Danıştay Kararı 13. Daire 2022/477 E. 2022/482 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/477 E.  ,  2022/482 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/477
Karar No:2022/482

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Taahhüt Turizm Yayıncılık ve Temizlik Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti Hazine’ye ait Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, … Mahallesinde bulunan … parsel, …-…-… paftada kayıtlı taşınmazın 28/10/2013-19/04/2015 tarihleri arasında 538 gün süreyle sözleşmesiz olarak kullanıldığından bahisle davacıdan 108.905,00-TL kullanma bedeli istenilmesine ilişkin … Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; … Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü ile davacı şirket arasında 28/10/2011 tarihinde ihale konusu taşınmazın 320,57 metrekarelik kısmı için iki yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşme süresinin sona ermesinin ardından 30/03/2015 tarihinde anılan taşınmazın 273,10 metrekarelik kısmının iki yıl süre ile kiralanması için gerçekleştirilen ihale sonucunda idare ile davacı şirket arasında 20/04/2015 tarihli ikinci kira sözleşmesinin imzalandığı, iki kira sözleşmesi arasında kalan zaman diliminde taşınmazın davacı şirket tarafından kullanılmaya devam edildiği, … Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi ile taşınmazın bu süreçte 538 gün süreyle sözleşmesiz olarak kullanıldığından bahisle davacıdan 108.905,00-TL kullanma bedeli talep edildiği, dava konusu bu kullanım bedeline ilişkin işlemlerin ise 300 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca yürütüldüğünün anlaşıldığı, taşınmazın kira sözleşmesi sona erdikten sonra davacı şirket tarafından kullanımına ilişkin olarak idare tarafından tahakkuk ettirilen kullanım bedelinin; taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, eğer sözleşme hükümlerinde; sözleşmenin bitiminden sonra kullanımın devam edilmesi hâlinde uygulanacak yöntem belirlenmemiş ise ecrimisil tespit edilerek, takdir edilmesi gerekirken, dava konusu işlemin 300 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin “XVI. TAHLİYE” başlıklı maddesi uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği, 300 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği’nin XVI. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “Kira süresinin sona ermesi nedeniyle kiracısı tarafından yeniden kiralama talebinde bulunulan taşınmazların, yeniden eski kiracısına kiraya verilinceye kadar geçen süre içindeki kullanımı için, yeni sözleşmede öngörülen bedel üzerinden kullanım bedeli tahsil edilecektir.” hükmünün iptali talebiyle açılan dava sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 04/06/2020 tarih ve E:2017/13, K:2020/1247 sayılı kararıyla ilgili hükmün iptal edildiği, bu durumda; söz konusu hükmün iptal edilmesi karşısında bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu 108.905,00-TL kullanım bedelinin istenilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin yürürlükteki mevzuat uyarınca tesis edildiği, iptal kararının geriye yürütülmemesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.