Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2023/161 E. , 2023/1497 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/161
Karar No:2023/1497
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı yayın kuruluşuna ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 03/08/2021 tarihinde saat 07.00’da canlı olarak yayımlanan “…” adlı haber programında yer alan ifadelerle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle 28.238,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; sunuculuğunu …’ın yaptığı, …’nın konuk olarak katıldığı programda konuk tarafından “… O fotoğrafı çekmek için beş helikopterin kalktığı çok belli … Büyük bir beceriksizlik var, büyük bir yeteneksizlik var, çapsızlık var. İnsanları mahvetmişsin, ülkeyi mahvetmişsin, yakmışsın. Diyorsun ki teröristler. Yakalayın ulan o zaman birini!, … Gerizekalılık yapıyorlar diyorum. Durmadan olayı teröristler yaptı, PKK yaptı, CHP yaptı. …, Buna inanan zavallı insanlar var. … …’e bile tweet attırmışlar ya devletim güçlüdür diye. Çünkü adama diyorlar ki, ‘Arkadaş at, yoksa canın yanar.’, ‘Burada adam ilk iş TOKİ ev gösterdi ya. O zaman ben derim ki kardeşim sen mi yaktın burayı? Ne zaman yaptınız lan bu yangın evlerini hemen projelendirmişler size güzel evler yapacağız’ diye.” şeklinde sarf edilen sözlerle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle idari para cezası uygulanması üzerine bakılan davanın açıldığı;
Söz konusu programda kullanılan ifadelerin 28/07/2021 tarihinde Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Türkiye’nin birçok şehrine yayılan orman yangınlarıyla mücadelenin devam ettiği 03/08/2021 tarihinde sarf edildiği, bu tarihlerde yangının yayılma hızı nedeniyle tüm imkânlar seferber edilmiş ise de, yangının devam ettiği alanın büyüklüğünün toplumda yarattığı infial duygusu ile canlı yayın yapılan programın konuğu tarafından kullanılan ifadelerin kendi bakış açısı çerçevesinde, siyasilerin tasarruflarına yönelik, yangın özelinde ağır eleştiri olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, program konuğunun sarf ettiği bazı ifadelerin eleştiri sınırının çok ötesinde, küçük düşürücü, aşağılayıcı ve iftira niteliğinde olduğu, kriz zamanlarında habercilerden kamusal sorumluluk ve yayıncılık anlayışıyla yayıncılık yapmalarının beklenildiği, ekranda doğru bilgi akışı, sağduyulu ve yatıştırıcı açıklamalara yer verilmesi, yanıltıcı, endişe verici, infial oluşturabilecek nitelikte açıklamalardan kaçınılması gerektiği, konuğun, hükümetin helikopterlerin görüntülerini halkı kandırmaya yönelik olarak kullandığı iddiası ile yangınlara müdahale çabası üzerinden söylemlerde bulunmasının kurum ve kuruluşları küçük düşürücü ve aşağılayıcı nitelikte olması nedeniyle ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, haberin kamuoyunun devlete olan güvenini sarsacak, halkın moral ve motivasyonunu düşürecek nitelikte olduğu, kamuoyunun bilgi edinme hakkına hizmet etmekten ziyade, sürekli belirli konuların gündemde tutularak algı oluşturulmaya çalışıldığı, manipülatif bir yayıncılık yapıldığı, sunucunun hükümette bulunan bir siyasi parti ve o partinin mensupları ile ilgili olarak herhangi bir bilgi, belge ya da delile dayanmadan yorumda bulunmasının eleştiri sınırlarının ötesine geçtiği, küçük düşürücü ve aşağılayıcı nitelikte olduğu, sarf edilen sözlerin eleştiri sınırlarında kabul edilmesinin toplum ve kamu yararı için olan basın özgürlüğünü, meslek mensuplarının dilediklerine hakaret etmelerine yarayan bir imtiyaza dönüştüreceği, yaptırım uygulanmasının kamu düzeninin ve ulusal güvenliğin sağlanması amacına matuf olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, yaptırım tesis edilen kanuni düzenleme ile davalı vekili tarafından savunulan kanuni düzenlemenin farklı olduğu, bu durumun idarece çelişkili ve hukuka aykırı bir karar verildiğini gösterdiği, sarf edilen sözlerin eleştiri kapsamında olduğu, küçük düşürücü ya da aşağılayıcı nitelikte olmadığı, kriz ve olağanüstü dönemlerde habercilerin kamusal sorumluluğunun toplumu aydınlatmak olduğu, toplumun ve basının yatıştırılmasının hükümetin görevi olduğu, yapılan müdahalenin uluslararası hukuk bakımından meşru olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.