Danıştay Kararı 13. Daire 2023/372 E. 2023/1743 K. 10.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/372 E.  ,  2023/1743 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/372
Karar No:2023/1743

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi Rektörlüğü’nce 22/08/2022 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle gerçekleştirilen Kumluca Meslek Yüksek Okulu kantin yeri kiralama ihalesinin aynı Kanun’un 31. maddesi uyarınca ita amiri tarafından iptaline yönelik işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ihalelerde açıklık ve rekabet koşullarının sağlanmasının kamu yararı açısından büyük önem arz ettiği, ihtiyaçların karşılanmasında en uygun teklife ulaşılabilmesinin, açıklığın ve rekabet koşullarının sağlanması ile mümkün olabileceği ve rekabetten bahsedilebilmesi için ihalelerde yeterli sayıda teklifin bulunması gerektiği, somut olayda, 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüne göre yapılan Akdeniz Üniversitesi Kumluca Meslek Yüksek Okulu kantin yeri ihalesine davacıyla beraber sadece iki isteklinin katıldığı, söz konusu isteklilerin dava konusu kiralama ihalesi için her ne kadar tahmin edilen bedelin üstünde teklif verdikleri görülmüş ise de ihaleye sadece iki isteklinin katılmış olması nedeniyle Kanun’un öngördüğü rekabet koşullarının oluşmadığı, ayrıca önceki ihalelerde ve aynı tarihlerde yapılan benzer ihalelerdeki birim metrekareler üzerinden değerlendirme yapıldığında kiralama ihalesine konu taşınmazın kira bedelinin daha yüksek olabileceği yönünde ihale komisyonunca bazı bilgiler edinildiği; bu durumda, dava konusu ihaleye iki kişinin katılmasının rekabet ve açıklık şartlarının oluşmasını engellediği ve yeterli rekabet koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, bu kapsamda kantin yeri kiralama ihalesi için davacının vermiş olduğu son teklifin yeterli rekabet koşulları oluşmadığından 19/09/2022 tarihli ihale komisyonu kararı ile, söz konusu kantin yeri kiralama ihalesinin Kanun’un 31. maddesine istinaden ileride tekrar ihale edilmek üzere takdir yetkisi kapsamında ita amirince iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idarenin takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmayıp ihalenin iptal sebeplerinin somut olarak gerekçelendirilmesi gerektiği, dava konusu işlemde ise herhangi bir somut bilgi ve belge bulunmadığı, ihaleye iki isteklinin katıldığı kantin yeri kiralama ihalesinin üzerinde bırakıldığı, teklifinin yaklaşık maliyetten düşük olduğuna veya yaklaşık maliyetin hatalı olarak belirlendiğine dair herhangi bir iddia, bilgi ve belgenin de ortaya konulmadığı, muhammen bedelin de çok üzerinde bir teklif sunulduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
… Üniversitesi Rektörlüğü’nce 22/08/2022 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle gerçekleştirilen Kumluca Meslek Yüksek Okulu (MYO) kantin yeri kiralama ihalesinin aynı Kanun’un 31. maddesi uyarınca ita amiri tarafından iptaline yönelik işlemin iptali istenilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında, ”Bu Kanun’un yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır.”; 31. maddesinde, “İhale komisyonları tarafından alınan ihale kararları, ita amirlerince karar tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içinde onaylanır veya iptal edilir. İta amirince karar iptal edilirse ihale hükümsüz sayılır.” kuralları yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile, itâ âmirlerine 15 gün içinde ihaleyi onaylama ya da onaylamayarak iptal etme konusunda tanınan yetki, ihale işlemlerinin sadece mevzuata uygunluğunu denetlemeye yönelik olmayıp, aynı zamanda ihale konusu işin özelliklerini, benzer işlere ilişkin diğer ihalelerin sonuçlarını ve ihalede oluşan fiyatın piyasa şartlarına uygun olup olmadığını en iyi bilebilecek durumda bulunması nedeniyle itâ âmirinin yerindelik denetimi yaparak idarenin menfaatini koruması amacıyla düzenlenmiştir. Nitekim, ihaleye katılanlar arasında yapılan anlaşmalar veya bazı katılımcıların ihaleden çekilmeye zorlanmaları veya belli paylar karşılığında piyasa şartlarına uygun olmayan teklifler vermeye ikna edilmeleri yoluyla kamu kaynaklarının haksız biçimde özel kişi veya kuruluşlara aktarılması şeklinde gelişen olaylara ülkemizde rastlandığı bilinen bir husustur. Bütün bu gerçekleri göz önünde tutan kanun koyucu, son kez genel bir değerlendirme yaparak idare menfaatini kollamak üzere itâ âmirine sözü edilen yetkiyi tanımıştır.
