Danıştay Kararı 13. Daire 2023/359 E. 2023/1204 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/359 E.  ,  2023/1204 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/359
Karar No:2023/1204

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Eğitim Sosyal Hizmetler ve Temizlik Organizasyon A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Emniyet Müdürlüğü Polisevi Şube Müdürlüğü’nce 26/02/2021 tarihinde açık ihale usûlüyle gerçekleştirilen “8 Kısım Muhtelif Malzeme Alımı” ihalesinin 7. Kısım “24 Kalem Kimyasal Temizlik Ürünleri” ile 8. Kısım “66 Kalem Sarf Malzemeleri Ürünleri” kısmı uhdesinde kalan ve her bir kısım yönünden ayrı ayrı sözleşme imzalayan davacı tarafından, söz konusu sözleşmeler yönünden 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun “Ek fiyat farkı ve/veya sözleşmelerin devri” başlıklı Geçici 5. maddesi uyarınca ek fiyat farkı hesaplanmasına yönelik yapılan başvurunun süre yönünden reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 4735 sayılı Kanun’un Geçici 5. maddesiyle, ülkemizde ve dünyada hammadde temininde ve tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar ile girdi fiyatlarındaki beklenmeyen artışlar nedeniyle 01/12/2021 tarihinden önce 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre ihalesi yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden veya bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce fesih veya tasfiye edilmeksizin kabulü/geçici kabulü yapılan mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmelerde oluşan mağduriyetlerin giderilmesine yönelik olarak ek fiyat farkı veya idarenin onayıyla sözleşmenin devri imkânı tanıyan özel bir düzenlemenin yapıldığı, bir nevi bağlayıcı ve genel icap niteliğindeki Bakanlar Kurulu kararnameleriyle yüklenicilere tanınan hakların bir benzerinin bu kez kanun ile düzenlendiği;
4735 sayılı Kanun’un Geçici 5. maddesi kapsamında yüklenicinin yaptığı başvuru değerlendirilirken idarenin ne şekilde hareket edeceği, neye göre karar vereceği ve talebe yönelik tesis edeceği işleminin mahiyetinin açıklanması gerektiği, ilgili Kanun maddesi uyarınca idarenin ek fiyat farkı verilmesi veya sözleşmenin devri konusunda takdir yetkisi bulunduğundan, yükleniciler tarafından 4735 sayılı Kanun’un Geçici 5. maddesi kapsamında yapılan başvurular değerlendirilirken idarece, somut olayın özelliğine ve sözleşme şartlarına bakılarak sözleşme kuralları çerçevesinde uygun görülürse talebe muvafakat edilecek veya tam tersi uygun görülmezse talep reddedileceğinden ve bu işlem tesis edilirken sözleşme bağlamında karar verildiğinden, idarenin üstün kamu gücü ve ayrıcalığı kullanılmaksızın akdin diğer tarafı olarak eşitlik temelinde hareket ederek karar vereceği dikkate alındığında, söz konusu işlemin sözleşmenin ifası ve uygulanması aşamasına ilişkin ve idarenin özel hukuk alanında tesis ettiği işlemler niteliğine sahip olduğu sonucuna varıldığı;
Aksi bir değerlendirmenin yüklenicilerin ek fiyat farkı başvurularının ve sözleşmenin devri başvurularının doğrudan kabul edilmesi gerektiği sonucunu doğuracağı, bu durumda, yüklenicinin dürüstlük kuralı çerçevesinde sözleşmeye riayet ederek işini süresinde yapıp yapmadığı, ifa güçlüğü içerisine düşüp düşmediği, bahsi geçen hammadde temininde ve tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar ile girdi fiyatlarındaki beklenmeyen artışların yükleniciyi etkileyip etkilemediği gibi hususların dikkate alınmaması sonucu doğacağı, ancak kanun koyucu tarafından söz konusu düzenlemede idareye takdir yetkisi tanındığı dikkate alındığında, böyle bir sonucun amaçlanmadığının anlaşıldığı;
Belirtilen açıklamalar çerçevesinde, 4735 sayılı Kanun’un Geçici 5. maddesi kapsamında yapılan başvurular hakkında idarece, sözleşme kurallarına ve işin durumuna bakılarak karar verileceği, anılan Kanun’da aranılan şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin sözleşme kuralları bağlamında olayların özelliği dikkate alınarak değerlendirileceği ve buna göre karar verileceği, bu işlemin sözleşmenin uygulanması ve yürütülmesi aşamasına ilişkin ve doğuracağı sonuçların da adlî yargının görev alanıyla ilgili olduğu göz önünde tutulduğunda, 4735 sayılı Kanun’un Geçici 5. maddesi kapsamında yapılan fiyat farkı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adlî yargının görevinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idare ile … tarih ve … ve … ihale kayıt numaralı sözleşmelerin imzalandığı, 4735 sayılı Kanun’un Geçici 5. maddesinde öngörülen süre içerisinde 24/03/2022 tarihinde, Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) sisteminden usûlüne uygun olarak her iki sözleşme yönünden idareye ayrı ayrı başvuru yaptığı, idarenin konu ve içeriğine bakmaksızın söz konusu başvuruları işleme almadığı, esastan incelemediği, bu nedenle fiyat farkına ilişkin talebinin reddedilmesinin söz konusu olmadığı, uyuşmazlığın söz konusu başvuruların işleme/incelemeye alınmadan doğrudan reddedilmesinden kaynaklandığı, işbu davadaki talebinin ek fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin olmadığı, KEP marifetiyle yapılan başvuruların usûlüne uygun olarak yapıldığı tespit edilerek evrak kayıt sistemine alınması talebine ilişkin olduğu, ancak Mahkemece uyuşmazlık konusunun yanlış tespit edilerek uyuşmazlığın sözleşmenin ifasına ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verildiği, davaya konu işlemin sebep unsuru yönünden sakat olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.