Danıştay Kararı 13. Daire 2023/243 E. 2023/1432 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/243 E.  ,  2023/1432 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/243
Karar No:2023/1432

İTİRAZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gölhisar Orman İşletme Müdürlüğü’nce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca yapılan odun ürünleri açık artırmalı e-satış ihalesine katılan ve ihale üzerinde kalan davacı şirket tarafından, şartnameye göre süresinde satışını yaptırmadığı 2 parti orman ürününe ait 3.941,00-TL tutarlı geçici teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işleme yaptığı itirazın reddine dair Isparta Orman Bölge Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; geçici teminatın irat kaydedilmesine dair işlemin sebebini, davacının ihaleden aldığı 8 parti orman ürününden 788 ve 790 no’lu 2 parti orman ürününün satışını şartnameye göre belirlenen 15 günlük sürede ve bu süreden sonra da yapmadığı hususu oluşturmakla birlikte, işlemin hukukiliğine yönelik davacının temel iddiasının, ihalenin kendilerine verildiğine dair ihale kararı ve eğer taahhüdü yerine getirmezse geçici teminatın irat kaydedileceğine dair bir uyarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve önceden herhangi bir tebligat yapılmaksızın geçici teminatın irat kaydedildiği hususuna ilişkin olduğu görülmekte ise de, davacının söz konusu ihaleyle aldığı 8 parti orman ürününden 6’sının satışına 12/08/2021 tarihi itibarıyla başlayarak 2’sini 12/08/2021 tarihinde, 2’sini 01/09/2021 tarihinde, 1’ini 13/09/2021 tarihinde 1’ini de 15/09/2021 tarihinde sattığı, dolayısıyla ihale kararının tebellüğ edilmediği iddiasının itibar edilebilir nitelikte olmadığı; bunun yanında eğer taahhüdü yerine getirmezse geçici teminatın irat kaydedileceğine dair bir uyarının da usulünce tebliğ edilmediği iddiasına gelince, anılan hususun ihale şartnamesiyle düzenleme altına alındığı, Şartname’nin 16. maddesinin 3. cümlesinde satış süresi içinde satışını yaptırmayan ve ek süre talebinde bulunmayan müşterilerin taahhüdünden dönmüş sayılarak teminatının irat kaydedileceği ve şartname hükümlerine göre gerekli işlemlerin yapılacağının açıkça düzenlenmiş olduğu, davacı tarafından bu şartname imzalandığından şartname hükmünden haberdar olmadığı iddiasının da itibar edilebilir nitelikte olmadığı; bu durumda, davacının odun ürünleri açık artırmalı e-satış ihalesine katılarak 8 parti orman ürününün satışına dair ihalenin üzerinde bırakılması üzerine ihaleden aldığı 8 parti orman ürününden 788 ve 790 no’lu 2 parti orman ürününün satışını şartnameye göre belirlenen 15 günlük sürede ve bu süreden sonra da yapmadığı sabit olup, Şartname’nin 16. maddesi uyarınca geçici teminatının irat kaydedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, bu işleme yapılan itirazın reddine dair dava konusu işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihalenin kendilerine verildiğine dair ihale kararı ve eğer taahhüdü yerine getirmezse geçici teminatın irat kaydedileceğine dair bir uyarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, önceden herhangi bir tebligat yapılmaksızın geçici teminatın irat kaydedildiği, ilgili kanun ve esasların tebliğ yoluyla kendilerine bildirilmediği, taahhüdün yerine getirilememe nedeninin 2021 yılı yaz aylarında ülke genelinde büyük yankı uyandıran orman yangınları olduğu, yangınlar nedeniyle orman ürünleri arz talep durumunun önemli ölçüde değiştiği, sözleşme aşamasındaki koşulların sonradan önemli ölçüde değiştiği, sürecin mağduru oldukları ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın ve istemi hâlinde fazladan yatırılan …-TL harcın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.