Danıştay Kararı 13. Daire 2023/440 E. 2023/1254 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/440 E.  ,  2023/1254 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/440
Karar No:2023/1254

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI ) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Burdur Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nce 10/06/2021 tarihinde gerçekleştirilen “Karamanlı Futbol Sahası Doğal Çim Yüzeyli Zeminin Sentetik Çim Yüzeye Dönüştürülmesi, 500 Seyirci Kapasiteli Portatif Çelik Tribün ile 2’li Soyunma Odası Yapım İşi” ihalesi uhdesinde kalan davacı tarafından, itiraz üzerine ihalenin iptal edilerek geçici teminatın idarece irat kaydedilmesi üzerine irat kaydedilen geçici teminat tutarı olan 85.000,00-TL’nin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 10. maddesinde yer alan kural uyarınca ihale aşamasında gerçeğe aykırı hususlar içeren iş deneyim belgesi sunan davacının 85.000,00-TL tutarlı geçici teminatının mevzuat gereği irat kaydedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, irat kaydedilen geçici teminat tutarı toplamı olan 85.000,00-TL’nin iadesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı kararın tebliğini izleyen otuz (30) gün içerisinde Konya Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ihale işlemlerine ilişkin olması sebebiyle uyuşmazlığın ivedi yargılama usulü kapsamına girdiği ve ilk derece mahkemesince nihai olarak verilen kararın temyize tâbi olduğu gerekçesiyle dosyanın Danıştay’a gönderilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin görev yönünden reddi ile dosyanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin birinci fıkrası uyarınca görevli ve yetkili olan … Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dâhi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; son fıkrasında, ivedi yargılama usulüne tâbi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı; ikinci fıkrasının (g) bendinde, verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kuralı yer almıştır.
Aktarılan düzenlemelere göre ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği açıktır.
Bu noktada mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna mı, yoksa temyiz kanun yoluna mı başvurulabileceğinin belirlenmesi için öncelikle uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olup olmadığının tespiti zorunludur. 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İhale işlemlerine ilişkin idarî usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 4. maddesinde, ihalenin, “Bu Kanun’da yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri”; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 4. maddesinde ise, “Bu Kanun’da yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri” ifade ettiği belirtilmiş olup, bu kanunî tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte idarece tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
6545 sayılı Kanun’un 18. maddesinin gerekçesinde, “İdarî yargıda davaların tümü aynı usul takip edilmek suretiyle sonuçlandırılmaktadır. Ancak idarî davaların bazıları, niteliği itibarıyla diğerlerinden farklıdır. Bu tür davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan, gecikerek karar verilmesinde hem idare hem de davacılar bakımından katlanılması zor ya da imkânsız sonuçlar doğuracak sınırlı sayıdaki dava türünün, diğerlerine göre daha ivedi bir şekilde sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargısal sürecin, süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale, özelleştirme, acele kamulaştırma uyuşmazlıklarından kaynaklanan bazı davaların ivedilikle sonuçlandırılmaması hâlinde, hukukî belirsizlik doğmasına neden olunmaktadır. Madde ile Avrupa örneklerinde olduğu gibi idarî yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandırılmaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir. Kanun’un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, sınırlı sayıdaki dava türü ivedi yargılama usulüne tâbidir. Nitekim gerekçede ihaleyle bağlantılı tüm işlemlerin değil, yargısal sürecin süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale uyuşmazlıklarının bu yargılama usulüne tâbi kılındığı vurgulanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Burdur Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından 10/06/2021 tarihinde gerçekleştirilen “Karamanlı Futbol Sahası Doğal Çim Yüzeyli Zeminin Sentetik Çim Yüzeye Dönüştürülmesi, 500 Seyirci Kapasiteli Portatif Çelik Tribün ile 2’li Soyunma Odası Yapım İşi” ihalesinin davacının da dâhil olduğu iş ortaklığı uhdesinde kaldığı, ihale kapsamında davacı … tarafından 85.000,00-TL tutarlı geçici teminat mektubu sunulduğu, isteklilerden birinin davacının sunmuş olduğu iş deneyim belgesiyle ilgili yaptığı itiraz üzerine davacının iş deneyim belgesini düzenleyen Gürpınar Belediyesi ile yazışma yapıldığı, Van Gürpınar Belediyesinin … tarih ve E:… sayılı yazısıyla iş deneyim belgesinin iptal edildiği ve belgenin herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığının davalı idareye bildirilmesi ve EKAP kayıtlarından da iş deneyim belgesinin silinmesi üzerine ihale komisyonunun … tarih ve .. no’lu kararıyla ihalenin iptal edildiği, bunun üzerine 4734 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca davacı tarafından verilen 85.000,00-TL tutarlı geçici teminatın irat kaydedilmesine karar verildiği, davacının 08/11/2021 tarihli başvurusuyla teminatın iade edilmesinin istenildiği, bu başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine, irat kaydedilen geçici teminat tutarı olan 85.000,00-TL’nin yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Kanun’un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, sınırlı sayıdaki dava türü ivedi yargılama usulüne tâbidir. Nitekim gerekçede ihaleyle bağlantılı tüm işlemlerin değil, yargısal sürecin süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale uyuşmazlıklarının bu yargılama usulüne tâbi kılındığı vurgulanmıştır.
Bakılan davanın, irat kaydedilen geçici teminat tutarı olan 85.000,00-TL’nin yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istemiyle ve tam yargı davası şeklinde açıldığı dikkate alındığında, öncelikle sonuçlandırılması özel önem taşıyan bir uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine imkân bulunmayan dava konusu uyuşmazlık ivedi yargılama usûlü kapsamında yer almamaktadır.
Bu itibarla, ihale sürecine ilişkin herhangi bir işlemin iptali istemine ilişkin olmayan ve tam yargı davası niteliği taşıyan bakılan dava ivedi yargılama usûlü kapsamında bulunmadığından, ilk derece Mahkemesince verilen karara karşı yapılan kanun yolu başvurusunun Konya Bölge İdare Mahkemesi’nce karara bağlanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TEMYİZ İSTEMİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Dosyanın istinaf incelemesinde görevli yetkili … Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere kararı veren … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 20/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.