2886 sayılı Kanun’a göre yapılan ihalelerde, ita amirlerinin, ihaleyi onaylamayıp iptal etme yetkisine sahip oldukları kuşkusuz olmakla birlikte, bu konudaki takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılması, başka bir anlatımla ihalenin iptal edilmesi noktasında makul ve meşru sebeplerin dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Bu yetkinin kullanılmasıyla yapılmış işlemlerin iptali istemiyle açılmış davalarda, yargısal denetimin ihale yapılırken kamu yararının gözetilip gözetilmediği, kamu hizmetlerinin gerekleriyle sınırlı kalınıp kalınmadığı konularında olacağı, işlemin dayanağı olarak belli sebepler gösterilmesi durumunda, aynı ilkeler gözönünde bulundurularak, bu sebeplerin gerçek olup olmadığı, gerçek olmaları durumunda ise işlemin tesis edilmesine yeterli bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılacağı kuşkusuzdur. Öte yandan, ihale işlemleri bakımından takdir yetkisinin denetiminde, temel ihale ilkelerinin gözetilmesi gerektiği gibi idare hukukuna hâkim olan hukukî güvenlik, idarî istikrar gibi ilkelerin de dikkate alınması zorunludur.
Olayda; ihaleye konu taşınmaz ile birlikte 11 adet taşınmaz için ihale yapıldığı, yapılan ihalelerin bir kısmının ita amiri tarafından onaylandığı, davaya konu taşınmaz ihalesinin ise onaylanmayarak iptal edildiği, davalı idarece temyiz cevap dilekçesinde işleme gerekçe olarak, “Söz konusu ihalede iki istekli tarafından artırım turları yapılmış, artırım turları sonunda verilen tekliflerle önceki ihalelerde ve aynı tarihlerde yapılan benzer ihalelerdeki birim metrekareler üzerinden değerlendirme yapıldığında yeterli rekabet koşullarının oluşmadığı komisyonca tespit edilmiştir.” şeklinde açıklamaya yer verildiği; Dairemizin 14/03/2023 tarihli ara kararı ile, “Temyize cevap dilekçesinde, önceki ihaleler ile aynı tarihlerde yapılan benzer ihalelerdeki birim metrekareler üzerinden değerlendirme yapıldığında yeterli rekabet koşullarının oluşmadığı belirtildiğinden, bu durumu tevsik edecek benzer ihalelere ilişkin ihale komisyonu kararlarının istenilmesine, uyuşmazlık konusu ihalenin iptalinden sonra, tekrar ihale yapılıp yapılmadığının, yapıldıysa bu hususa ilişkin ihale komisyonu kararının istenilmesine, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü üzere, tek bir isteklinin katılıp teklif verdiği hâlde ita amiri tarafından onaylanan ihale bulunup bulunmadığının sorulmasına, varsa buna yönelik ihale komisyonu kararının istenilmesine” karar verildiği; davalı idarece ara karara cevaben gönderilen bilgi ve belgeler incelendiğinde, aynı tarihte ihaleye çıkılan ve muhammen bedeli 24.000,00-TL olarak belirlenen ve tek isteklinin katılmış olduğu Finike MYO Yerleşkesi kantin yerinin kiralanmasına dair ihalenin 25.000,00-TL bedel karşılığı onaylandığı, ayrıca yine aynı tarihte ihaleye çıkılan ve muhammen bedeli 12.960,00-TL olarak belirlenen ve tek isteklinin katılmış olduğu Elmalı MYO Yerleşkesi kantin yerinin kiralanmasına dair ihalenin 15.000,00-TL bedel karşılığı onaylandığı, ancak davacıyla beraber iki isteklinin müracaat ettiği ve söz konusu isteklilerin dava konusu kantin yeri kiralama ihalesi için tahmin edilen bedelin (yıllık 6.500,00-TL – KDV hariç) üstünde 7.000,00-TL olarak ilk teklifi verdikleri, davacı tarafından yapılan artırımlar akabinde ise 13. turda 15.000,00-TL teklif edilerek son ve en yüksek teklifin verildiği, dolayısıyla davacının teklifinin tahmin edilen bedelin oldukça üzerinde olduğu görülmektedir.
Bu durumda, 2886 sayılı Kanun’a göre yapılan ihalelerde, ita amirlerinin, ihaleyi onaylamayıp iptal etme yetkisine sahip oldukları kuşkusuz olmakla birlikte, bu konudaki takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılması, başka bir anlatımla ihalenin iptal edilmesi noktasında makul ve meşru sebeplerin dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği açık olup, dava konusu taşınmaz ile benzer nitelikteki 2 adet taşınmazın (ihale ilanındaki 1 ve 3 numaralı kantin yerleri) kiralanmasına dair ihalelerin onaylandığı, ayrıca idarece uyuşmazlık konusu ihalenin muhammen bedelinin hatalı hesaplandığına dair somut bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulamadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, 2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince ita amirine ihaleyi onaylayıp onaylama konusunda tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ilk derece ve temyiz yargılama giderleri toplamı …TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın ve istemi hâlinde kullanılmayan …TL+…-TL yürütmeyi durdurma harçlarının davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 10/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.