadığı, ihaleye sunulan bilgi ve belgelerde herhangi bir benzerlik bulunmadığı, beraber hareket edilmediğinin teklif edilen fiyatlardan da anlaşıldığı, ihalenin 8 kısma bölündüğü, kendilerinin 1-2-3-4. kısımlara teklif verdiği, diğer şirketin ise sadece 3 ve 4. kısımlara teklif verdiği, iki farklı kısma teklif veren şirketlerin fiyatlarındaki makas aralığının isteklilerin tam bir rekabet içerisinde yarıştıklarını gösterdiği, beraber hareket edilseydi aynı kısımlara teklif verilmiş olacağı, farklı IP üzerinden farklı tarihlerde doküman indiren ve fiyatlarındaki makas aralığı açık olan şirketlerin birlikte hareket ettiğinden bahsedilemeyeceği, yıllardır seyahat acenteliği yapılan ofislerinde kablosuz ağa şifresiz olarak bağlanıldığı, bundan dolayı aynı IP üzerinden teklif verilmiş olmasının gayet normal bir durum olduğu, kablosuz ağlarına bağlananların tespit edilmesinin mümkün olmadığı, şirketler arasında organik bağ bulunması, farklı adresi kullanan kişiler arasında hukuki ve fiili bağ bulunması gibi başkaca somut delillerin bulunması gerektiği, konuyla ilgili emsal yargı kararlarının olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın ve istemi hâlinde kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 27/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.