Danıştay Kararı 13. Daire 2022/741 E. 2023/997 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/741 E.  ,  2023/997 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/741
Karar No:2023/997

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLLERİ: Hukuk Müşaviri … Hukuk Müşaviri Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR):
1- … Medikal İnşaat Temizlik Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
2- …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından … tarihinde gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “2012 Mali Yılı 1 Kalem Demirbaş Malzeme Alımı” ihalesi üzerinde bırakılan davacı şirket ile sermayesinin yarısından fazlasına sahip ortağı olan diğer davacı …’in, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25. ve 26. maddeleri uyarınca 1 (bir) yıl süre ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin 31/03/2015 tarih ve 29312 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin 11/02/2021 tarih ve E:2016/4455, K:2021/454 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; 05/10/2012 tarihinde -sözleşme gereği 2 yıl garantili olması öngörülen- 1 adet Spanç (Gazlı Bez) Kesme ve Katlama Cihazının tesliminin yapıldığı, bu tarihten itibaren cihazın kullanılmaya başlandığı, yaklaşık on ay sorunsuz kullanıldıktan sonra cihazda çeşitli arızalar meydana geldiği, bu arızaların birkaç resmî yazı dışında idarece işin doğası gereği genellikle sözlü olarak davacı şirkete bildirildiği, davacı şirket tarafından arızaların zaman zaman gerekli yedek parçalar (kayış vb.) ve uygun malzeme (cihazda kullanmaya uygun gazlı bez rulosu) temin edilmek ve cihazın sağlıklı kullanım koşullarını sağlamak üzere bulunduğu ortamı uygun hâle getirmek (cihazın çalışması için gerekli uygun nem oranını sağlayacak nemlendirme cihazı temini gibi) suretiyle giderilmeye çalışıldığı, gerek cihazı kullanan hastane yetkilileri, gerekse davacı şirket tarafından söz konusu arızalara ilişkin farklı tarihlerde çok sayıda tutanak ve teknik servis raporu düzenlendiği, bunlardan bir kısmının iki tarafın da imzalarını havi olmadığı, bu kapsamda, her ne kadar davacı şirket hakkında taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğinden bahisle yasaklama kararı verilmiş ise de, ihale konusu işin “1 kalem demirbaş malzemenin temini ve İdareye teslimi” olduğu, davacı şirketin sözleşmeye uygun şekilde ve öngörülen sürede istenilen nitelikteki 1 adet “Spanç (Gazlı Bez) Kesme ve Katlama Cihazı”nı teslim ederek taahhüdünü yerine getirdiği davalı idare tarafından teslim edilen malın sözleşmeye uygun görülerek kabulünün yapıldığı, yine sözleşmede öngörülen malın kabulünden itibaren iki yıllık garanti süresi içerisinde sözleşmenin garantiye ilişkin hükümlerinde öngörülen yükümlülüklerini yerine getirdiği davalı idare tarafından, garanti süresinin, sözleşme gereği tamirde geçen sürenin de garanti süresine eklenmesi nedeniyle tamirde geçen süre kadar uzadığı iddia edilmesine rağmen cihazda gerçekleşen arızaların sözleşmenin garanti hükümleri kapsamına girip girmediği açısından niteliğine (kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığına), niceliğine (aynı ve farklı arızaların hangi sürede kaç kez tekrarlandığına) ve tamirde geçen toplam süreye ilişkin herhangi bir somut tespit yapılmaksızın, gerçekleştiği iddia edilen tüm arızaların garanti hükümleri kapsamında olduğu ve garanti süresinin uzadığı kabulünden hareketle yasaklama işlemi tesis edildiği, bu durumda, davacı şirketin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, yüklenici tarafından spanç kesme ve katlama makinesinin garanti, bakım ve onarımı, sözleşme ve şartname gereğince taahhüt edilmesine rağmen defalarca cihaz arızasının giderilemediği, bu nedenle idarenin zarara uğratıldığı, arızaya taahhüt edilen sürede müdahale edilerek giderilemediğinden cihazın uzun süre kullanılamadığı, 08/04/2011 tarihinde sözleşme akdedilen davacının, cihaz arızasına taahhüt ettiği sürede müdahale