Danıştay Kararı 13. Daire 2023/1335 E. 2023/2293 K. 12.05.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/1335 E.  ,  2023/2293 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/1335
Karar No:2023/2293

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1… Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2… Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletmesi Müessesesi
(… Genel Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
3. … Doğalgaz Dağıtım Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, Temyiz No:… sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının temyizen incelenerek kaldırılması ve uyuşmazlığın esası incelenmek suretiyle istinaf başvurusunun reddi yolundaki … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Doğalgaz tesisat bağlantısı karşılığı ödenen 300,00-USD bedelin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Doğal Gaz Piyasası Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile söz konusu işleme dayanak gösterilen EGO Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından, Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 39. maddesi uyarınca ön ödemeli sayaç kullanan abonelerden güvence bedeli alınamayacağı, iadesi istenen bedelin “güvence bedeli” olduğu ileri sürülmekte ise de, söz konusu bedelin “bağlantı bedeli” olduğu, bunun yanında, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesinde, alınan bedelin “Doğalgaz Abonelik Bağlantı Hizmet Bedeli” olduğu ve bunun geri ödenmeyeceğinin belirtildiğinin anlaşıldığı, iptali istenilen EGO Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı kararında da yine alınan bedelin bağlantı bedeli olduğunun belirtildiği;
Bu durumda, ilgili mevzuatında abone bağlantı bedelinin, bağlantı anlaşmasının imzalanması sırasında bir defaya mahsus olmak üzere tahsil edileceği ve servis hattının imalatına başlandıktan sonra bu bedelin iadesinin yapılamayacağının açıkça belirtildiği görüldüğünden, davacı tarafından bedelin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun … tarih ve … sayılı işlemi ile dayanak gösterilen EGO Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verilmiştir.
Bu kararın temyiz edilmesi üzerine, temyizi talep edilen kararın 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kesin olarak hükme bağlandığı ve temyiz yoluna açık olmadığı gerekçesiyle … tarih ve E:…, Temyiz No:… sayılı kararıyla 7 (yedi) gün içerisinde Danıştay ilgili Dairesi’ne temyiz yolu açık olmak üzere temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, bu kararın tebliği üzerine temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin yalnızca yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem olmadığı, fakat aynı zamanda ilgili birel işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemin de iptalinin talep edildiği, dolayısı ile temyiz kanun yolunun açık olduğu, temyiz isteminin reddine ilişkin kararda hukukî isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Başkent Doğalgaz Dağıtım Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. tarafından, EGO Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptalinin talep edilmesinin süre yönünden mümkün olmadığı; EGO Genel Müdürlüğü ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından ise, istinaf merciinin verdiği kararın kesin olduğu ve ilgili karara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının usûl yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava konusu işlemlerin temyize tâbi olup olmadığı yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un, 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihaî kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
(…)” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 39. maddesi uyarınca ön ödemeli sayaç kullanan abonelerden güvence bedeli alınamayacağı ileri sürülerek, ödenen güvence bedelinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Doğal Gaz Piyasası Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile söz konusu işleme dayanak gösterilen EGO Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Anayasa’nın 36. maddesine “adil yargılanma” ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerce de güvence altına alınan âdil yargılanma hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Sözleşme’yi yorumlayan AİHM, Sözleşme’nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının mahkemeye erişim hakkını içerdiğini belirtmektedir (AYM, Özbakım Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2014/13156, 20/4/2017, § 34).
Mahkemeye erişim hakkı ilk derece mahkemesine dava açma hakkının yanı sıra itiraz, istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma imkânı tanınmış ise anılan yollara başvurma hakkını da içerir (Ali Atlı, B. No: 2013/500, 20/3/2014, § 49).
Aktarılan düzenlemelere göre, ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılan uyuşmazlıklarla ilgili kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna da başvurulabileceği açıktır.
Dava dilekçesinde biri birel ve diğeri düzenleyici olmak üzere iki ayrı işlemin dava konusu edildiği görülmektedir.
Netice itibarıyla, davanın 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin (a) bendi kapsamında belirtilen düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davası mahiyetinde olduğu, bu nedenle Bölge İdare Mahkemesi’nce verilen kararın temyiz incelemesine tabî olacağı, kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında usûle uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E…., Temyiz No:… sayılı kararı kaldırılarak temyiz incelemesine geçildi:
Dosyanın tek hâkimle görülüp görülemeyeceği yönünden;
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Tek Hâkimle Çözümlenecek Davalar” başlıklı 7. maddesinin değişik 1. fıkrasında, uyuşmazlık miktarı yirmibeşbin Türk Lirasını aşmayan; konusu belli bir miktarda parayı içeren idari işlemlere karşı açılan iptal davaları ile tam yargı davalarının idare mahkemesi hâkimlerinden biri tarafından çözümleneceği kurala bağlanmıştır.
Aktarılan mevzuattan, tek hâkimle görülebilecek davaların 2576 sayılı Kanun’un 7. maddesinde tahdit edildiği, dolayısıyla sayılan davalar dışındaki tüm davaların heyetçe karara bağlanması gerektiği, bu anlamda, düzenleyici işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların da heyetçe karara bağlanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davanın konusunun 300,00-USD tutarlı birel işlemle sınırlı olmadığı, aynı zamanda ilgili birel işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemin de iptalinin talep edildiği, buna rağmen … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında tek hâkimle karar verildiği görülmektedir.
Belirtilen hukukî duruma göre, ilk derece mahkemesince heyet hâlinde karar verilmesi gerekirken, tek hâkimle karar verildiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 12/05/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.