Danıştay Kararı 13. Daire 2023/283 E. 2023/1176 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/283 E.  ,  2023/1176 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/283
Karar No:2023/1176

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2. ( DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : … İnşaat Özel Eğitim
Sağlık Bilişim Akaryakıt Gıda Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmit Belediyesi Evlendirme Dairesi bünyesinde bulunan … Kültür Merkezinde yapılacak nikah törenlerindeki fotoğraf, video çekimi ve basımı hizmetinin kiralanması işi ile ilgili olarak 12/08/2022 tarihinde ihale yapılmasına ilişkin İzmit Belediye Encümenin’in … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/g maddesi uyarınca pazarlık usulüyle gerçekleştirilen uyuşmazlığa konu ihalede, ihalenin niteliği itibarıyla 2886 sayılı Kanun’un 51/g maddesinde aranan kullanışlarının özelliği, idarelere yararlı olması veya ivediliği nedeniyle kapalı veya açık teklif yöntemleriyle ihalesinin uygun görülmemesi şartlarının gerçekleşmediği; başka bir anlatımla, dava konusu yerin hangi kullanış özelliğinden dolayı ihalenin kapalı veya açık teklif usûlleriyle gerçekleştirilemeyeceğinin davalı idarece ortaya konulamadığı, ayrıca, söz konusu yerin müdahil şirkete kiraya verilmesinde idareye yarar olup olmayacağı bakımından konu irdelendiğinde, 2886 sayılı Kanun’a göre açık veya kapalı teklif usûlü ile ihalenin gerçekleşmesi hâlinde daha çok isteklinin ihaleye katılabileceği ve muhammen bedelin daha fazla üstünde teklifle ihalenin sonuçlanabileceği, böylece davalı idareye daha fazla yarar sağlanabileceği açık olduğundan, davalı idarece pazarlık usûlünün tercih edilmesine ilişkin olarak herhangi bir haklı sebep veya gerekçenin gösterilmediği, bu itibarla, dava konusu ihalenin niteliği itibarıyla 2886 sayılı Kanun’un 51/g maddesine göre pazarlık usûlü ile yapılamayacağı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare ile davalı idare yanında müdahil tarafından, Mahkemece usuli itirazlarının dikkate alınmadığı, davacının ihalenin 12/08/2020 tarihinde gerçekleştirildiğini bildiği, kaldı ki sürenin de öğrenmeden değil ihalenin yapıldığı günden itibaren işlemeye başladığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İzmit Belediye Encümeni’nin … tarih ve … sayılı kararıyla İzmit Belediyesinin hüküm ve tasarrufu altında bulunan … Kültür Merkezinde yapılacak olan nikah törenlerindeki video çekimi, fotoğraf çekimi ve basımı hizmet işinin kiralanması ile ilgili olarak 2886 sayılı Kanun’un 51/g maddesine göre pazarlık usulü ile kiralama bedeli takdir komisyonunca belirlenen 3 yıl müddetle KDV dahil aylık 26.000,00-TL muhammen kira bedeli üzerinden 12/08/2022 Cuma günü saat 09.00’da ihale edilmesine oybirliği ile karar verilmiş, Belediye Encümeni’nin … tarih ve … sayılı kararıyla söz konusu yerin, tek istekli olan …İnşaat Özel Eğitim Sağlık Bilişim Akaryakıt Gıda Turizm Tic. ve San. A.Ş.’ye muhammen bedel üzerinden ihale edilmesi üzerine taşınmazın daha önce kiracısı olan davacı tarafından, anılan encümen kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde idare mahkemelerinde “altmış gün” olduğu belirtilmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında, dava açma süresinin idarî uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı, 4. fıkrasında ise ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı,11. maddesinde, ilgililer tarafından idarî dava açılmadan önce idarî işlemin kaldırılmasının geri alınmasının, değiştirilmesinin veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış makamdan, idarî dava açma süresinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idarî dava açma süresini durduracağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı; aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin “otuz gün” olduğu; (b) bendinde ise, ivedi yargılama usulünde Kanun’un 11. maddesinin uygulanmayacağı kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat kurallarının değerlendirilmesinden, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu, bu usule tâbi olan uyuşmazlıklarda dava açma süresinin otuz gün olduğu ve dava açılmadan önce idarî işlemin kaldırılması geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması istemiyle, 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında yapılacak bir başvurunun işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 125. ve 2577 sayılı Kanun’un 7. maddelerinde, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı belirtilmek suretiyle dava açma süresinin başlamasında, “yazılı bildirim”in esas alınması öngörülmüş olup, hak arama özgürlüğünün kullanılması bakımından, idarî işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılabilir biçimde bildirilmesi gerekmektedir.
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, dava açma sürelerinin hesabında, idarî işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekte ise de, idarece tesis edilen işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idarî işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin esas alınması gerekmektedir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen, dava açma süresinin hesabında bildirim yerine ilanın esas alınarak sürenin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamasına ilişkin kural, ilanı gereken düzenleyici işlemlere karşı açılan idarî davalara yöneliktir.
2577 sayılı Kanun’da düzenleyici işlemlere karşı dava açma süresinin başlangıcı olarak öngörülmüş olan ilân tarihinin, bireysel işlem niteliğinde olan ihalelere yönelik işlemler açısından uygulanması mümkün olmayıp, bu işlemlerin de yazılı bildirim veya öğrenme üzerine kanunî süresi içinde dava konusu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, dava açma süresinin ilanla başlamayacağı ve yazılı bildirim yapılmayan hâllerde işlemin ilgililer tarafından öğrenildiği tarihten itibaren dava açma süresinin başlayacağı dikkate alındığında, davanın, ilan veya ihale tarihinden itibaren değil ihaleden haberdar olunduğu ve öğrenme tarihi olarak belirtilen tarihi izleyen günden itibaren süresi içinde açılıp açılmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinde davacının, dava konusu ihale işlemini 17/08/2022 tarihinde öğrendiğine ilişkin beyanda bulunduğu, davacının 19/08/2022 tarihinde idareye yaptığı başvurusunda da ihale işlemini öğrenme tarihi olarak 17/08/2022 tarihinin belirtildiği, 18/10/2022 tarihinde de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıklarda 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında idareye yapılan başvurunun işlemiş olan dava açma süresini durdurmayacağı dikkate alındığında, işbu davada dava açma süresinin öğrenme tarihinden başlaması gerektiği, davacının, dava konusu ihale işleminden 17/08/2022 tarihinde haberdar olduğu, dolayısıyla öğrenme tarihini (17/08/2022) izleyen günden itibaren otuz gün içinde en son 16/09/2022 tarihine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 18/10/2022 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan, davanın esası incelenmek suretiyle verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Mahkeme kararında usûl kurallarına uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan toplam …-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL müdahil yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı yanında müdahile verilmesine,
7. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara ve müdahile ayrı ayrı iadesine,
8. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harçlarının istemleri hâlinde davalıya ve davalı yanında müdahile ayrı ayrı iadesine,
9. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
10. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.