etmediği, cihaz arızasını gideremediği, arızanın giderilmesi için gelinmediğinin tutanakla tespit edildiği, periyodik bakımının yapılmadığı, garanti kapsamını bir yıl uzatmış olmasına rağmen daha sonra bu kararından vazgeçtiği, 2 iş gününü aşan arızalarda sözleşme hükümlerine uygun biçimde benzer özelliklere sahip bir cihazı idarenin hizmetine vermekten imtina ettiği ve neticede iadeli taahhütlü posta yoluyla ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen bu süreçte ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmeyerek idareyi zarara uğrattığının tanzim edilen tutanaklarla anlaşılmış olduğu, davacı 4735 sayılı Kanun’un 25. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde öngörülen “Mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek” yasak fiil ve davranışında bulunmuş olduğundan hakkında Kanun’un amir hükümleri çerçevesinde işlem tesisinde ve yasaklama kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacılar tarafından, cihazda meydana gelen hataların kullanım hatasından kaynaklandığı, sunulmuş olan teknik servis raporlarında bahsedildiği üzere cihazın her seferinde çalışır vaziyette teslim edildiği, garanti süresi içerisinde idarenin tüm taleplerinin karşılandığı, sözleşme hükümleri kapsamında onarım sürelerinin aşılmadığı, cihazın “arıza” olarak nitelendirilen hâllerinin kullanıcı hatalarından kaynaklandığı, sözleşmenin 16.7.2.2. maddesinde bahsi geçen “kullanım hataları dışında” ibaresi dikkate alındığında, idare tarafından kullanıcı hatalarından kaynaklanan hataların şirkete yüklenilerek yasaklılık kararı verilmiş olmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğu, sözleşme süresi içerisinde iki defa farklı nedenlerle arıza bildiriminde bulunulduğu, teknik personelce yapılan incelemelerde arıza değil, yanlış sarf malzemesi kullanımı ve donanımları olmayan personelin cihazı yanlış kullanmasından, yani kullanıcı hatasından kaynaklandığının tespit edildiği, garanti süresi içerisinde bildirilen arızaların, her ne kadar kötü kullanımdan kaynaklanmış olsalar da birbirinden farklı arızalar olduğu ve bir yıl içerisinde sözleşmenin 16.7.2.2. maddesinde öngörülen sayılara ulaşmadığı, cihazın iki yıl olan garanti süresi içerisinde iki defa arızalandığı ve sözleşme kapsamında onarıldığı, garanti süresi bittikten sonra cihazın bir defa daha arızalandığı ve sözleşme gereği ücret mukabilinde onarım yapılacakken ücretsiz onarılarak kullanıma hazır hâle getirildiği, uygulama alanı bulamayan sözleşmenin 16.7.2.2. maddesine dayanılarak yapılan idari işlemin mesnetsiz olduğu, idarenin sözleşmenin feshine yönelik işlemlerinin, garanti süresinin 20/09/2014 tarihinde tamamlanmasından sonra 10/11/2014 tarihinde yapılan bir işleme dayandırıldığı, dolayısıyla sözleşme ve garanti süresinin dolmasından sonra sözleşmenin feshi ve yasaklama işleminin tesis edildiği, tamirde geçen sürelerin de garanti süresine ilave edilmesi durumunda dahi 10/11/2014 ve 13/11/2014 tarihlerinin garanti kapsamına dâhil olamayacağı, cihazın değiştirilmesine yönelik idarenin 10/12/2014 tarihli yazısının ekindeki tutanağın da 10/12/2014 tarihli olduğu ve garanti süresi içinde tutulmadığı, bu çerçevede, sözleşme süresi içerisinde sözleşmede hüküm altına alınan garanti ve satış sonrası hizmetlere ilişkin tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği, sözleşmenin feshi ve yasaklama işleminin dayanağı olarak sunulan raporun ve idare yazısının sözleşmenin garantiye yönelik hükümlerinin bittiği tarihten sonraki bir tarih olan 10/12/2014 tarihli olduğu, sözleşme süresi içerisinde yapılan arıza bildiriminin de arıza olmayıp yanlış kullanımdan kaynaklanan aksaklıklar olduğu, sözleşme konusu cihazın yeterli eğitim ve donanıma sahip olmayan personelce kullanıldığı, sözleşmeye konu marka cihazın kullanıldığı diğer idarelerde böyle bir arızanın olmadığı hususları dikkate alındığında, yasaklama ve teminatın gelir kaydedilmesi işleminin hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.